-22-

7.6K 450 81
                                    

Medya: Selçuk ve Alparslan

Keyifli okumalar <3


Büyük bir bahçeye girdiğimizde bize doğru koşan beyaz püskülleri olan bir köpek Alparslanın bacağına sürtünmeye başladı.

"Oğlum..." Alp eğilip köpeği sevdiğinde minik köpek heyecanla kuyruğunu sallayıp havlamaya başladı. "Tanıştırayım, oğlum püskül" Gülümseyip püskülün beyaz tüylerini okşamaya başladım. Çok geçmeden püskül bizden uzaklaştığında Alparslanla eve doğru yürüyüp içeri girdik.

"Hoş geldin evine." Alparslanın dediği şeyle utanıp kafamı eğdim ve aniden dolan gözlerimi saklamaya çalıştım. Bana ev olduğu yetmiyormuş gibi bir de kendi evini açıyordu. "Sevgilim..." Elleri yanaklarımı bulduğunda yavaşça kafamı kaldırıp gözlerimin içine baktı.

"Alp ben çok mutluyum..." Burnumu çekip gülümsediğimde Alparslan da gülümsedi.

"Bende çok mutluyum bal gözlüm." Uzanıp dudaklarına kapandığımda Alparslan da karşılık verip dudaklarımı sertçe öptü. Ayrıldığımızda yanağıma küçük bir buse bırakıp öptüğü yeri baş parmağıyla okşadı. "Ben bir duşa gireyim sonra da yemek yiyip uyuyalım." Kafamı salladığımda Alparslan gülümseyip büyük bir odaya girdi. Bende o sırada mutfağa girip ne yapabilirim diye bakınmaya başladım. 

Aklıma gelen fikirle gülümseyip makarna suyu koydum. Hızlıca yapıp yiyebileceğimiz-tek yapabildiğim yemek olan- salçalı makarna tarifini yapacaktım. Su çok geçmeden kaynadığında makarnayı tencereye boşalttım.  Kaynadığında ise suyunu süzüp başka bir tencerede yağ ile salçayı kavurdum. Tuzda eklediğimde süzgeçten geçirdiğim makarnayı tencereye koydum.  Makarnayı iyice karıştırıp dolaptan çıkardığım tabaklara boşalttığımda aniden belime sarılan kolları hissetmemle başta irkildim ardından genzimi dolduran misket limonu kokusuyla gülümsedim. 

"Güzelliğim yardım edeyim mi?"

"Olur sevgilim..." Alparslan enseme öpücük kondurup buz dolabına ilerledi. İçinden çıkardığı yoğurdu kaseye koyup tezgaha bıraktı. Su bardağına koyduğu kolaları da tezgaha bırakıp nereden çıkardığını bilmediğim tepsiye tabaklarla bardakları yerleştirdi. O elinde ki tepsiyle mutfaktan çıktığında bende elimde çatallarla peşinden gittim. Oturma odasına geçtiğimizde Alparslanın duşa girmeden önce yaktığı sobanın yanına iliştik. Sohbet ederek yemeğimizi yediğimizde bugünü kısaca anlattım. Her anlatışımda sinirlense de beni sabırla dinlemişti. 

"Orospu çocukları." Kafamı sallayıp onu onayladım.

Yemekleri bitirdiğimizde tepsiyi mutfağa bırakıp direk odaya geçtik. Yatağa yatmadan önce Alparslan üstümdekileri değiştirmem için bir kaç parça kıyafet verdi. Çekinmeden tişörtümü çıkardığımda Alparslan yutkunarak vücuduma bakmaya başladı. Bu haline gülümseyip altımda ki pantolonu da bir hamlede çıkardım. Yanına doğru yürüdüğümde bana yutkunarak baktı.

+18

"Alpim..."Dibine girip yanaklarını avucumun içine aldım.

"Selçuk yapma dayanamıyorum." Boğuk sesiyle konuştuğunda sertçe yutkundum.

"Ben seni istiyorum." diye mırıldandım.

"Canını çok acıtırım diye korkuyorum balım." Kafamı sağa sola sallayıp kollarımı boynuna doladım.

"İnan sorun değil." Alparslan derin bir nefes verip gülümsediğinde kollarını belime doladı ve ani bir hamleyle ayaklarımı yerden kesti. Bacaklarımı beline doladığımda eğilip dudaklarından öptüm. 

Alparslan hızla ilerleyip sırtımı yatakla buluşturduğunda bacaklarımı aralayıp arasına girdi. Kendini bana sürterek boynuma ilerledi ve ince deriyi dudaklarının arasına alıp emmeye başladı. Ağzımdan bir inilti çıktığında bu Alparslanın hoşuna gitmiş olacak ki sürtünme hızını arttırdı.

Sertliğini bacak aramda hissettiğimde kısık sesle inledim. Bir sürtünmesiyle bile böyle oluyorsam içime girdiğinde kim bilir ne olurdu.

"Bal gözlüm şuan dur dersen dururum istemiyorsan hemen hayır de." Kafamı hızla sağa sola salladım.

"Durma..." Dediğim şeyle dudakları kıvrıldı ve eğilip göğüs ucumu emmeye başladı. Sağ göğsümde ki pembe tepeceği ısırıp emdiğinde sol tarafta ki tepeciği işaret parmağıyla orta parmağının arasına alıp sıkmaya başladı. 

İnlemelerim arttığında Alparslan daha fazla dayanamayıp üstünde ki tişörtle altında ki  eşofmanını hızlıca çıkardı. İkimizde sadece iç çamaşırlarımızla kaldığımızda sertçe yutkundum. İç çamaşırının üstünden bana sürtünmeye devam edip alt dudağımı sertçe dişledi.

"Alp..." İnlememle hırıltılı bir nefes verip elini attığı gibi boxerımı diz kapağıma kadar indirdi ardından bileklerimden sıyırıp yere bıraktı. Bende onun boxerını yavaşça indirdiğimde kaya gibi sertleşen aletiyle bakıştım. Bu büyük şeyin içime girecek olma düşüncesi bile deliğimi kaşındırırken çoktan sertleşmiş olan aletime elimi attım. 

Alparslan ise o sırada boxerını çıkartıp parmaklarını dudaklarıma sürttü. Baş parmağını alt dudağıma atıp çekiştirdiğinde ağzımı açtım. Parmaklarını ağzımın içine gönderip yalamamı istediğinde büyük bir istekle kabul ettim. 

Parmakları yeterince ıslandığında ağzımdan çıkartıp deliğime konumlandırdı. Buruşuk derinin etrafına yavaş hareketlerle dokunduğunda inlemem arttı.  Bir parmağını içime gönderdiğinde ise acıyla inledim. 

Diğer parmaklarını da yavaş yavaş içime ittirmeye başladığında hissettiğim dolulukla elimi Alparslanın sırtına atıp tırnaklarımı geniş sırtına geçirdim. Aniden içimde ki parmakların çıkmasıyla ve ters çevrilmemle yatak başlığına tutundum. Alp kalçamı kavrayıp dolgun deriyi ısırdığında acıyla inledim. 

Kalçalarımı ayırıp deliğime tükürdü ve ağzını yaklaştırıp tükürdüğü deliğimi sertçe öptü ardından da dilini içime ittirip buruşuk deriyi iştahla emmeye başladı. Çok geçmeden deliğime son kez sert bir öpücük bırakıp kafasını kaldırdı ve eline tükürüp kendini çekmeye başladı. Aletini girişime konumlandırdığında ucunu içime yavaşça ittirdi. Acıyla bağırdığımda sakinleştirmek için sırtıma küçük öpücükler bırakmaya başladı.

"Alp direk gir içime." Alparslan hırlayıp aletini içime köklediğinde istediğim şeyi almanın zevkiyle kafamı arkaya atıp derince inledim. Hissettiğim ağrı yerini sızıya ardından da zevke bıraktığında inlemeye devam ettim. 

Alp hassas noktamı bulup sertçe oraya vurduğunda bir elimle yatağın başlığını bir elimle de aletimi kavradım. Alparslan büyük ellerini belime sabitleyip sertçe içime girmeye devam ettiğinde seyirmeye başlayan aletim yüzünden hareketlerimi hızlandırdım. Alparslan içimde ki her noktaya ulaşıp yakmaya devam ettiğinde ben gelmeye başlamıştım. Yatağın başlığına akıttığım beyaz sıvı aşağıya doğru süzülürken Alparslan içimde hızla hareket edip omzumu ısırıyordu. Çok geçmeden o da önce içimde kasıldı sonra da geldi ve içimden çıkmadan üstüme uzandı. İkimizde nefes nefese kan ter içinde kalmıştık.

"Çok güzelsin balım."

"Alpim..." Avucumun içiyle alnımda ki teri sildiğimde yaşadığım bu güzel dakikalar bana kalçamda ki ağrıyı unutturuyordu.

"Duşa girip uyuyalım güzelim." Kafamı salladığımda Alp üstümden kalktı ardından beni sırt üstü çevirip kucağına aldı. Banyoya girip duş aldıktan sonra çıkıp oturma odasında ki koltuğun üstüne iliştik. Ellimi sevgilimin eline atıp parmaklarımızı birleştirdiğimde kafamı Alparslanın geniş omzuna yaslayıp sobada ki yanan ateşi izlemeye başladım. Çok huzurluydum sevgilimin kollarında bu huzuru iliklerime kadar hissediyordum. 

Aşk bazen yaralıyor bazen de o yaraları bir bir sarıyordu. Ben iyileştiğimi Alparslan için hızla atan kalbimin en derinlerinde hissediyordum. Ben gerçekten yaşıyordum...


                  Devam Edecek

Ben soft smut yazamıyormuşum ya...

İleride ki bölümler çok güzel ama istek gelmiyor. Okurlarım yazarcığım bölüm at demiyor :(

VİŞNE (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin