O kadar halsiz hissediyordum ki bana ne olduğunu bile anlamamıştım, neyse ki bu iki gün içinde çok iyi dinlenmiş ve iyi hissediyordum.
İki saat sonra toplantım vardı ve ben hazırlanıyordum, siyah üstünde zarif şekilde parlayan simler ile çok rahat bir eşofman dı, saçlarımı tarayıp gloss sürdüm, makyaj yapmayacaktım.
Yüzüm zaten güzeldi ve sadece defilelerde makyaj yapardım, odamdan çıkıp aşşağı indim, hizmetli sıcak ıhlamur getirdiğinde fincanı alıp iki üç yudum içtim ve geri uzatarak dışarı çıktım.
Hoseok beni görünce dikkat ile baktı, güldüm.
"İyiyim hoseok"
"Eminmisiniz?"
"Evet hoseok,hadi gidelim"
Kafasını salladığında ilerledik,arabaya geçtik,jungkook dümdüz önüne bakıyordu, göz devirdim, insan biraz konuşur be adam, ne bu ketumluk.
Yol boyunca sessizdik,hoseok sevdiğim şarkıları açtığı için arada bende söylüyordum.
Şirketin önüne geldiğimizde arabayı dururdu, indiğimda yanıma geldi, maskeyi takarak saçlarımı düzelttiğinde güldüm, geri çekilince ilerledik, kendimi onun bebeği gibi hissediyordum.
Bina ya girince direkt bir çalışan bizi karşıladı.
"Hoşgeldiniz Bay Min, beni takip edin lütfen"
Kafamı salladığımda ilerledi, asansöre geldik, kapı açıldığında geçtik, adam kat düğmesine basınca bekledik, parmağımı hoseok'un parmağına doladım.
Toplantılarda gergin oluyordum, ben daha çok kıyafet açısından rahattım, hoseok elimin üstünü okşadığında daha da rahatlamıştım.
Kapı açılınca indik, adam bir kapıyı açarak geçmemizi bekledi, içeride genç bir adam vardı,boyu bayağı uzundu.
Gözlüğünü düzeltti ve yanıma gelip elini uzattı.
"Hoşgeldiniz Bay min"
Elini tutarak sıktım ve bıraktım.
"Merhaba Bay Kim"
"Lütfen oturun"
Oturduğumda kapı açıldı, küçük bir çocuk koşturarak Bay kim'e doğru gitti.
"Baba"
Bay Kim kalkarak küçük çocuğu kucağına aldı.
"Jin toplantıdayım bebeğim"
"Ama oyun oynayacaktık"
"Toplantıdan sonra"
Kapı yeniden açıldı, içeri mavi saçlı bir adam girdi,mahçupça gülümsedi.
"Üzgünüm namjoon,tutamadım"
"Sorun değil taehyung, hadi jin, babayı yormayalım"
Maskemi yüzümden indirdim, çocuk ile göz göze gelince gülüp el salladım, o da el salladı.
"Baba Min Yoongi"
Kıpırdandığında namjoon jin'i bıraktı, jin yanıma geldi ve elini uzattı, gülerek tuttum.
"Ben Kim seokjin"
"Memnun oldum seokjin"
"Sizin hayranınızım"
"Ah çok sevindim"
Koşturup masadan bir dergi aldı,yanıma gelerek uzattı.
"Lütfen imzalayın"
Hoseok kalem uzattığında alarak resmimi imzaladım, geri çekildiğimde gülümseyip zıpladı.
"Baba imza aldım"
Taehyung'un yanına gittiğinde namjoon bana baktı.
"Çok üzgünüm"
"Hayır, jin'i çok sevdim"
Gülümsediğinde taehyung jin'i kucağına aldı ve bize baktı.
"Biz gidelim"
Kafamızı salladığımızda jin ile çıktı, geri masaya oturup namjoon'a döndüm, önüme bir dosya koydu.
"Markamızın yüzü olmanızı istiyorum, kıyafet prototipleri dosyada mevcut, baktıktan sonra sözleşme hakkında konuşuruz"
Kafamı sallayarak dosyaya baktım, sayfalarda çok güzel kıyafetler vardı ve bunları giymek çok istiyordum, kafamı kaldırıp namjoon'a baktım.
"Bunlar çok güzel, sözleşme?"
"Bu yıl marka yüzümüz çok önemli, feminist insanlar dışlanıp istediği gibi hareket edemiyor ama biz korkusuz bir dünya yı hedeflediğimiz için kreasyon kıyafetleri cesur bir imaj çizsin istiyoruz ve sizin ile hedef kitleye ulaşacağımızı düşünüyorum Bay Min"
"Bu düşünceniz çok güzel, elbette kabul ederim"
"Alacağınız miktar için 190 Bin won düşünüyoruz ama isterseniz 300 'e kadar yükseltebiliriz"
"Hayır,bu miktar iyi, sizin ile çalışmaktan mıtluluk duyarım"
"Çok teşekkür ederiz Bay Min"
Sözleşmeyi uzattığında alarak imzaladım, kalktığımızda elini uzattığında tutarak sıktım.
Geri çekildik, gülümseyince gamzeleri çukur gibi ortaya çıktı.
"Görüşmek üzere bay min"
Gülümseyerek kafamı salladım, odadan çıktık, asansöre giderek gelmesini bekledik, kapı açıldığında içine geçtik, hoseok'a sarıldığımda kollarını belime sardı.
İnene kadar böyle kaldık, kapı açıldığında geri çekildim, bina dan çıkarak arabaya geçtik, bu gün boştum.
Hoseok ev yolundan farklı bir yola girdiğinde merak ile bekledim, beni mutlu etmeyi çok iyi biliyordu.