4.BÖLÜM

14 7 0
                                    

Şarkı: Another Day - Michele MorroneCehennem - Reynmen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şarkı: Another Day - Michele Morrone
Cehennem - Reynmen

4.BÖLÜM - Okur Kayıpları

Gündüzü kaplayan acılar geceleri de işgal edip karartır.

VII BENEK

Hırs. Daha sabah Kutay'a kızarken kendim aynı şeyi yapmıştım. Fitili ateşledi, getirdi beni oyununa. Hayır şu inadım yüzünden vazgeçmiyordumda. Sinirle tekrardan Tugay'a döndüm. "O mal herif eve gelmiyorsa nasıl öğretecek acaba?" Aniden yükselmemle irkilmiş şoför koltuğuna daha da sinmişti. "Cevap ver bana!" Bu seferde onun için yükselmemle gözlerini büyüterek bana döndü. "Lan daha az önce kapa çeneni dedin." Sinirlerimi bozuyordu "Kapa o zaman çeneni!" diyerek açık camdan dışarıya sarktım. Gebermek istiyordum. Aniden geri çekilmemle somurtarak oturduğum koltuğa sindim.

"İçersin bugün zaten. Akşam maç var." Demesiyle göz devirdim. "Sakinle azcık." Başımı sallayarak nefeslerimi düzene soktum. Daha sakindim. "Ay yok ben sakin falan olamıyorum." Artık benden sıkılan tek o değildi. Ben de kendimden sıkılmıştım.

Arabayı demir kapıların önüne yaklaştırmasıyla kapılar kendiliğinden açılmıştı. Kapının önünde bizi bekleyen Sera gülümsemiş yanındaki korumalardan birine işaret vermişti. Gelen adam bagajdan bavullarımı alırken ben sadece bekliyordum.

Tugay bile arabadan inmiş anahtarı korumaya vermişti. Arabaya yanıma binen koruma beni fark etmesiyle durmuş arabadan inmemi beklemeye başlamıştı. Oflayarak arabadan indim ve Tugay'ın peşinden eve girdim.

Tugay, Akay ve Yeşil salondaki oturma takımında derin bir sohbete dalmışlardı. Mutfaktan gelen tıkırtılarla mutfağa girdim. Savaş siyah gömleğinin kollarını sıvamış ceketini ve kıravatını sandalyelerden birine bırakıyordu. Bir yandan da geldiğimi fark ederek gülümsemiş "Sevdiğim birşey varsa onu yapalım?" diyerek buz dolabının kapağını açmıştı. "Yapalım derken?"

"Ne yani? Yardım etmeyecek misin? Öyle nohut nineler gibi oturacak mısın? Gez toz, yat kalk mı yapacaksın?" art arda sıraladığı sorulara kahkaha atarak mutfak önlüğünü boynumdan geçirdim. Arkadan bağlarken onun yanına gidiyordum. "Ne olursa yerim." dememle kaşlarını çatarak "Kırmızı et sevdiğini sanmıyorum." dedi. Nereden biliyordu?

"Sevmem."

"O zaman... Mantı, balık, makarna, tavuk, pizza, pila-" aklına gelen herşeyi sayarken "Tavuk sote, pilav, mercimek çorbası, ayran ve çoban salata. Klasik bir menü. Hem de severim." Dememle gülümsemiş mazlemeleri ada tezgaha sıralamıştı. Ona yardım ederken gülümsüyor bir yandan da sövüyordum. "Bana nohut nene dedin. Yat kalk dedin bir sıç demediğin kalmadı. Ama içeridekileri görmüyor musun?" Dememle gülümsemiş mutfağın kapısını kapatarak "Bulaşıklar onlara kalsın diye." derken elime soğanları tutuştumuş "Yıka ve doğra. Hayde dızık dızık." diyerek beni tezgaha itti. Bense son dediği şeye takılmıştım. "Dızık derken? O ne?"

VII BENEK | DüzenlenecekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin