Keyifli okumalar <3
✦
"Adeyyo lallaleyo adeyyo lallale, adeyyo lallaleyo adeyyo lallale." Olcay sağlık ocağından çıktığımızda kendi odasına gitmiş bir kaç şişe bira aldıktan sonra çok geçmeden benim odama gelmişti. Şimdide yatağın üstüne çıkmış şarkı söyleyip dans ediyordu.
"Vurdun vurdun hiç acımadan ardımdan duydum duydum ne işler dönmüş arkamdan." Ağrıyan başımı ovuşturup bir sigara yaktım. Diğer odadakiler gelip şikayet etmese iyiydi.
"Olcaycığım benim otursan mı biraz." Olcay kafasını sağa sola sallayıp zıplamaya devam etti.
"Bir kere zıpla iki kere zıpla bıkmadın allah allah." Oflayıp gülmeye başladım. Şuan ki durumuz oldukça komik ve saçmaydı. Olcay sonunda yorulup yatağa boylu boyunca uzanınca arkama yaslandım. Paketime baktığımda sigaramın bitmek üzere olduğunu fark ettim. Olcay da hazır sızmışken ayağa kalkıp ceketimi üstüme aldım ve kapıyı kapatıp dışarı çıktım. Bu saatte köy bakkalı umarım açıktır diye dua etmeye başladım. Oflayıp lojmanın merdivenlerinden indiğimde cebimde ki telefonumun titrediğini hissettim. Çıkarıp baktığımda gelen bildirimle istemsizce sırıtmaya başladım.
Alparslan Komutan: Selçuk müsaitsen aşağıya iner misin? Lojmanın önündeyim.
Ben: Tam aşağıya iniyordum bende bakkala sigara almaya gidecektim.
Alparslan Komutan: Tamamdır bekliyorum.
Mesaj sayfasından çıkıp telefonumu cebime attım ardından da aşağıya inip dışarı çıktım. Alparslan komutan arabasının önünde durup sigara içiyordu. Yanına yaklaşıp gülümseyerek selam verdim.
"Nasılsın?"
"İyi diyelim iyi olalım sen?" Alparslan komutanın sorusuyla ofladım.
"Aynı şekilde..." diye mırıldanıp burun kemerimi sıktım. "Önce bir bakkala uğrayalım sonra da bir yerde oturalım." Alparslan kafasını sallayıp sigarasını yere atınca üstüne basıp sürücü koltuğuna geçti. Bende arabanın önünden dolanıp yolcu koltuğuna geçtim ardından da kemerimi bağladım. Alparslan arabayı çalıştırdığında çok geçmeden köy bakkalının önünde durduk.
"Hemen alıp geliyorum." Alparslan komutan kafasını sallayınca hızla arabadan inip bakkala girdim ve 2 paket sigara alıp çıktım ve geri arabaya geçtim.
"Bildiğim bir tepe var oraya çıkalım mı?" Kafamı sallayıp kemerimi bağladığımda tekrardan yola çıktık. Ardından 5 dakikalık sessiz yolculuğun sonunda inip sessizce tepeye yürümeye başladık. Yerde ki otların üstüne oturup sırtımızı büyükçe bir taşa verdik. Alparslan cebinden çıkardığı paketten bir dal alıp biten paketi sinirle yere fırlattı. Ucunu yakıp zehirli dumanı içine çekince bende bir sigara yaktım.
"Biz 3 kardeştik bir erkek kardeşim bir de ablam vardı. Bir gün Ekinle daha küçükken bir arkadaşımızın evine gittik..." Yerimde dikleşip bölmeden dinlediğimde Alparslan boğazını temizleyip devam etti. "Gülüşüp eğleniyorduk sonra birden kardeşim arkadaşıyla başka bir odaya gitti bende salonda abisiyle kaldım. Biraz zaman geçtikten sonra Ekin odadan titreyerek çıktığında ne oldu diye sordum ama cevap vermedi. Endişelendiğim için hemen alıp eve götürdüm. Hastayım karnım ağrıyor deyince de irdelemedim zaten hassas ve narin bir bedeni vardı çabuk hasta oluyordu. Ertesi gün annemin isteğiyle Ekini kahvaltıya uyandırmak için odasına girdiğimde..."Gözlerinden yaşlar düşmeye başlarken aklımda ki şeyin doğru olmaması diye dua ettim.
"Tecavüze uğradığını intiharının üzerinden 3 ay geçince öğrendik. Orospu çocuğu itiraf edip teslim olduğunda onu öldürmemek için çok çaba sarf ettim. Benim kardeşim çok küçüktü çok masumdu ölmeyi hak etmedi..."Duyduğum şeylerle bende ağlamaya başladığımda uzanıp Alparslanın kafasını boynuma iliştirdim. Küçük bir çocuk gibi hıçkıra hıçkıra ağladığında bende onunla birlikte ağlayıp sırtını sıvazladım.
"Selçuk..." Hıçkırıklarının arasında konuştuğunda hmm diye mırıldanıp saçlarından öptüm. "Ben çok yoruldum." Kafamı sallayıp sırtını sıvazlamaya devam ettim. O sırada keşke bütün acılarını bütün yüklerini ben taşısaydım diye iç geçirdim. Her zaman dik ve güçlü duran bu adamın şimdi ki hali içimi acıtmıştı. Yaşadıkları çok zordu bunca zaman nasıl bu kadar güçlü kalabilmişti?
"Ben hep yanındayım senin..."Kafasını kaldırıp teşekkür ettiğinde burukça gülümsedim. Sigarasını dudaklarının arasına götürüp içine çektiğinde bu görüntüyü yutkunarak izledim.
"Tam geçti derken Elifin olayı daha da harladı bu acımı." Kafamı sallayıp elimi omzuna attım. "Kimseye anlatamayıp sana anlatmam da çok garip..." Gülümseyip alt dudağımı dişledim.
"Ödeşelim mi?" diye sordum.
"Ödeşelim." Bende bir sigara daha yakıp dumanı içime çektim ardından da bileğimde ki bilekliği koparıp yere saçılan boncukları izlemeye başladım.
"Ben hayatımda bana acı vermekten başka bir şeye yaramayan her şeyi çıkarma kararı aldım. Buna da bir ay önce canımdan önemli olan şimdi ise basit bir takı olan bu bileklikten başlıyorum." Yerde boncukları saçılmış ve ipi kopmuş bilekliği işaret ettiğimde Alparslan komutan gösterdiğim yere baktı.
"Artık önüme bakıp yoluma devam edeceğim. Kimseye anlatmadığım bu kararımı da ilk seninle paylaşmak istedim. Ödeştik değil mi?" Alparslan komutan burukça gülümseyip kafasını salladı. Bende gülümseyip ela gözlerimi kahve gözlerine diktim. Uzunca izlediğim kahveler beni içine çekmeye başladığında boğazımı temizleyip önüme döndüm. Sessizce geçen dakikaların ardından kalkmaya karar verip arabaya doğru ilerledik. Binip yola çıktığımızda çok geçmeden lojmana vardık. Boğazımı temizleyip kemerimi çözdüm ardından da elimi Alparslanın direksiyonda ki elinin üzerine attım.
"Konuşmak istediğin zaman buradayım. He yanlış anlama benimde işime gelir bulmuşum derdimi anlattığım da dinleyen birini kolay kolay bırakmam artık." Alparslan dediğim şeye sırıtınca bende kıkırdadım.
"Olur aklımda bulundururum." Gülümseyip kafamı salladım ve elimin altında ki eli baş parmağımla okşadım.
"Görüşmek üzere o zaman." diye mırıldandım kısık çıkan sesimle.
"Görüşürüz." Kafamı kaldırıp kahvelerine baktığımda istemsizce iç çektim. Yaptığım şeyi fark eder etmez de hızla arabadan inip lojmana ilerledim. Yukarı çıkıp odama girdiğimde direk yatağıma atladım.
Altımda ki sertliği hissetmemle yorganın altında yatan Olcayın üstüne atladığımı fark ettim. Hızla doğrulup ayağa kalktığımda altımda ezilen Olcaya endişeyle baktım. Uyuduğunu fark edince de rahat bir nefes alıp koltuğa oturdum ardından da kafamı duvara yasladım. Alparslanı düşünüp sırıtmam ve dudaklarımı ısırmamla da birden olayının ciddiyetine varıp hassiktir diye mırıldandım. Neden birden bire yeni yetme ergenler gibi sırıtıp hayal kuruyordum? Bana tam olarak ne oluyordu?
Devam Edecek
Ayh noluyo noluyo ??
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİŞNE (BXB)
Romance[TAMAMLANDI] Hakkarinin küçük bir köyüne tayini çıkan genç bir doktorla senelerdir orada görev yapan sert ve otoriter bir komutanın hikayesi... EŞCİNSEL VE MPREG BİR KURGUDUR! Bu kitap Konak kurgusunda ki Selçuğun hikayesidir, Konak kurgusu okunmad...