Sahne arkasında kıyafetimi giyinmiş duruyordum, çok gergin dim.
Hoseok saçlarımı gözümden çekerek güldü.
"İyi olucak"
"Bilmiyorum"
"Söz veriyorum, hadi sıra sende"
Kafamı salladım ve ilerledim, bir den flaşlar gözüme patladığında takmamaya çalışarak yürüdüm.
Çok korkuyordum ama döndüğümde rahatlamıştım, hoseok elimi tutarak sıktı.
"Mükemmel sin"
Yanaklarım kızardı, elimizi ayırdım ve yeni kıyafeti giyindim ve yeniden sıramın gelmesini bekledim.
Böyle böyle son kıyafete kadar geldim ve giyindim, hadi yoongi buraya kadar geldin, sonuncu.
İlerlediğimde iyi gidiyordum ki ayağım kaydı, düşme derecesinde değildi ama hafif sarsılmıştım ki hemen toparladım.
Kendimi ağlamamak için sıkarak arkaya kadar dayandım, perdenin arkasına geçtiğimde hoseok'un kolları etrafıma sarıldığında ellerimi omuzlarına koyarak kafamı göğüsüne yaslasım ve ağladım.
Resmen ayağım kaymıştı ve ben bütün bu yılların getirisini alamamıştım, resmen fiyaskoydum.
Hoseok kulağıma eğildi.
"Ağlama güzelim,lütfen"
"Her şey mahvoldu"
"Ağlamaya devam edersen seni öperim"
Yanaklarım ıslanırken kefamı kaldırıp ona baktım, makyajımın aktığını ve çirkin göründüğümü biliyordum ama eğilerek dudaklarını dudaklarıma bastırdığında karşılık verdim.
Küçük bir öpücük ile ayrıldık, geri çekilerek ellerini yanaklarıma koyup anlımı öptü.
"Hadi üstünü değiştir"
Kafamı salladığımda kabinlerin olduğu yere gittik, kabine girip üstümü değiştirdim, çıktığımda masaya oturdum, jin,taehyung ve namjoon geldiğinde kafamı eğdim.
Hoseok makyajımı silmeye başladığında dolu gözlerimi kapadım, jin elimi tutarak sıktı.
"Yoongi hyung çok iyiydin, üzülme lütfen"
Yutkunduğum da taehyung omuzumu sıktı.
"Mükemmel din yoongi, lütfen kendini üzme"
Kafamı salladığımda hoseok gözlerimi sildi pamuk ile, yutkundum.
"Her şeyi mahfettin, üzgünüm"
"Her şey mükemmel di yoongi, kendine yüklenme"
Namjoon konuştuğunda hoseok geri çekildi, jimin su uzattığında aldım, jungkook konuşunca ona döndüm.
"Yoongi çok iyiydin, eğer düşseydin ne olucağını biliyorduk ama sen çok iyi toparladın"
Kafamı sallayarak suyu içtim, hoseok elimi tutarak kaldırdı.
"Dinlensen iyi olur"
Namjoon kafasını salladığında hoseok çantamıda alarak ilerledi, elini sıkıca tutarak kafamı eğdim, kapının önüne geldiğimizde maskemi takarak saçlarımı öptü.
Hoseok'un arkasına geçerek kolunu tuttum, arabaya geldiğimizde beni öne oturttu, kendiside sürücü koltuğuna geçtiğinde arabayı çalıştırıp sürdü.
Elini uzattığında tutarak sıktım, gözlerim yeniden dolduğunda sıkıca kapattım gözlerimi ve açmadım, hoseok arada elimi öperek okşuyordu ama ben ağlama dürtüsünü bastıramıyordum.
Durduğunda gözlerimi açtım, ormanlık alana getirmişti beni, doğayı çok seviyordum, indiğinde maskemi çıkartarak torpidoya koyup bende indim.
Elimi tutarak ilerlediğinde koluna sarıldım, uçurumun olduğu yere geldik, ışıklar, şehir, ayaklarımızın altındaydı.
Ceketini çıkartarak yere koydu, elimi tutarak oturmamı sağladığında eteğimi düzelttim, yanıma oturup kolunu belime sardığında kafamı omuzuna koydum.
Saçlarımı öperek burnunu dayadı.
"Çok iyiydin, üzülme artık, mükemmel toparladın"
"8 yıllık tecrübem uçup gitti, berbat ettim"
"Yoongi bana güveniyorsun değil mi?"
"Herkes den daha çok"
Kafamı kaldırıp gözlerine baktığımda burunlarımızı sürttü, gözlerimi kapatarak gülümsedim.
"O zaman daha fazla kendini üzme"
"Hı hım"
Dudaklarımızı birleştirdim, belimdeki kolunu sıklaştırdığında ellerimi yanaklarına koydum.
Hafif rüzgar eserken ben onda kaybolmuştum.