Instagram; ugur_q0
Yeni kurgular için beni takip etmeyi unutmayın:)
Oy atıp, yorum yaparsanız sevinirim...
İyi okumalar...
Bölüm 3 "Bir havuz meselesi"
Hayatımın her alanında hayaller kurdum, hayallerim büyüdü, yok oldu aynı benim gibi. Hayal kurmayı severdim, Murat ile beraberken. Benim tek arkadaşım olmuştu, onu seviyordum ve oda beni seviyordu. Kimsesizlik içinde başka bir kimsesiz bulursanız, o sizin her şeyiniz olur. Yarım kalan kalpler birbirini tamamlar, ikimizin açık yarası kimsesiz ve yalnız olmamız. Bir şeyden mi korktum Murat'ın arkasına saklanırdım, geceleri uyuyamadığım günlerde Murat'ın yanına gider, onunla beraber uyumaya çalışırdım, üşüyor muyum Murat bana montunu verirdi.
Her daim yanımda olmuştu, ben ise ailem için onu terk etmiştim. Haksızlık, onun açısından büyük bir haksızlık. Bunu ona yapmak istemedim, hiçbir zaman onu terk etmek istemedim. Ailemi tanımayı hep çok istedim... Bir ailem olmasını hep çok istedim, hayallerimin içinde hep ailem vardı ve bunu Murat da biliyordu. Belki de bu yüzden "Beni seçme onları seç" demişti, onlarla kurduğum hayalleri yıkmak istemediği için.
Şimdi ise ona ihanet ediyormuş gibi hissediyorum, o her zaman beni sevdi, ben ise onu her zaman abim olarak gördüm, belki bir arkadaş... Bunun dışına hiçbir zaman çıkmadım, fakat onun için işler böyle değildi. Kırılmıştı bana, çok kırılmıştı. Evden bir gün kaçmış onun yanına gitmiştim, yoktu, gitmişti. Benden gitmişti, ondan bana kalan tek şey o bileklikti şimdi o da yoktu. Evimi tamamen kaybetmiştim, belkide kendime yeni bir ev arıyorum derin sularda.
Bugün günlerden pazartesi, haftanın ilk günü, benim için ise bir cehennem. Okulun bitmesi için neredeyse dua edecektim, nefret ediyordum. Ondan nefret ettiğim için bazen kendimi suçlu bulduğum günler de olmuştu, Murat'ın en büyük hayali olmuştu okula gitmek. Senin olması için çaba gösterdiğin hayalleri, bir başkasının kolayca elde edebilmesi ne kadar da acıtıyor insanı.
Sesli bir nefes verdim, evden çıktığımda artık kendi arabamla okula gidiyordum. Babam bunun için bana izin vermişti, artık rahat bir nefes alıyordum. Her şeye rağmen yaşamaya çalışıyorum, ölüm bir nefes kadar yakındı kalbe, aynı zamanda bir nefes kadar uzaktı.
Bazen derin sularda yüzmek istersin, okyanusların en dibinde. Gözlerin görmez geleceğin karanlık yollarını, sokulur gidersin derin suların en dibine, alır gider seni ölüm bir daha gün yüzüne çıkmamak üzere.
Sonunda okula gelmiştim.
Arabamı park edip sınıfa çıktığımda ortalarda kimse yoktu, sabah çok erken olduğu için kimseler de gelmezdi şimdi. İki saat vardı, derslerin başlamasına. Havuzda biraz yüzmek ve yalnız kalmak için gelmiştim erkenden, kimseyi görmek istemiyorum. Sadece bir kaç saat susmak ve düşünmek istiyorum, bazı durumlara anlam yüklemek için. Soyunma odasına girmiş, kırmızı dolabımın içinden beyaz bir havlu çıkarıp, masaya koyduk. Evden getirdiğim mayoyu üzerime giydikten sonra , saçlarımı da at kuyruğu şeklinde topladık. Soyunma odasından çıkıp havuza doğru yavaşça ilerlemeye başladım, kapalı havuzda kimse yoktu. Derin bir nefes alıp, ilk önce yavaşça soğuk suyun içine ayaklarımı soktum. Suya alışmak için yavaş hareketlerim vardı, aksi takdirde soğuk suyun içerisinde sadece titreyen bir beden bulurdu beni.
Sonunda bütün vücudumu suyun içine sokmuş, gözlerimi kapatmıştım.
Bir kaç dakika düşüncelerimden arınmak için yüzdüm, iyi geliyordu. Çok iyi geliyordu. Suyun içinde nefes alabilmek mümkün olabilirdi bazen, insanlardan kaçmak için okyanuslar bir kurtuluş yolu olabilirdi. Ben bir havuzda yüzüyorum, okyanuslarda değil. Bunu anlamak için bir insanın kokusunu mu duymak gerekirdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVİMİ ARIYORUM
Teen FictionAmara, on beş yaşına kadar sokaklarda büyüdü, on beş yaşından sonra ailesi onu bulduğunda Amara için her şey çok değişmişti. Yeni kıyafetler, yeni okul, yeni bir hayat onu bekliyordu. Barın Aren Yücel, her zaman göz göze geldiği, soğuk bakışlarına...