10.bölüm

384 34 23
                                    

Gece boyunca dönüp durmuştu yatağında. Gözüne bir türlü uyku girmemişti. Yerini yadırgamıştı tabi.

Sabahın ilk ışıklarını görünce yatağında doğruldu ve pencereye yürüdü. Elini fesleğenlerin üzerine uzatıp, okşadı, kokladı uzun uzun.

Yeniden akmaya başladı gözlerinden inci taneleri.

Her gece yatmadan önce ve her sabah uyandığında ilk aklına gelen şeydi, bu hayattaki tek dayanağını kaybetmiş olduğu.

Odasından çıkıp, koridordaki banyoya geçti ve elini yüzünü yıkadı.

Aynadaki aksiyle uzun uzun bakıştı...

Ne kadar değişmişti son üç ayda hayatı...

Yüzündeki neşenin yerini, acı bir ifade kaplamıştı. Gözlerindeki ışık sönmüş, ifadesiz bir duruş yerleşmişti bakışlarına...

Yakında okulu başlayacaktı ama hiç devam etmek istemiyordu. Artık bir amacı yoktu ki... Annesi yokken ne yaşama sevinci, ne de bir hayat gayesi yoktu.

Gitmişti... Onunla birlikte hepsi gitmişti.

Annesi gittikten sonra anlamıştı, babasının da olmadığını, meğer annesi ona hem anne, hem babaymış... Meğer o yüzden, az buçuk hatıraları olduğu babasının yokluğunu çok hissetmezmiş.

Şimdi ise ikisinin de yokluğu dağ kadar büyüktü içinde...

Yüzünü ıslatan yaşları sildikten sonra soğuk su ile defalarca yıkadı.

Koridora çıktığında, Arda'yı bir anda görünce korkuyla geri çekildi.

"Özür dilerim, korkuttum mu?" diyen şefkatli ses tonu, genç kızı gülümsetti.

"Önemli değil... Evde erkek görmeye pek alışkın değilim." dediğinde bu kez Arda ona güldü.

"Alışacaksın artık. Hadi gel, kahvaltı yapalım." diyerek mutfağa yöneldiğinde, Güneş hafif duraksadı.

'Alışacaksın artık' demişti... Yapamazdı ki genç kız, alışamazdı. Bir yabancının evinde ne işi vardı ki?

Arda'nın peşinden mutfağa girdiğinde, genç adamın kahvaltılıkları masaya dizdiğini gördü.

"Doktor... Ben... Ben burada temelli kalamam. Annemle çok yakındınız biliyorum ama, benimle değil...

Aylardır yanımda olduğun için çok teşekkür ederim ama... Artık yolumu çizmem gerek."

Arda bir an ne diyeceğini bilemeyerek baktı ona, kız haklıydı. Ne sıfatla onu evinde tutacaktı ki? Verdiği bir söz vardı. Ama Güneş elinden tutup, peşinde gezdireceği bir çocuk değildi. Ne yapması gerekiyordu?

"Bak, biliyorum anneme sözün var ama, buna saygı duyuyorum. İlla bana yardım edeceksen, part-time bir iş bul. Okul dışında orada çalışayım. Kalacak yer için de yurt başvurusunda bulunurum. Sen de arada beni kontrol edersin. Sözünü bozmuş olmazsın."

Arda yeniden konuşan kızın cümleleriyle hafifçe gülümsedi.

"Sabaha kadar plan program mı yaptın?" derken genç kız da tebessüm etti.

"Hayır, aslında şimdi aklıma geldi... Eee doktor, ne diyorsun?"

"Tamam, ama bazı planlarını değiştirelim önce. Bir yurda yerleşmene yardım edeceğim, ama özel bir yurt olacak, sorumluluğu bana ait olacak, çalışmak için de şuan buna hazır olduğunu düşünmüyorum, o yüzden bunu unut.

Eğer kendini iyi hissetmek istersen, tüm harcamalarını not al, ilerde çalışmaya başlayınca ödersin olur mu?"

Arda kendi fikirlerini sunduktan sonra, genç kız içi rahat etmese de, ona başını salladı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 12, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SANA SÖZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin