20082023
★
"Gözlerini kapa. Geçecek."
Annesinin kanlı parmakları göz kapaklarında gezindi. Açamadı onları. Gücü yetmedi.
Değerli oğlunun kulaklarını kapadı sonrasında kalan gücüyle annesi. Babasının acı dolu inlemelerini duymasına izin vermek istememişti çaresizce. Canının yanışını umursamadan son kez çekmişti oğlunun huzurlu kokusunu içine. Sakin olması, hareket etmemesi için dudaklarını bastırmıştı saçlarına.
"Geçecek."
Diyebilmişti son nefesinde. Oğlunu Yeonjun'dan başka kimsesi olmadan bıraktığı için yaşlar akmıştı gözlerinden.
Beomgyu ise her şeyin kötü bir kabus olduğuna inanarak derin bir uykuya dalmıştı kollarında. Ve gözlerini açtığında koca bir yalnızlık sunmuştu ona dünya.
Korna sesleriyle gelebilmişti kendisine. Karşsındaki arabanın farları gözlerini kaybedeceğini düşündütmüştü bir an için. Zar zor atabilmişti bedenini kaldırım kenarına.
Patlayacak derecede ağrıyan başını tutarken hareket etmek hiç olmadığı kadar zorlamıştı onu.
Ailesini kaybettiğinde, onlarla mıydı? Annesinin yanında mıydı?
Öylece gözlerinin önünde geçip giden saniyelik anımsama, çığlıklar, acı dolu inlemeler...
Annesine ait olan o sıcaklık... neden başka bir şeyi değilde ölümlerini hatırlamıştı her şeyden önce?
Çocuk gibi ağlıyordu yolun ortasında. Hatırladığına mutlu bile olamamıştı. Gelip geçen çıldırmış olduğunu düşünerek izlerken onu, Beomgyu kontrolünü sağlayamadığı ruhunu bir yere sığdırmaya çalışıyordu.
Kaç kez yaşamıştı bu kaybetme hissini? Onları daha ne kadar kaybedecekti? Neden böyle ayrılmak zorundalardı dünyadan?
Anımsadığı an öyle kısa öyle yetersizdi ki Beomgyu için. Canını yakan gerçeklikten başka hiçbir şey kazandırmamıştı ona. Sesi kısılana dek ağlamak dışında yapamamıştı hiçbir şey.
Yurdun yolunu karıştırmış, gün doğana dek sarhoşlar gibi dolanıp durmuştu sokaklarda. Tanımadığı, yabancıladığı ruhunu sorgulamıştı. Anne ve babasına yalvarmıştı geri dönmeleri için.
Tanrısına dua etmişti her şeyin yalnızca kötü bir kabus olması için.
Hiçbir şey değişmemişti. Acıdan başka hatırladığı hiçbir şey yoktu. Kaza günü kırılan kemiklerinin acısı, annesinin güçsüzce çıkan kadife sesi, babasının inlemeleri... beynini daha fazlası için zorladığı her saniye nefes almak bir o kadar zorlaşıyordu.
Yorgun adımları sonunda yurdunu bulduğunda Yeonjun'un odasının merdivenlerini çıkmıştı soluksuzca. Uyuyor olduğunu bilsede görmek yeterliydi onu. Yanan canı, onun yanında dinginleşirdi.
Kapıyı çalma gereği duymadan açtığında burnuna dolan kokuyla gerilerken dengesini kurmakta zorlanmıştı. Yeonjun'un huzurlu kokusu kendisine gelmesini istercesine çarpmıştı sanki yüzüne.
"Bırak."
Sakin çıkmıştı sesi. Kendisine sarılan değerlisini itse de daha sıkı sarılmıştı Yeonjun ona. Huzur kokuyordu yalnızca. Gözlerini kapatmıştı güçsüzce.
"Gittiler."
"Özür dilerim."
Huzurlu hissetmek istemiyordu ihtiyacı olmasına rağmen. Uyumak istemiyordu gözleri yalvarsada. Anne ve babası o soğuk günde can vermişken ısınmak istemiyordu deli gibi üşürken.
Zar zor durabildiği göz yaşları yeniden ıslatmaya başlamıştı yanaklarını. Sessiz olmaya özen göstererek dağılan saçlarını geriye doğru taramış ve huzurla uyuyan bedenin yanına uzanmıştı yorgunca.
"Buradayım Beomgyu."
Gözlerini aralamıştı Yeonjun belkide görmeyi beklemediği gözlerle. Kaşları çatılmıştı önce. Fakat sormaması gerektiğini anlamıştı hissettiği ruhun acısıyla.
Yana kayarak yer açmıştı ona ve paylaşmaya hazır olduğu acısına. Sıcak bir sarılma sunmuş, çenesini yaslamıştı huzurlu saçlarına. Parmaklarını gezindirmişti sonra saç tutamlarında baş ağrısının durmasını dilercesine. Uykulu gözleri öylece açılıp kapanırken değerlisinin ruhundaki yükü hafifletmek için çabalamıştı yalnızca.
Uyuyana kadar beklemişti onu. Gün inceden inceye doğmaya başladığında ise, yenilmişti uykuya.
Beomgyu acılarından başlamıştı hatırlamaya.
★
20082023
Syglr
Svglrağladık
![](https://img.wattpad.com/cover/350329437-288-k495556.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sıkıca sarılıyor olsa bile, çok uzaktı. onu bulsa bile hala kayıptı / beomjun
Fanfic-