crimson winter | hyunin

5. yarım kalan sigara

Saat 21.00'a geliyordu.

Jeongin hâlâ grupla sohbet ediyordu. Yani sohbetleri pek sarmıyordu ama zamanla alışacaktı...

Daha çok oynadıkları illegal taso maçlarından konuşuyorlardı.

Tabii ki Jeongin de aralarına katılmaya çalışıyordu ama bu sohbet sıkmıştı.

Jeongin, gözlerini evde gezdirirken Felix'in içeriye girdiğini gördü.

Sonunda kurtuluyordu bu sohbetten...

Felix, Jeongin'in yanına geldi ve eliyle selam verdi.

Gruptakilerin gözleri Felix'i buldu.

Jeongin, Felix'i gösterdi ve konuşmaya girdi.

"Felix, en yakın arkadaşım."

Seungmin başını salladı ve Jeongin'in yanındaki boş yeri gösterdi.

"Otursana." dedi sakin bir ses tonuyla.

Felix, başını olumlu anlamda sallayıp Jeongin'in yanına oturdu.

Gruptakiler tek tek Felix'le tanıştı ve sohbete onu da kattılar.

Jeongin yine kurtulamamıştı bu sıkıcı sohbetten.

Bu sarhoş insanların sıkıcı sohbetine daha fazla dayanamadı ve ayağa kalktı.

"Ben biraz hava alacağım." dedi ve arka bahçeye ilerledi.

Kapıdan bahçeye baktı, kimse yoktu. Kimsenin olmaması şu an olabilecek en iyi şeydi...

Bahçede bir sandalyeye oturdu ve öylece boşluğa bakmaya başladı.

Biraz sonra Hyunjin bahçeye geldi ve Jeongin'in yanındaki sandalyeyi işaret etti.

"Oturabilir miyim?" dedi nazikçe.

Başıyla Hyunjin'i onayladı ve Jeongin'in onayıyla Hyunjin sandalyeye oturdu.

Hyunjin, cebinden çakmak ile bir paket sigara çıkarttı ve içinden bir tane alıp Jeongin'e uzattı.

"Teşekkürler, sigara kullanmıyorum."

Hyunjin, Jeongin'in cevabıyla uzattığı sigarayı kendi dudakları arasına aldı ve çakmak yardımıyla yaktı.

Sigara dumanını içine çekti.

"Kalabalıktan pek hoşlanmıyorsun sanırım..." dedi Jeongin'e sessizce.

"Evet, pek gürültülü bir ailede büyümedim. Onun için gürültüye alışık değilim."

Hyunjin, başını salladı.

"İyi bir çocukluk yaşamışsın o zaman." dedi Jeongin'e dönüp.

Jeongin hafifçe güldü.

"Aslında ailem benimle konuşmadığı için gürültü olmuyordu. Onlar gerekmedikçe ne benimle ne de aralarında konuşurlardı."