284 24 1
                                    

Son cümlesini söyleyip kapıdan hızlıca çıkmıştı. Doğru mu duydum aşkım mı dedi o ? İçimde bir şeylerin hareketlendiğini hissettim, ne olmuştu bana neden bir anda heyecanlandım, alt tarafı aşkını itiraf etti.

Aşkını mı itiraf etti ? Ne ? Bana aşık mı ? Ama çocukluk aşkım dedi, beni hala seviyor mu ? Peki beni seviyorsa, bende onu seviyor muyum ? Salak değilim beni etkiliyor, ondan etkileniyorum ama bunu hiç o anlamda düşünmemiştim.

Yoğun kahve kokusunu seviyorum, keskin yüz hatlarını seviyorum, karışık kıvırcık saçlarını seviyorum, beni korumasını seviyorum, bana sarılmasını seviyorum, bana minik omegam demesini seviyorum...

Aman tanrım ben Chris'i seviyorum.

Peki şimdi ne yapmalıyım ? Onun da beni seviyor olabileceğini biliyorum. Sevgimiz karşılıklı olabilir. Ama benim eninde sonunda gitmem gerekecek.

Ona onu sevdiğimi söylesem karşılık verir mi ? Benim onu sevdiğim gibi beni sever mi ? Bir ilişkimiz olsa yürür mü ? Uzak mesafenin üstesinden gelebilir miyiz ? Dayanabilir miyiz ?...

Bunlar gibi yüzlerce soru kafamda dolaşırken kendime dur dedim. Dur Felix, dur... Eğer o da seni seviyorsa neden olmasın, ben kendimden eminim, geriye kalan hayatımı onunla geçirmek istediğimden eminim, ben onu beklerim. Ama o beni bekler mi?

Önce bundan emin olmalıyım. Önce Chris'in de beni sevdiğinden emin olmalıyım.

---------------------------~--------------------------

Ertesi gün olmuştu, yaklaşık iki dündür sadece yattığım için kasılmış bedenimle üstümü değiştirmeye çalışıyordum. Chris'in benim için görderdiği kıyafetleri giymeye çalışırken neremi hareket ettirsem hemen acıyor ve ardından ağrımaya başlıyordu.

Zorlada olsa üstümü değiştirmeyi bitirdiğimde odadan dışarı çıktım. Yürümekte çok zorlanmadığım için şükrederken sonunda binadan dışarı çıkabilmiştim. Yüzüme vuran güneş ışınlarına alışana kadar gözlerimi kapattım. Tam açacağım sırada sert kahve kokusunu aldım. Tebessüm edip yavaşça gözlerimi açtığımda tam karşımda onu gördüm. Görmemle kahkaha atmaya başladım çünkü bana şaşkın şaşkın bakıyordu.

"Hey nasıl anladın geldiğimi ?"

"Kokundan tabiki şapşal ! Kokun o kadar yoğun ki kim olsa anlar."

"Sen güneşin altında o kadar güzel dururken kokum yoğun alır tabi."

Son söylediğini duymamı istemiyor gibi çok sessiz söylemişti ama anlamıştım. Arkasını dönüp yürümeye başladığında onu takip ettim ve ardından biraz önüne geçerek konuştum:

"O zaman bu gün feromon salgılamaktan bitkin düşeceksiniz çünkü gölgeye geçmeyeceğim bay Bang."

Bana şaşkın şaşkın bakmaya devam ettiğinde kokusunu öncekinden daha yoğun aldım. Biraz daha yoğunlaşırsa omegamın kendine hakim olamayacağını bildiğim için hemen konuyu değiştirdim.

"Peki planımız ne ? Hatırladığım kadarıyla bana klanı gezme sözü vermiştiniz."

Hemen yüzüne bir tebessüm takınıp yaklaştı ve yan yana yürümemizi sağladı.

"Sınır köyler daha sakin ve sıcaktır, seni burada tutmak güvenliğin açısından daha iyi olur ama merkezde sana göstermek istediğim yerler var ve... beyaz cildinin burda yanmasını istemeyiz."

Veliaht Omega /ChanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin