Dün gece rafe beni eve bıraktıktan sonra odama çıkıp hemen uyumuştum. Zaten biraz sarhoştum ve başım ağrımıştı.
Sabah rafe'in beni aramasıyla uyanmıştım. Hemen hazırlanmamı söyledi. Telefonu kapatıp yataktan kalktım ve hazırlanıp aşağıya indim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu arada da rafe gelmiş aşağıda beni bekliyordu. Annemlere çıkıyorum dedikten sonra evden çıktım. Rafe'in arabasına doğru ilerledim. Arabaya yaslanmış beni bekliyordu.
Rafe: günaydın. Carla: günaydın. Dedikten sonra ona sarıldım. Benden ayrılıp benim için kapıyı açtı. Bindiğimdeyse kapattı. Arabanın önünden dolaşıp şoför koltuğuna bindi ve arabayı çalıştırıp sürmeye başladı. Carla: nereye gidiyoruz?
Rafe: senin için asla yapmam dediğim şeyi yaptım. Dediğinden hiç bir şey anlamamıştım.
Bir kaç dakika sonra şatonun önünde durmuştuk. Carla: siktir. Bunu yaptın mı? Onlarla konuştun mu? Rafe: sadece üzgün olduğunu ve oturup konuşmanız gerektiğini söyledim. Başka bir diyalog geçmedi.
Carla: ama onlarla konuştun ve şuan buradasın! İçeriye girecek misin?
Rafe: merdivenden izlerim. Carla: buda bi şey.
Dedim ve arabadan indim. O da inince yavaşça arka taraftaki verandaya doğru ilerledik. Beşi de veranda da oturuyordu. Biz gelince gözleri bizi buldu.
Rafe merdivenin aşağısında kalırken ben merdivenden çıktım. Çıktığım an Sarah ve kiara hızla bana doğru geldiler ve bana sarıldılar. Kollarımı onlara doladım.
Onlara sarılırken diğerlerininde ayağa kalktığını gördüm. Sarah ve kiara benden ayrılınca John b, pope ve JJ üçü de aynı anda bana sarıldı. Tabii ben aralarında ezilirken onlar normalce sarılıyormuş gibi hissediyorlardı.
JJ: ne olursa olsun seni sevmeye devam ederiz demiştim. Dedi benden ayrılırlarken.
John b: evet. Ama gerçekten bir birinizi sevdiğinizi gördük. Kiara: şaşırtıcı ama gerçek. Sarah: çok şaşırtıcı. Carla: artık sorun yok değil mi? JJ: yok. John b: hayır. Carla: sevindim. Dedim gülerek.
Rafe'e bakıp kafamla gel işareti yaptım ama hayır anlamında kafasını salladı. JJ: konuşmamız gereken şeyler- JJ cümlesine devam edecekken john b ona bişey yaptı ve JJ'in sözü inlemeyle kesildi.
JJ: napıyosun? Derken John b'ye baktı. John b gözleriyle bişey anlatmaya çalıştı. JJ anlamış olacak ki anladığını belirten sesler çıkardı ama ben neler olduğunu anlamamıştım.
Sarah: sevgilin akşama kadar orada dikilecek mi yoksa gidecek mi? Dedi bana bakarak
