You're No Good For Me || Rafe Cameron

Peterkin

Yemeğimizi yemiştik ve terasta oturuyorduk. Yani ben sarah ve rafe. Sarah bana alacağı elbiselerin fotoğraflarını gösteriyordu.

Rafe: bitmedi mi şu kıyafetleriniz?
Sarah: sana ne Rafe ne işin var?
Rafe: sevgilimle ilgilenmek istiyorum?
Sarah: ilgilenemezsin.

Rafe tam bir şey söyleyecekken telefonu çaldı. Telefonu aldı ve açtı. Rafe telefonda konuşurken bir anda ayağa kalktı ve bizden biraz uzaklaştı.

Ne oluyor diye ikimizde rafe'e baktık çünkü birden hızla kalkmıştı.

Sarah'nın kıyafetlerine bakarken onu da john b görüntülü aradı.

Sarah: geliyorum hemen.
Dedi ve kalkıp benim odama gitti. Bende yerimden kalkıp Rafe'in yanına gittim.

Rafe: tamam, tamam sonra konuşuruz.
Diyip telefonu kapattı.
Carla: noldu?
Rafe: barry. Uyuşturucuları çaldırmış.

Carla: bende bir şey sandım.
Rafe: senin için bir şey değil tabi. Kullanmıyorsun.
Carla: seninde kullanmanı istemiyorum.

Rafe ellerini yanaklarıma koydu ve beni öptü.
Sarah: aman tanrım kusucam!

Dediğinde bir birimizden ayrıldık.
Carla: sen ve john b yi bundan fazlasını yaparken yakaladığımızı unutuyorsun.

Sarah: siz arkadaşımsınız abimi böyle görmek midemi bulandırıyor.
Rafe sarah'ya gözlerini devirdi.

~

Rafe ler gitmişti ve bende uyumak için odama geçmiştim. Rafe'in telefon konuşmasından sonraki tavrı garip gelmişti. Eğer gerçekten Rafe'in uyuşturucuları çalınsaydı barry'yi vurmaya giderdi. Bu kadar sakin tepki vermiş olamazdı. O telefon konuşmasının altında başka bir şey vardı.

~

*08.00*

Su içmek için kalkmıştım ve tam komidinimdeki sürahiden bardağa su katarken Rafe'den mesaj geldi.

Rafe: kalan uyuşturucuları başka ülkeye gönderiyorum. Barry de gidicek. Onu uçağın kalkacağı yere götürüp gelicem sonra seni alıcam kahvaltı edicez bebeğim.

Carla: tamamm 💋

Tüm uykum kaçmıştı. Rafe başka ülkede satacağı uyuşturucuları niye ilk buraya getirip risk alsın ki? Uyuşturucuların çakındığını düşünmüyordum ve şuan bu uçak işi hiç içime sinmemişti. Hızla yataktan kalktım ve hazırlandım. Cameron uçaklarının nereden kalktığını biliyordum. Oraya ulaşmam gerekti.

Hızlı ve sessiz bir şekilde evden çıktım. Arabayı çok hızlı kullandığım için kısa sürede oraya ulaşmıştım.

Geldiğimde uçağı gördüm ve büyük bir kutunun uçağa koyulduğunu gördüm. Rafe ve barry ilerideydi. Beni görmüyorlardı. Sessizce onlara yaklaştım ve arkalarında duran bir kaç tane daha jet, uçak vardı. Birinin arkasına geçip konuştukları şeyi dinledim.

Barry: kaç dolar dedin?
Rafe: bilmiyorum ama her bir altın tanesinin binlerce ettiğini biliyorum.

Altın mı!?
Hızla saklandığım yerden çıktım.
Carla: Ne altını rafe!?
Rafe: carla!?

Derken Twinkie yi gördüm içinden JJ çıktı ve arkasından da bir polis aracı geldi. Jj ve peterkin hızla uçağa doğru koştular.
Rafe ve barry panikledi. Rafe pilota hemen motoru çalıştırmasını söyledi.

JJ: carla!
Peterkin: Rafe! Kapatın o motoru!

Elinde silahla bize doğru geliyordu. Rafe: carla git burdan!
Diye bağırdı.

Peterkin bizim yanımıza ulaştığında beni rehin aldı. Çünkü ortada suç ortağı gibi görünen sadece ben vardım. Barry bir yere kaybolmuştu ve rafe de uçağın arka tarafından bir yere gitmişti.
Jj: hayır! Onun suçu yok!
Peterkin: geldiğimizde buradaydı! Gayet her şeyden haberi var gibi duruyor! Onuda tutuklıycam!

Derken bir silah sesi duyuldu ve peterkin bir anda yere düştü. Yere düşen peterkin'i izlerken Elinde silahla bana bakan Rafe'e döndüm.

Carla: naptın sen!
jj: siktir! Siktir! Peterkin!
Diye bağırdı onun yanına çökerken.

Sesler boğuklaşmaya başlamıştı. Rafe gelip beni kendine çevirdi ve peterkin'e bakmamam için bana sarıldı kafamı göğsüne bastırırken.

Carla: naptın?
Dedim dehşet içinde.

Rafe bana daha sıkı sarıldı.
Jj: ambulansı arayın!
Rafe: hayır! Ambulans falan aramayacağız!

Jj: carla! Şu lanet ambulansı arar mısın!?

Ne yapacağımı bilmiyordum. Eğer ambulansı ararsam Rafe hapse girerdi. Eğer aramazdam peterkin ölürdü.

Jj: carla neyi düşünüyorsun! Ölüyor!
Diye bağırdığında başım iyice dönmeye başlamıştı..

Carla ne yapacağını bilememişti. Sevgilisi ve arkadaşı arasında seçim yapmak istememişti ama bir yandan da bir polisin ölmesine göz yumamazdı. Etrafın gerginliğine dayanamayıp kendini rafe'in kollarına bırakmıştı.

Rafe kızı kucaklayıp hızla arabasına bindirirken uçak kalkmıştı ve JJ de ambulans'ı aramıştı. Carlanın arkasından gitmek istesede burada ambulansı beklemesi gerekiyordu..

Carla:

Uyandığımda hastanedeydim ve başımda annem babam rafe ve jj vardı.
Yattığım yerden doğrulmaya çalıştım.
Rafe: kalkma yat.
Dedi endişeyle.
JJ: çok korktuk carla

İsadora: beni çok korkuttun
Dedi bana sarılırken.
Christian: nasıl hissediyorsun?
Carla: iyiyim. Biraz başım dönüyor. Eve gidebilir miyiz?

İsadora: ben doktora haber verip geliyorum siz kalkmasında yardımcı olun.
Dediğinde rafe ve jj iki kolumdan beni tuttu.

Rafe jj in bırakması için beni iyice kendine çekti.
Jj: napıyosun?
Rafe: bırak ben hallederim.
Dediğinde babama baktım. Şaşkın şaşkın rafe ve jj'e bakıyordu.

Christian: bırakın ikinizde ben götürürüm.
Dedi samimi bir ses tonuyla.

Beni rafe'in kollarından alıp kucakladı ve arabaya götürdü.

~

1 saattir evdeydim ve sonunda annemle babam yanımdan ayrılmıştı. JJ de gitmişti. Diğerlerine bir şey söylememiştik.

Carla: kimin vurduğunu sormadılar mı?
Rafe: boşver şimdi sen onu iyi misin?

Carla: iyiyim. Ve boşvermiycem.

Rafe yanıma yattı ve kafamı göğsüne dayadı.

Carla: rafe babam gelebilir.
Rafe: gelsin anladı zaten.
Carla: olsun bizi böyle görmemeli.

Rafe: tamam kalkıyorum.
Dedi. Bıkkınlıkla.

Tam tekli koltuğa oturacakken babam odaya girdi
Christian: rafe.
Rafe: efendim?
Christian: carla dinlenirken seninle biraz konuşalım.

Dediği an stres tüm vücudumu sardı.
Carla: neden?
Rafe oturduğu yerden kalktı ve kapıya ilerledi.

Babam soruma cevap vermemişti.
Carla: baba?
Christian: merak etme zorlamıycam.
Dedi gülerek.

Sonra odadan çıktılar..