Prenses Jeanne duyduklarının şokunu atlattığında görüşme için köşkün yemek salonundan bir araya geldik. Öğlen olmuştu ve boğucu bir sıcak tüm odayı doldurmuştu. Görüşme yapabilecek bir durumda değildim ama Odyssa krallığının durumu kritikti ve Odyssa'nın yıkılması benim içinde büyük bir sıkıntı oluşturabilirdi.
- Ben Odyssa krallığının veliaht prensesi Jeanne Von Regraut. Buraya , savaş esnasında ganimet olarak aldığınız Kara Ejderhayı, belirlediğiniz bir bedelle sizden geri almak için geldim. Savaş esnasında ordumuz büyük bir darbe aldığı için istediğiniz bedeli mümkünse bir kaç yıllık vadeye , tabi ki belirlediğiniz faiz miktarı ödemek niyetindeyiz.
- Ben sahipsiz bölge kontu ve kont Maxim'in büyük oğlu Eflax Bergans. Ordunuza olanlar için çok üzgünüm. Babanıza ne kadar...
Cladeus öfkeli bir ses tonunda "Buraya sadece ejderha için pazarlık yapmaya geldik. Sizin üzüntünüz ya da kralın..." Konuşurken Jeanne'nin masaya elini vurması, susması için yetmişti. "Muhafızımın kaba davranışını mazur görün. Savaş alanında kardeşi hayatını kaybetmişti." Diye söylendi Jeanne. Tekrar bana bakıp dikkatini verdiğinde daha resmi olmam gerektiğini hissettim.
"Kara Ejderha da sizinle gelmek isterse onu size bedelsiz bir şekilde vermeye hazırım. Ülkemizdeki ekonomik sıkıntılar içinse size borç verebilir ve 5 yıllık vadede faiz bir şekilde geri ödeme alabilirim. İmparatorluğum ile aramda bir problem çıkarmaması için de borç meselesinin gizli bir şekilde yürütülmesini istemek zorundayım... Lütfen köşkün avlusuna çıkalım. Burası bildiğiniz üzere bir Ejderha için kısıtlayıcı olabilecek bir yer." Dediğimde herkes dalga geçtiğimi sanmıştı. Avluya çıkıp Kara Ejderhayı çağırdığımda yarasının hala geçmediğini fark ettim. Kızıl'ı da çağırıp ona durumu anlattım ve Kara ejderhaya gitmek isteyip istemediğini sordurdum. Kara Ejderha , Jeanne ile gitmek istediğinde mührünü bozup Jeanne için yeniden yapılandırdım ve elimi başına koyup şifa büyüsü ile Ejderhayı iyileştirdim. Jeanne, Kara ejderhayı ruh bölgesine gönderirken ona biraz yaklaşıp "Olanlar için cidden çok üzgünüm. Ben elimden geleni yaptım prenses lakin babanızın ne kadar kararlı olduğunu biliyorsunuz. Onu durdurmamın tek yolu buydu." Dediğimde Jeanne üzgün bir şekilde bana bakıp zoraki bir gülümseme ile "Biliyorum. Bir çok şeyi biliyorum Eflax. Ama veliaht prenses olarak bazı konularda bildiklerimi yüksek sesle dile getiremiyorum. Geri dönen askerler ve buraya geldiğimiz gece Yulia bana bir biri ile örtüşen şeyler anlattılar hakkında. Yardımların için bir prenses olarak ülkem adına teşekkür ederim." Dedi. Bu sırada babamın şövalyelerinden biri atını çatlatacak gibi sürerek yanımıza geldiğinde tüm dikkatleri üzerine çekmişti.Kılıçlar çekilip habercinin önü kesilirken , şövalye yalvararak benimle görüşmek istediğini söylemişti. Bir kaç adım yaklaşıp ne olduğunu sorduğumda haberci güçlükle yutkunup bana baktı. "Kont Eflax... Babanız ve siz savaş için kasabadan ayrıldıktan sonra kasaba eşkiyalar tarafından saldırıya uğradı. İbadet hane , hanlar ve konta ait köşk yağma edildi. Bir çok şövalye, hizmetçi ve anneniz ağır yaralı. Kardeşiniz..." Farkında olmadan attığım adımlarla habercinin önüne geldiğimde yakasını toparlayıp "KARDEŞİME NE OLDU!" Diye bağırdım. Haberci yere bakarak "Yağmacılar onu Vampir prensine teslim etmişler efendim." Dediğinde habercinin yakasını bırakıp Vampir imparatorluğundaki zamanlarımı hatırladım. Büyük bir baloda kavalyesi olarak geldiği kadına zorbalık yaptığında onu durdurmuştum. Bana vurmak istediğinde ise geri çekildim ve üzerine alkol tepsisi dökülmüştü. Kinle dolu bakışları gözümün önüne geldiğinde korku ve muhtaç bir şekilde Jeanne'ye baktım. "Büyü gücüm sınırlarında. Anneme ve kardeşime aynı anda yetişemem. Borç olarak vermeyi teklif ettiğim herşeyin daha fazlasını size teslim edebilirim. Eğer istersen , annem ve kardeşimi kurtardıktan sonra , canımı da sana veririm. Lütfen bana yardım edin prenses." Dediğimde Cladeus keyifli bir gülüşle bana bakıp "Bence babanızı öldüren bir katile böyle bir iyilik yapmak zorunda değilsiniz. Sonuçta istediğiniz Ejderhayı aldık prenses." Dediğinde Jeanne, ona baktı. Yulia endişeli bir şekilde "Tedavin daha tamamlanmadı. Ben..." Cümleler kulağımda uğultuya dönüşürken Kızıl'a baktım. "Çantamı al ve derhal eve gönder." Dedikten sonra ışınlanma büyüsünü kullandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkinci Hayat
FantasiaBilim kurgu... Bu benim ilk hikayem olacak. Bu sebeple değerli fikirlerinizi benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum.