¹⁴

231 15 1
                                    

Sabahın erken saatlerinde yola çıkmıştık ve şuan klan sınırlarına çok yakındık. Planımız sağlamdı ama yine de gergindim. Ne kadar kabul etmek istemesem bile gerginliğimin tek nedeni bu değildi.

Chris 'bu konuyu sen tahtına oturduktan sonra konuşalım' demiş olsa bile düşüncelerimin içimi kemirmesine engel olamıyordum. Chris'e çok alışmıştım, sadece ben de değil omegam bile bu sabah onsuz uyanınca çılgına dönerken ben nasıl onsuzluğa dayanabilirdim ki.

Önden giden alfam atını durdurup arkasını döndüğünde bende ona baktım.

"Atları bırakalım."

Atlarımızdan inip ağaçlara bağladık ve yürüyerek ilerlemeye başladık. Bir elim kılıcımda temkinli bir şekilde yürürken Chris'in elini kaldırmasıyla durdum. Arkamızda bizi takip eden alfalara işaret verip bazıları sağda bazıları solda ve bazıları ağaçlarda olacak şekilde üçe ayrılmalarını sağladı.

Biraz daha yürüdüğümüzde ağaçların arasından sınır kapısını gördüm. Chris'in tekrar işaret vermesi ile ağaçlardaki okçular sınır bekçilerini etkisiz hale getirdi.

"Kılıcını çıkar gidiyoruz."

Kılıcımı hızlıca çekip Chris'in arkasından yürümeye başladım. Arkamdan gelen Minho'ya işaret verip onunda yürümesini sağladım. Sınır kapısından sessizce girip diğer alfalarla birlikte içerideki kişileri yakaladık.

Elimizden geldiğince az kişiyi öldürmeye çalışıyorduk bu yüzden çoğu kişiyi bağlamayı tercih ettik. Atlarımızı geri alıp merkeze doğru yola çıktık.

--------------------------~----------------------------

Hava kararmak üzereydi, merkeze bir kaç saatlik yol daha vardı. Anca hava kararınca orada olabilirdik bu yüzden yakınlardaki arkadaşımın evine gidecektik.

Savaşçı kurtlar için ormanlık alanın arasında çadırlar kurduk. Onların hazır olduğundan emin olduğumuzda Minho, Chris ve ben arkadaşımın evine doğru atlarımızı sürdük.

Zaten yakın olduğu için hızlıca gelmiştik. Minho ve Chris'e arkamda beklemelerini söyleyip kapıyı çaldım.
Gergindim. Çok gergindim çünkü burada yaşayan arkadaşlarım benim hakkımda en son bir hain olduğum haberini almışlardı ve ben onlara hiçbir şey diyemeden gitmiştim.

"Felix ?!"

Düşüncelerimden sıyrıldığımda kapının açıldığını ve arkadaşımın ağzı açık bana baktığını gördüm. Mahcup bir şekilde konuşmaya başladım:

"Merhaba Hyunjin."

Omuzlarımdan çekip bana sıkıca sarıldığında hemen karşılık verdim.

"Seni çok merak ettik, nerelerdeydin, neden hiç haber vermedin, herşeyi anlatman lazım."

"Biliyorum, herşeyi en ufak ayrıntısına kadar anlatacağım söz veriyorum."

Arkamdaki ikiliyi fark etmiş olacak ki benden ayrıldı ama omuzlarımı bırakmadan konuştu:

"Bunlar kim ?"

Arkamı dönüp Chris'e baktım.

"Ben Bang klanı lider alfası Bang Christopher Chan."

Eğilerek selam verip tebessüm etti. Ardından elini belime atıp korkutucu bakışlar eşliğinde konuşmaya devam etti.

"Ve aynı zamanda Felix'in alfasıyım."

"Ne ?! Ay yani, hoş geldiniz bay Bang. Şey mühürlediniz mi ?"

"Hayır ama en kısa zamanda o da olacak."

Veliaht Omega /ChanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin