0.4

1K 101 66
                                    




selamm ben geldim! lütfen yıldıza basıp yorum yapmayı unutmayın. etkileşimler motive ediyoo

iyi okumalar

"mesela altına paragraf yazmak zorundaymışız ya.." evet dercesine başını salladı, ebrar. sahilin huzurlu sesinin yanında kızın cümleleri kulaklarını okşuyor, zihnindeki olumsuz düşünceleri unutturuyordu. "ne ile ilgili?"

ellerini bankın iki yanına yasladı, öne doğru eğilip başını asfalta sabitledi. "bilmem.." dedi alay etmeden duramazdı. sırıttı. öne eğdiği başını kaldırıp yanındaki kıza yandan bi' bakış attı. "ne ile ilgili olsun isterdin?"

gözlerini devirdi, vargas. "bir kere.." dedi bıkkınlıkla "bi kere cıvıma, bi kere ya!" hafifçe kıkırdadı ebrar. "tamam.." dedi yenildiğini kabul ederek. "bilmiyorum ya büyük ihtimalle bibirimize karşı görüşlerimiz ile ilgili olabileceğini düşünüyorum."

genç kız umursamazca omzunu silkti. "ben düşünmüyorum."

bir şey söylemedi, havanın serinliğinden dalgalanan kısa pembe saçlı kız. vargas'a yakın olmanın bir yolunu bulmalıydı. evet, zorunda değildi. vargas zaten ona böyle bir ihtimal sunmamıştı ama nedensizce ruhunun genç kızın ruhuna çekildiğini hissediyordu. bir şeyler... belki de minik bir kıvılcımdı ebrar'ı bu kıza karşı ayakta tutan şey.

"benim bir fotoğrafım var," dedi ebrar gülümseyerek "kaldı iki." vargas, ebrar'a baktı yüz hatları sertti. çekici görünüyordu. o an sadece yüzünü çekmek istedi. sanki yazsa bir tek kıvrımlarına bakarak kusursuz kelimelerini kağıda dökebilirdi.

"hallederim, alt tarafı üç fotoğraf." ebrar, banka oturmadan önce vargas'a ve kendisine aldığı filtre kahvesinden yudumladı. "poz istiyorsan?"

vargas, kahvesinden bir yudum alırken ebrar'ın hafifçe poz kesmeye çalıştığını gördü. işte o an, samimi buldu kızı. komiğine gittiğinden, "istemez," dedi kıkırdayarak. "hem ben yetenekli bir fotoğrafçıyım, seni en kötü halinle çeksem bile emin ol o kendi çekeceğin fotoğraftan daha iyi olur."

ebrar merakla kaşlarını kaldırdı. "vay anasını..." dedi kahvesinden bir yudum daha alıp. vargas gözlerini devirdi. "inanmadın mı?"

"inandım canım," dedi ebrar. "ama tam olarak inanabilmem için fotoğraf görmem gerekiyor.. instagram hesabın var mı?"

ebrar, vargas'ın instagram hesabını biliyordu o geldiğinde onu stalklamıştı. yakınlaştıkları gündende önce yapmıştı bunu.

bu sefer kahvesinden yudum alan taraf vargas oldu. "var," dedi yalan söylemekten uzak bir halde. "ama sana yok." dilinin ucunu dudaklarının üzerinde gezdirip sırıttı ebrar. "okey, bana yok."

bir şey söylemedi, vargas. kahvenin yanında sigara istemişti canı, kapüşonlusunun cebinden sigara paketini çıkarttı. bir dal aldı, bacağının üstüne bırakıp kendi sigarasını çakmak yardımıyla yaktı. o sırada ebrar içinden gelen şeyi yaptı. kızın bacaklarının üzerinde duran sigara paketine uzattı elini oldukça yavaşlattı hareketlerini, kızın bacağına temas etmek adına her şeyini koydu ortaya. artık elini çekmesi gerektiğini hissettiğinde ise sigara paketini kızın bacağından aldı. içinden bir dal alıp aldığı yere geri koydu.

vargas buna şaşırmıştı. sigara paketini kapüşonlusunun cebine yerleştirirken, "hayırdır?" diyerek sordu. "yeşilay gibi geziyordun etrafımda?"

ebrar, ağzının ucunda duran sigara ile vargas'a yaklaştırdı yakmasını istercesine. vargas, çakmağı vermek yerine ebrar'ın dudakları arasında duran sigarayı kendisi yakmayı tercih etti. bunu gerçekleştirirken hareketlerini ağır ağır yapıyordu sanki hiç bitmesini istemiyordu. kızın dudaklarındaydı gözleri. çakmağı ve gözlerini çekti.

ebrar, birkaç aydır unuttuğu sigaranın tanıdık dumanını ciğerlerine misafir etti. dudaklarından ayırdığı sigarayı, baş ve işaret parmağının arasında tuttuğunda vargas, parmaklarına baktı. tutuşu hoşuna gitmişti.

"bıraktım sigarayı," dedi ebrar. "bırakmıştım yani." o sırada vargas telefonunu eline aldı, ebrar'ın pozisyonunu bozmasına fırsat vermeden denizi izlerken dumanı dışarı üflediği fotoğrafını çekti. fark ederek güldü, ebrar. "bunu vermeyi düşünmüyorsun herhalde?"

kız sırıttı, "bence sen tipine göre fazla kuralcısın."

"değilim aslında," dedi ve gözlerini kapatarak ciğerlerini derin bir dumanla doldurdu. "sadece sigara içmemeye yeminliydim." kaşlarını çattı esmer. neden yeminli olduğunu sormak istemedi, o kadar büyük bir samimiyetlerinin olduğunu düşünmüyordu. "neden şimdi içtin peki?"

usulca dumanı kızdan aksi yöne üfledi. "sigaranın seni bir dal eksik zehirlemesini sağlayabilmek için."

vargas, karşısındaki kızın ses tonu karşısında kendisini savunmasız hisetti. daha önce duygularının bir kız karşısında böylesine çıplak kaldığını hatırladığı hiçbir an olmamıştı. bakışlarını kaçırdı, beceriksizce sigarasından içti. ebrar ise kızın heyecanlılığından anlayarak sırıttı.

"ama sen ilk defa içiyor gibisin, tatlım." diyerek alayla sırıttı ebrar.

kızgınlıkla, "salak salak şeyler söyleyip beni sinirlendiriyorsun çünkü," dedi. kızın parmakları arasında tuttuğu sigarayı almak için uzandığında ebrar kıkırdayarak geri çekildi. kızın boşluğuna gelip yüzüne yaklaşmasına sebep oldu düşecekken elleriyle ebrar'ın dizlerinden destek almıştı. "napıyorsun sen?" diyerek sordu.

ebrar, sigarayı tuttuğu elini arkasına saklayıp boştaki eliyle kızı kolundan yakaladı. "kolumu bırak." ebrar, vargas'ın yüzüne yaklaştı. "yoksa?" dedi gözleri yüz hatlarını oldukça yakından süzerken aralı dudaklarına kayıyordu. vargas ise sırıttı. ebrar'ın yüzüne doğru yaklaştı, yaklaştı ve yaklaştı. gözlerini aynı şekilde oda dudaklarına dikti. ve tam o sırada sertçe ebrar'ın ayağına bastı.

acıyla inleyip geriye doğru çekildi, ebrar. "yoksa ben ne kadar yaklaşırsam yaklaşayım, kolumu kendiliğinden bırakmak zorunda kalırsın ebrar karakurt."

acıyla kıvrılan yüz hatlarına inat sırıttı, ebrar. "peki," dedi "sen nasıl istersen." telefonunu çıkarttı, denize memnuniyetle bakan kızın fotoğrafını çekti. "zaferden bahsedersem bunu göstereceğim."

vargas güldü. "alay etme, bitirelim artık."

son fotoğraflarını vargas köpek, ebrar'da kedi severken çektiler. her ne kadar ebrar ısrar etse de vargas gitmekte kararlıydı. ebrar isteksizce kabul edip arabasına bindi. telefonunu eline aldı, kızın fotoğraflarına tebessüm ederek teker teker baktı.

"güzelsin be kızım..." dedi kendi kendine. "çok güzelsin."

vargas & ebrar whatsapp özel sohbeti.

vargas: yarın mı teslim ediyorduk?
ona göre hareket edeyim dedim

ebrar: iki gün süremiz var
takıl kafana göre

vargas: tamam
haberleşiriz
kahve için sağ ol

ebrar: :))
ne zaman istersen

     vargas tarafından görüldü.


heyyyo!

cigarettes after sex/ebgasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin