Ben Liara Arriens. En azından bu olduğumu zannediyordum, 17 yıl kadar. Sizlerden biraz daha farklıyım. Daha önce melezler hakkında ne okudunuz bilmiyorum ama inanın benim hikayem çok daha karmaşık.Şimdilik yarı cadı yarı büyücü olduğumu bilmeniz yeterli, en azından hikayenin bu kısmı için. Parçalar birleştikçe, yalnızca bu ikisinden ibaret olmadığımı anlayacaksınız. En iyisi hikayemi baştan anlatayım.
Latmos Dağı'nın gördüğü en mistik savaştan sağ çıkan bir bebek düşünün, anne karnına düştüğü andan beri tüm türler için tehdit olarak görülen bir bebek. Tüm türlerin doğmasını ilk andan beri istemediği biriydim, bütün bunlara rağmen hâlâ hayattayım. Sırf kendi korkuları yüzünden kanımda olan güçleri lanetlediler, tabi bunları ben de sizin gibi çok sonradan öğrendim. Esther Arriens, yani annem, savaşın en güçlü taraflarından biri olan cadılardandı. Tüm cadı konseyine karşı gelerek beni doğurmayı başardı ve babamın, kendisini her ne kadar tanımasam da, ileri görüşlülüğü sayesinde beni kurtardı. Türümün tek örneğiyim. Aslında cadı ve büyücülük aynı anda işleyebilen bir şey değildir fakat beni istememelerinin sebebi bu değil. Babamdan, Draven Kruckow'dan, gelen güç beni istememelerinin asıl sebebiydi. Sanırım hikayeyi en başından dinleseniz çok daha iyi olacak.
Masamıza gelen kahve kokusuyla kendime geldim.Bu koku dünyadaki en ama en rahatlatıcı koku olabilirdi. "2 haftadır o kadar gereksiz rüyalar görüyorum ki Alice, iyi değilim.Uyku benim için hayal oldu desem yeridir.Gördüğüm tek şey o yüzük ve onu eliyle bana uzatan o adam.Çıkmıyor işte şu lanet olası yüzük kafamdan ve işin komik tarafı da ben o yüzüğü daha önce bir yerde gördüm ama hatırlamıyorum nerede gördüm."
Gülerek elini omzuma attı Alice"Hey,Sakin ol!Niye bu kadar kendine yükleniyorsun ki?Ayrıca kendini bu kadar zorladığında neler olduğunu hatırlatmayayım istersen.Şu 17 yıllık hayatında duygularını ve aklından geçenleri yakınlarına anlatmayı hiç seçenek olarak görmedin Li. Yapma bunu kendine.Hem kendin için hem de tüm bu dünya için çok tehlikeli ve bunu sen benden daha iyi biliyorsun."
" Farkındayım Alice,dışa vurum yaşıyorum ve bu yüzden güçlerimi kontrol edemiyorum ama biliyorum ki bunların bi nedeni var.Kimse boş yere bir şey yaşamaz.İlk gördüğüm rüyalar sonra da dışa vurum bunların hepsi birbiriyle bağlantılı."
Önündeki kahvesinden büyük bir yudum aldı" Anlat bana Li nasıl bir şeydi bu yüzük.Belki biraz araştırma yaparsak onu da buluruz."dedi Alice meraklı gözlerle.
" Zannetmiyorum Alice bu onlar gibi sıradan bir şey değildi bu sanki daha çok ben ve benim ailemle ilgili bir şey."
Her konuda olduğu gibi bu konuda da fazla yardımı dokunacaktı.Hissediyorum.Fakat şöyle bir problem vardı ki aşırı şakacı olup her yerde dalga geçme yeteneğine sahip olan Alice kendini yine tutamamıştı lakin şakalarını bu sefer kaldıramayabilirdim. "Aile sırrı mı diyorsun.Aaahhhhh!Cidden kaldıramam artık bir dramayı daha."diyip bir anda kahkaha atmaya başladı Alice. O kadar çok güldü ki insanlar da haliyle dönüp bize bakmaya başladı.
"Alice kendine gelir misin lütfen.Ben ne diyorum sen napıyorsun tanrı aşkına.Şurada önemli bir mevzu anlatıyorum kes artık şamatayı!"dedim kontrolümü kaybederek.
O kadar çok sinirlendim ki bir anda kafedeki masalar titremeye başladı kafenin camları sanki büyük bir deprem olurmuşçasına çatlıyordu.İnsanlar çığlık çığlığa kaçışmaya başladılar ve gücüm gittikçe kontrolden çıkıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VEİVİSER
FantasyTarih tekerrürden mi ibarettir?Eğer gerçeklerden korkup doğruların üzerini kapatırsanız evet.Akedemide işlenen 4 cinayet aynı 20 yıl önceki gibiydi.Peki bu cinayetlerle neyin üstü kapatılmak istenilmişti?Doğmaması gereken ve sadece cadı olmayan bir...