Tarikat üssüne geldiğimde solan kristali avcumda sıkarak toz haline getirdim. Elimi kılıcımın kabzasının anka motifli başlığına koyduğumda baya geniş bir alanda olduğumu fark ettim. Burası bir eğitim alanına benziyordu ve heryer çok sessizdi. Mızraklar , ok hedefleri , yaylar , kılıçlar ve bir çok savaş aleti daha. Yavaşça eğitim alanından ana karargaha ilerlerken bir an durup gülümseyerek bir adım geri çekildiğimde önüme ondan fazla ok saplanmıştı. Gözlerim karanlıkta suikastçileri ararken birisi hemen bir kaç metre önümde belirdiğinde arkadan bir ses duydum. Sankince arkamı döndüğümde eğitmene benzeyen yüzünün ortasında derin bir kesik olan ve bir gözü kör bir adam kılıcını yavaşça çekerken , üzerinden kan boşaldığını fark ettim. "Sen de mi onlardansın?" Diye etraftan gelen çığlık sesleri alanı bir anda doldurdu. Sesin geldiği yöne bakarken gülümseyip "Hayır , ama tarzları hoşuma gitti." Dedim ve elimi yere doğru açıp zemini yoğun bir lav katmanına çevirirken seslerin yoğun olduğu noktaya doğru yürümeye başladım. Öğrenciler önce tavan arasına , sonra da eğitim alanından kaçmaya başladığında parmağımı bir kaç kez çevirip şıklatarak alan büyüsü yaptım. Artık hiç kimse yaptıklarının ve yapacaklarının bedelini ödemeden buradan kaçmayacakdı.
Eğitim alanından çıktığımda karşımda büyük, saray benzeri bir yapı gördüm. Her yerde siyah Cübbeli ya da ince zırhlı , ölü insanlar vardı. Kapıya doğru ilerlediğimde, kapının büyü ile kilitlendiğini fark edip kapı önündeki bir kaç suikastçiyi rüzgar büyüsü ile kenara fırlattım ve kapıya dokundum. Eski bir tanrısal büyüydü. Farklı dünyalarda suçlu yarı tanrıları hapsetmek için kullanılan benim alan büyümün biraz daha zor bir versiyonuydu. Gülerek kapıya bakıp ellerimi kaldırdığımda boynuma uzanan bir kılıç dikkatimi dağıtmıştı. "Sen! Bunların altında senin olduğunu bilmeliydim!" Dediğinde içeriden gelen çığlık sesleri onu susturdu. Arkamı döndüğümde tanıdık bir yüz görmek hoşuma gitmişti.
Şeytan ormanındaki minyon!
Gülerek gözlerine bakıp "Sence böyle bir şenlik varken , kapıyı dışarıdan kapatacak birimiyim?" Diye sordum. O da ağır bir şekilde yaralıydı. Hissiz biri olmasına rağmen acı çektiğini anlamak zor değildi. Önce gözlerime sonra da kapıya bakıp "Neden buradasın?" Diye sordu. Başımı yan yatırıp omuz silktim. Büyük bir çığlık saray içini inletirken minyonun dikkati dağılınca parmağımı kaldırıp arkasında büyü hazırlığı yapan büyücüyü vurdum. Hızla arkasına baktığında ise karnına bir rüzgar topu vurup kapıya döndüm. Ellerimi iki yana açıp gülerek "Azap ve çığlıklar attıran cehennemin kahredici alevi! Bu mührü, kaos olan yere , vahşeti götürebilmem için yok et! Velsaktro mansera!" Neşeli bağırmam kapıyı içeri doğru sürükleyip küle çevirirken gülümseyerek içeri girdim.
Etrafim yüzlerce suikastçı ve büyücü ile çevrilirken yüzümdeki gülümseme hala kendini koruyordu. Bu bir tuzaktı! Lakin buraya geldiğim ilk anda bunu fark etmiştim zaten. Bana saldırmak yerine konuşan suikastciler sağolsun... Yani , hangi aptal eğitim alanında birden beliren birine zarar vermek yerine kim olduğunu sorardı ki? Ya kim kapalı bir kapı önündeki birine arkadan bir kılıç uzatıp durdururdu ki? Arkamda yerde yatan ölü suikastçı ve büyücülerle çevrilince tuzak tamamlanmıştı.
Genelde yükse bir yerden avına bakmak , her avcının hoşuna gideceği için gözüm saray avlusuna bakan balkonlara yöneldi. Herkes gardını almış bir şekilde bana odaklanırken bende balkondan beni izleyen iki kişiye baktım.
- Sana nasıl hitap etmeliyim diye düşünüyorumdum buraya geldiğimden beri... Galiba , alışık olduğun isminle hitap etmem en doğrusu olur , Eflax!... Her zaman bize büyük sorunlar çıkaran lanet bir kahraman...
Balkona doğru dönüp ikiliye baktığımda birisinin Afyon tarikatı lideri olduğunu anladım. Peki konuşan Cübbeli adam kimdi? Bu cübbeleri bir yerde daha gördüğümü hatırlıyordum ama nerede olduğunu bir türlü çıkaramıyordum. Ve her zaman sorunlar çıkaran derken ne demek istiyordu ki? Onu ilk kez burada görmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkinci Hayat
FantasíaBilim kurgu... Bu benim ilk hikayem olacak. Bu sebeple değerli fikirlerinizi benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum.