bebis bebis buyucegiz lutfen yıldıza basmayı ve bolca yorum yapmayı unutmayın!! iyi okumalarr💞
ebrar, elinde tuttuğu sigara paketine kaçamak bakışlar attı. yatar pozisyonda olduğu yatakta doğruldu, az önce kendisine görüldü atmış olan melisa vargas'ın son mesajını sırıtarak yeniden okudu. böyle bir şeyin olacağını tahmin edebileceği, bir sonraki adımını anlayacağı oyunlara girmek onu mutlu ederdi.
derin bir nefes aldı. melisa'nın yumuşak yüz hatları, sevimli gülüşü ve gözleri umrunda olmayacaktı. aşk, ebrar'ın zaafıydı ve ne büyük yenilgiye uğrattığını imge'yi severken görmüştü. artık uzaktı. yalnızdı, tek tabancıydı. belki de layığım budur
esmer kızın da sevgilisinden ayrıldığını biliyordu beraber olan iki postunu da silmişti ve takipleşmiyorlardı onun da yeni bir aşk düşüneceğini sanmıyordu.
düşünceleri olumsuzlaşmaya başladığı an kızın paketine kısa bir bakış attı, hala biçimli parmaklarının arasında tutuyordu.
ona yazmak istedi. bu sigarayı içince ne oluyordu?
ama kız ona görüldü atmıştı, cevap vereceğini sanmıyordu.
dudağının kenarı yavşakça kıvrıldı. ayağa kalktı, sigara paketini yarın giyeceği ceketinin cebine yerleştirip yatağına uzandı. yarın bunu ait olduğu yere götürecek, ufak bir karşılık bekleyecekti.
***
ebrar, varlığından haberdar olduğu sigarayı belki de onuncu kez ceketinin içerisinde yokladı ve kontrol etti. istemsizce yapıyordu bunu artık.
salon çok gürültülüydü, içeride gözlerinin aradığı kız dışında herkes vardı neredeyse, nerede olabilirdi ki?
antrenman saatinin gelmesine henüz yirmi dakika vardı ve kızı görmek istiyordu sigara ise bahanesiydi bu işin. aklına dünki gittiği gizli yer geldiğinde sırıtmadan edemedi. orada olabilirdi. belki de melisa gelmese kimse o gizli yeri bilemeyecekti, daha doğrusu göz ardı edecekti. oysa ebrar orayı çok sever, kırıldığı ve üzüldüğü anlarda gidip otururdu.
dün böyle olmuştu. ebrar oraya gitmiş, sigara içen melisa vargas ile karşılaşmıştı.
adımları bahçenin arkasında durduğunda tahminlerinde yanılmadığını görmek ebrar'a hiç şaşırtıcı gelmedi.
melisa ise ebrar'ın buraya geleceğinden adının melisa olduğu kadar emindi. ebrar tahminlerinde yanılmamıştı ama eksik kalmıştı. bir oyun kurmak isterken melisa'nın şartlarını bilinçsizce kabul etmişti çünkü melisa, ebrar'ın buraya geleceğini tahmin ederek gelmişti zaten.
"ne o?" diyerek sordu gökyüzünden bakışlarını ayırmadan. "gökyüzünü kirletmem çok hoşuna gitmedi, yeni bir bahane mi bulacaksın?" istemsizce sırıttı keskin yüz hatlarına sahip pembe saçlı kız.
esmer kız dünki görünümünden daha farklıydı sanki olan biten acısından kurtulmuş gibi bir neşe vardı bugün yüzünde. ebrarın hoşuna gitmişti bu değişim.
bir süre sessiz kalmayı tercih etti. esmer kızın sol çaprazına geçti, aralarında iki adımlık mesafe bırakacak şekilde durup seyrettiği gökyüzüne gözlerini dikti. "bilmem," dedi sessizce. esmer kız bu sessizliğe karşı şaşırmıştı. bunu gizleyerek kaçamak bakışlarını kızdan tarafa çevirdi.
ebrar, gökyüzünden sonra yüzüne değen bakışlara karşı ilk defa samimi bir itirafta bulundu. "dün sigarayla kirlettiğin gökyüzünü, bugün gözlerinle temizliyorsun." yüz hatları yumuşayan esmer kıza baktı. "neden gitmesin hoşuma?"
esmer kız, karşısındaki kızın ses tonunun kulağını okşadığının farkına vardı. vücudunda farklı bir tepkime yaratıyor, kimyasını bozuyordu adeta! gerçek olamayacak kadar etkileyici, karizmatik ve güzeldi ses tonu. sıradan bir şey söylese bile oturur dinlerdi.
esmer bakışlarını ayırdı, çimenlere dikti. gökyüzüne bakmak onu heyecanlandırmıştı. "neden geldin?" diyerek sordu sertçe. ebrar, esmerin etkilendiğini telaşlı hallerinden anlamıştı ve bu hoşuna gitmişti. küçük bir iltifat yetiyordu demek ki...
sabahtandır on kere yokladığı ceketinin cebinden sigara paketini çıkarttı, kıza uzattı. melisa, sigara paketini elinden alacağı sırada ise buna izin vermeyerek kızı elinden yakaladı ve kendisine doğru çekti.
melisa, ani tutuş ve çekiş karşısında ne tepki vereceğini bilemedi. tenini saran biçimli parmakları hissetmek, düzgün işlemeyen bedenine zarar veriyordu çünkü aklının karışacağını, baktıkça o tutuşu hissedeceğini biliyordu.
"o kadar oyuncu varken neden bana bu kadar taktın sen! oyun mu oynuyorsun kızım sen benimle?" diyerek sordu sinirle. ebrar, yüzü kendi yüzüne yakın esmer kızın hatlarını çekinmeden süzdü. cıklayarak, "hayır..." dedi. fısıldarcasına çıkıyordu sesi. "sadece bana neden görüldü attığını öğrenmek istiyorum."
"ne?" dedi sorarcasına. hemen ardından kendisini toparladı, alaycı tavırlarıyla karşısındaki kızın sert yüz hatlarını süzdü. "neden bu kadar önemsedin ki alt tarafı bir görüldü..." elini, kızın parmaklarının arasından çekti ve bir adım geriledi. "hatırlatayım ki sadece kulübünde oynayan bir oyuncuyum voleyboldan başka ne işimiz olabilir ki seninle?"
kızın elinden sigara paketini aldı. alaycı ifadesine büründü, ebrar. "başka ne işim olabilir seninle?" çenesinin ucuyla sigarayı işaret etti. "şu zehri iade etmekten de başka?"
" o zehri iade etmek istesen ceketinin içine hiç koymazdın kızım sen, kimi kandırıyorsun?" kızın kendisi gibi lezbiyen olduğunu biliyordu ama hakkında pek olumlu düşünmemişti şimdiye kadar kendisiyle oyun kurduğu düşüncesine kapılmıştı esmer kız, aralarında ilişki veya arkadaşlık söz konusu olamazmış gibi.
"eğer düşündüğüm gibi bir şey ise oyunlarının içerisinde savunmasız bırakırım seni, ebrar karakurt."
arkasını döndü. sigara paketini açacakken ebrar'ın sesi buna engel oldu. "oyun falan yok," dedi alayla. "birisiyle oynamak için onu umursamam gerekir, melisa vargas. ben seni umursasaydım ya da önemseseydim o zehri vermezdim."
"iyi," dedi melisa umursamazca. "verdiğine göre gidebilirsin." ebrar, kızın sigara paketini açacağını fark ettiğinde arkasını döndü ve kızın olduğu yerden uzaklaşarak gözden kayboldu.
esmer kız ise sigara paketinin bomboş olan içiyle selamlaştı. oysa ebrar paketi almadan önce altı tane olduğuna yemin edebilirdi.
ebrarla birlikte asik olduklarimiza sigara biraktirmacaa <33
