sana çok sinirliyim

417 23 14
                                    

Ama o birden bağırdı.
John b: lanet olsun! Çekin beni! Çekin!

JJ ve pope onu yukarıya çekti ve onu kuyudan çıkardılar.

JJ boş çantayı hızla eline aldı.
JJ: altınlar nerde!?
John b: yok! Hepsi gitmiş!
Hepimiz aynı anda "ne!?" Diye bağırdık.

Sarah: nasıl!? O gün buradaydı!?
Dediğinde aklıma sabahki şüphem geldi, Rafe. Mesajları görmüş olabilirdi. Ve tuvaletten çıktığımdaki siniri de Topper değil ona yalan söylemem olabilirdi.

Kiara: altının yerini kim biliyor! Kim almış olabilir!?

Emin olmadan onlara birşey söylemek istemiyordum. Ama nasıl kesinleştirecektim bilmiyordum. Rafe'e altın ile ilgili birşey sorarsam eğer o yapmadıysa ona yalan söylediğim açığa çıkardı.

Ne yapacağımı bilmiyordum.

♡♡

*04.00*

Hayal kırıklığıyla evlere dağılmıştık. Altınları Rafe'in almış olabileceği düşüncesi aklımda dolanıp duruyordu. Sürekli sabah yaşananları düşünüyordum, Rafe'in nasıl davrandığını. Şüphe içeren şey sadece ben tuvaletten çıktığımda sinirli olmasıydı. Ama nedenini sorduğumda çok sakin bir şekilde Topper'a sinirlendiğini söylemişti.

Ondan şüphelenmek istemiyordum. Ama elimde değildi. Bir gün önce bana altını sormuştu ve şimdi altın yoktu.

Düşüncelerimde boğulurken telefonuma mesaj geldi. Kim olduğuna baktım ama kayıtlı değildi.

??: Attığım konuma gel. Rafe adını sayıklayıp duruyor.

Kim olduğunu bilmiyordum ve korkmuştum çünkü bir tuzak olabilirdi.

Carla: kimsin?
??: Barry.

Barry'yi biliyordum. Rafe'in uyuşturucu aldığı kişiydi.

Carla: sana nasıl güveneceğim? Ormanda beni öldürmeye geldin.
Barry: seni öldürmeye rafe de gelmişti küçük hanım. Ona gayet güveniyorsun. Lanet sorular sormayı bırak ve çabuk konuma gel rafe iyi değil.

Carla: noldu?
Barry: kafası iyi değil. Çok fazla uyuşturucu aldı. Kontrol edemiyorum. Gereksiz sinirli evin her yerini dağıttı ve adını sayıklayıp duruyor. Yani sıcacık yatağından kalkıp buraya gelmen gerek.

Carla: peki geliyorum.

Telefonu kapattım ve cebime atıp yavaşça odadan çıktım. Geldiğimde üstümü değiştirmemiştim. Ceketi bile çıkarmamıştım.

Sessizce aşağıya indim ve evden çıktım. Arabama doğru ilerledim. Bindiğimde barry'nin attığı konumu açtım ve oraya gitmeye başladım.

Geldiğimde evin önünde durdum ve arabadan indim. Kapı sonuna kadar açıktı. İçeriye girdiğimde barry'nin dediği gibi heryerin dağınık olduğunu gördüm. Yerde cam parçaları koltuk yastıkları ve daha bir sürü şey vardı. Veranda dan ses geldiğini duyunca sessizce verandaya yürüdüm. Kapının ucundan kafamı uzattığımda oturan Barry ile göz göze geldim. Rafe onun karşısında dikiliyordu daha doğrusu ayakta durmaya çalışıyordu. Gerçekten barry'nin dediği gibi çok uyuşturucu içtiği belliydi. ve birşeyler söylüyordu.

Rafe: sadece bana önem vermesini istiyorum. Haklı değil miyim!?
Barry: sadece bencilsin.
Rafe: siktir! Barry! Biraz yardımcı olur musun! Bana yalan söylüyor! Dostları benden daha önemli onun için!

Bana yalan söylüyor dediği anda altını onun aldığını anlamıştım. Ama şuan derdim altın değildi. Rafe'in bu durumda olmasıydı. Bu benim suçumdu. Ona onu gerçekten sevdiğimi gösterememiştim sanırım. Benim yüzümden bu haldeydi.

You're No Good For Me || Rafe CameronHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin