15

67 8 0
                                    


21082023

"Şu arkadaşın iyileşti mi artık?"

Abisinin sorusuna karşılık vermek yerine odasına girmişti Yeonjun. Beomgyu'yu tanımamazlıktan gelmesi canını yeterince sıkarken peşinden ilerlemişti konuşmak isteyen.

"Her şeyi hatırlasa bile sanırım artık eskisi gibi olamaz. Yani düşününce kendisini hatırlamadığı bir süre geçirdi. Değişmiştir."

Kardeşi onu dinliyormuş gibi görünmüyordu. Dolabını açıp kıyafetlerinin arasından aradığı şeye bakınırken abisi kollarını göğsünde birleştirmiş ve devam etmişti.

"Kabul et. O çocuk ailesinden sonra çok değişti."

"Bizde değişmiştik."

"Şimdi hatırlamaya ihtiyacı olduğu için seninle."

"Hatırlaması gerektiği için giden bendim zaten?"

"Söylemek istediğim şey bu işte. Orada olmasaydın eğer istediği yaşamı kurardı. Kendi haline bırakmalıydın. Uyanana kadar onu ziyarete gidip durdun."

"Yalnızlığın ne kadar iğrenç bir şey olduğunu ikimizde biliyoruz."

"Beomgyu'nun tercihi buydu."

"İyi bir tercih miydi sence?"

"Ciddiyim. Ona öfkeli değilim gerçekten iyi bir karardı. Ailesinden sonra geçirdiğiniz günler kabus gibiyken onun ruh emiciliğinden uzaklaşman akılını başına almana yardımcı oldu."

"İkinizde hiçbir şekilde bana yardımcı olmuyorsunuz."

"Kaza gününü hatırlıyor mu? Nereye gidiyordu ya da ne yapmayı planlıyordu? Sensiz."

"Hatırladığında mutlaka sorarım."

Abisinin çıkışına kıyasla oldukça sakin çıkmıştı sesi.

"Doğum gününü bile hatırlamıyor."

"Normal."

Dalgaya alsada tuhaf görünüyordu kardeşi. Pes ederek ellerini cebine attığında mırıldanmıştı.

"Birkaç hafta içinde evleneceğim."

Konuyu değiştirdiğinde sonunda ilgisini çekebildiği için gülmüştü. Hala umursandığı içinse mutlu olmuştu bir nebze.

"Seninle tanıştırmak istiyorum. Yemeğe gelecek. Gitme, küçük bir kutlama yaparız."

"Haberim olsa iyi olurdu. Gitmeliyim."

"Geç olduğunu biliyorum ama eve geldiğin yok kabul et. Ya okuldasın ya da..."

Cümlesini tamamlama gereği duymadan kardeşinin odasından çıkarken seslenmişti Yeonjun.

"İnan artık orayada gitmiyorum."

Gitmediği içindi belkide bu huzursuzluğu. Oradan başka huzurlu hissettiği bir yer yoktu çünkü. Yarının ne olacağını düşünmeden yaşıyordu artık.
Beomgyu'nun durumu daha iyiye gidiyordu.

Beklediği gibi hatırladıkça uzaklaşmışlardı birbirlerinden.
Okula gidiyor ve artık çok sık olmasa bile uğruyordu Beomgyu'nun yanına. Her şey yolunda görünsede değer verdiğini hatırladıklarının yoğunluğunda kaybetmek istemiyordu.

İyi değildi. Korkutuyordu. Verdiği kararlardan pişman, eski Beomgyu'ya karşı delicesine bir öfkeye sahipti. Kendisine gelmesi için böyle bir travmaya mı ihtiyacı vardı sorguluyordu.

Yanındayken onunla birlikte boğuluyor, onunla birlikte karanlığın bir parçası oluyordu.
Fakat tüm bu derin düşüncelerle dolu karanlık okyanusun içinde yine yüzeye doğru yüzdüğünde elini tutan kişi Beomgyu oluyordu.

Şimdi uğradığı evinde yoktu bulmayı beklediği beden. Bayan Lee erkenden çıktığını söylemişti. Gün boyu gelmemiş olmalıydı. Kalkıp aramak, bulduktan sonra onun için endişelendiği yüzüne söylemek istesede yaptığı tek şey uzandığı koltukta tavanı izlemek olmuştu. Akşam karanlığı çökene dek kıpırdamamıştı bile.

Neden geldiğini bilmiyor ya da bilmek istemiyordu. Neden huzursuz hissettiği her an ne olursa olsun bu evde olmak istediği sorusuna cevap vermek zordu... sadece uyumak istiyordu.

Dış kapının kilit sesiyle irkilirken gözlerini açma gereği duymadan beklemişti öylece. Beomgyu henüz geliyor olmalıydı.

Adım sesleri bulunduğu salonun girişinde kesilmişti. Beomgyu, varlığını hissettiği ruhun kokusu burnuna dolarken hareket edememişti. Yokluğunda geçirdiği iğrenç günleri unutturacak kadar huzurlu hissettirmişti Yeonjun.

Dünyalar kadar güzeldi yine. Hafiften uzmıştı saç tutamları. Gözleri kapalıydı. Beomgyu'nun çıkardığı seslere herhangi bir geri dönüş bile yapmamıştı.

Derince bir nefes alarak salona doğru ilerlerken, koltuğun üzerindeki ince battaniyeyi üzerine örtmüştü.

"Uyumuyorsan bile açma gözlerini."

Sanki gözlerini açtığı an kaybolacakmış gibi başucunda diz çökerek oturmuştu yorgunlukla. Öylece izlemeye başlamıştı Yeonjun'u.
Sözünü dinlemişti gözlerini zaten açmak istemeyen.

"Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum."

Fısıldamıştı sessizce. Gideceğine emindi çünkü. Çok yıpranmıştı. Beomgyu yeterince yakmıştı canını. Güzel gençliği haketmediği kadar çok karanlıkta kalmıştı. Daha çok gülümsemeli daha çok kahkaha atmalıydı.

"Hatırlıyorum. Seni kendi karanlığımdan iterken yeni bir karanlıkta yalnız bıraktım. Başka seçeneğimiz yokmuş gibi bencilce davrandım."

Saçlarında gezindirmişti parmaklarını korkusuzca.

"Kaza günü nereye gidiyordum biliyor musun?"

Gülmüştü burukça.

"Onları kaybettiğim yere. Lanetli bir yolmuş gibi yeniden kaza geçireceğimi nereden bilebilirdim ki?"

Cevapları yoktu sorularının. Yeonjun uyanık olsa bile pekte önemli değildi cevap verip vermemesi.

"Neden bir türlü ölemediğimi düşündüm sonra... Bugün tekrardan oraya giderken yolda aklımda olan tek şey buydu. Neden yalnızca defolup gitmiyorum? Neden yok olamıyorum?"

Hatırlaması gereken çoğu şeyi artık hatırlamış olduğunu sansada bugün hatırladıklarının ardından beklediği gibi olmamıştı hiçbir şey.

"Sana söz vermiştim çünkü."

"Okyanusum olan Yeonjun'un sonsuz ruhunu sonsuza dek yalnız bırakmayacağıma söz veriyorum!"

Kahkaha atmıştı Yeonjun serin gecenin saçlarını uçuşturan rüzgarında sarhoş olan Beomgyu'nun kurduğu cümlelere.

"Söz vermek göründüğü kadar basit değildir kendine gel!"

Kolay kolay söz vermezdi Beomgyu. Yeonjun bunu iyi bilirdi. Şimdi sarhoşken dudaklarından dökülen kelimelerden emin olmasını istemişti.

Fakat Beomgyu'nun güzelim gözleri hiç olmadığı kadar ayık görünüyordu. Ruhların sonsuzluğuna sığınarak, sonlu dünyada tanrısına ve değer verdiği sevgilisine vermişti bu sözü.

Eğilmiş, parmaklarının gezindiği huzurlu saç tutamlarını iterek sevdiğinin alnının üzerine bastırmıştı dudaklarını özlemle.
Özür dilemişti tüm ruhuyla.

"Her şeyi hatırlasaydım eğer. Bana ne söylemek isterdin?"

Gözlerini açmıştı okyanusu.

"Seni özledim."

"Okyanusum olan Yeonjun, seni özledim."

20082023

Syglr
Svglr

sıkıca sarılıyor olsa bile, çok uzaktı. onu bulsa bile hala kayıptı / beomjunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin