KAÇAK

6. bölüm: sakar bir kız ve bir iş

Şu an aşçılığı deniyordum ve yanında frypan ile felix vardı. Ikiside çok tatlıydılar.
Frypan: hakkında konuşulanlara bakılırsa burayı yakarsın diye korkmuştum.
Hepimiz güldük.
Felix: evet bende öyle sandım ama bu işte çok iyi.
Rose: bende beklemiyordum.
Dedim ve yine herkes güldü.
Içeri yeonjun girdi.
Yeonjun: naber sarışın?
Rose: bana sarışın deme jun!
Yeonjun: ama öylesin!
Derken gülmüştü.
Rose: aman ne komik!
Yeonjun: ee ne yapıyorsunuz?
Dedi ve tezgaha yaklaştı.
Frypan: kek.
Yeonjun: limon'lumu?
Dedi bana bakarak.
Rose: sen bana limon'mu dedin!?
Yeonjun: bilmem.
Yeonjun gülerek ordan uzaklaştı.
Yeonjun çıkarken başka birisi girdi.
Steve: merhaba bebeğim ben steve.
Rose: adım rose, Bebeğim değil. Ayrıca ismin umrumda değil.
Frypan: steve rahat bırak onu.
Steve: sadece konuşuyoruz frypan. Nasıl bu kadar güzel olabiliyorsun?
Dedi ve eliyle yanağımı okşadı.
Felix aniden steve' e itti.
Felix: ONA DOKUNMA! VE SANA UMURSAMADIĞINI SÖYLEDİYSE UZAKLAŞ!
Steve: felix. sadece onu istiyorum o kadar?
Felix: herkes onun gibi bir kız ister. Ama o sizin gibi birini istemiyor?! Ve eğer zorlamaya devam edip onu sıkıştırırsan! O ZAMAN SENINLE BİZZAT BEN İLGİLENECEĞİM!
Açıkçası ilk defa felix'i bu kadar sinirli görmüştüm. Steve hiç bir sey demeden gitmişti.
Felix: iyimisin rosie?
Rose: evet...teşekkür ederim lix.
Felix'in gözünden:
Artık yapamazdım. Herkese karşı iyiydim ama rose'a böyle davranmalarına izin veremezdim.
Felix:( artık rose'a zarar veren herkes benim ölüm oyunuma hapsolucak. Ve meleğini ağlatanları o göz yaşlarında boğacağım.)
Rose'nin gözünden:
Ortamda bir sessizlik oldu. Sanırım dalmıştım çünkü fark etmeden parmağımı kestim.
Frypan: iyimisin!?
Rose: evet,küçük bir kesik.
Felix: tamam med-jack'a git.
Rose: hmhm.
Dedim ve med-jack'a gitmeye başladım.
Seojun: rose?
Rose: selam seojun, parmağımı kestimde.
Seojun: anladım,otur sen.
Oturdum ve seojun pansuman yapmaya başladı. O sırada içeri yeonjun girdi.
Yeonjun: kardeşim senin limona alerjik yokmuydu?
Rose: bana bir daha limon dersen seni döverim jun!
Seojun: siz cidden çocuk gibisiniz.
Yeonjun gülerek yanıma geldi ve saçımı karıştırdı.
Yeonjun: seviyorum seni be!
Rose: ben seni sevmiyorum ama!
Bu sefer hem seojun hemde yeonjun güldü.
Seojun: bitti.
Rose: teşekkürler.
Seojun: rica ederim rosie.
Kulübeden çıktım ve karşıma newt çıktı.
Newt: bu gün işin seçilecek.
Rose: ben onu unuttum!
Newt güldü.
Newt: gel buraya herkes toplantı salonuna gidiyor.
Ikimiz kulübeye gittiğimizde newt yerine oturdu ve ben onun karışındaydım.
Alby: şimdi...bu gerçekten zor olucak...çünkü çok sakar birisine iş seçiyoruz.
Kulübedeki herkes gülmüştü.
Gally: açıkçası inşaatçı olursa herkesi öldürme potansiyeli var.
Rose: sadece parmağımı vurdum diye mi!?
Gally: KULÜBEYI TEK VURUŞTA YIKTIN!
Alby: susun! Clint?
Clint: üzgünüm ama raflarımın sağlam kalmasını istiyorum.
Winston: ben konuşmak istemiyorum bile...
Zart: iyi gibiydi ama bence buda olmaz.
Frypan: bence aşçı olabilir. Yemek güzel yapıyor ve eli bu konuda hızlı.
Alby: pekala. O zaman aşçısın rose.
Sevinmiştim çünkü frypan ve felix ile çok iyi anlaştım.

{ Meleklerin göz yaşları derisinin altında saklıdır}