6.BÖLÜM

9 2 0
                                    

Esther tam önünde durduğu,kocaman kocaman ağaçlarla gizlenmiş ve merkezden bir hayli uzak olan müstakil eve baktı uzun uzun.Buraya gelirken Draven'a haber vermediği için fazlasıyla suçluluk duyuyordu ama bunu mutlaka birisi yapmalıydı.Draven'a kalsa inadından ölse de buraya gelmezdi.İnadın sırası değildi.Bu cinayetleri kim neden işliyor öğrenmesi gerekiyordu vakit de bir hayli daralıyordu.

10 dakikalık bir beklemenin ardından eve girmek için adım atmaya başladı.Yürüdü...Yürüdü...Yürüdü.Evin büyük kapısına ulaştı ve yavaşça kolu tutup aşağıya çekti.Kapı kolaylıkla açılıverdi.Bu kapının kolaylıkla açılması imkansızdı.Bu denli güçlü birinin evine herkes elini kolunu sallayarak giremezdi.Eğer hiçbir güç uygulamadan eve girebildiyse Esther,bunun tek bir anlamı vardı:Geleceğini biliyordu.

Eve temkinli adımlarla girip kapıyı kapattı yavaşça.Tam karşısında asma yapraklarla süslenmiş kocaman büyük bir merdiven,sağ ve sol tarafta ise uçsuz bucaksız upuzun koridorlar vardı.Önce sağa sonra sola baktı.İçindeki sesi dinleyip adımlarını sol koridora çevirip tekrardan yürümeye başladı.Bu kadar duygusuz bir insanın koridorlarına kendi çocuklarının küçüklük fotoğraflarını asmasına anlam veremiyordu.Fotoğraflardan birine yaklaştı.Üzerinden kaç yıl geçmiş olursa olsun sevdiği adamın içinde çocukluğunu yaşayamamış o küçük çocuğu görebiliyordu aynı bu fotoğraftaki gibiydi masum ve sevgiye ihtiyacı vardı.O kadar buruk bir şekilde gülümsüyordu ki içi acıdı Esther'in.Okula döndüğümde kocaman kocaman sarılacağım diye sözler verdi kendi kendine.

Baktığı fotoğrafın hemen yanında 4 yaşlarında el ele tutuşmuş oyun oynayan üç küçük kız vardı.Bunlardan sapsarı ve masmavi gözleriyle gülerek karşıya bakan kız resmen ben Eleneor'um diye bağırıyordu.Bu fotoğrafın üzerinden de yüzyıllar geçmişti ama aynı çocuksu halini yaşatmaya devam ediyordu Eleneor.

Büyülerin en iyi yanlarından bir tanesi de yüz yıl hatta bin yıl önce olan bu anları kamera olmadan yakalanmış olması diye içinden geçirdi Esther.Gülerek fotoğrafları incelemeye devam ediyordu fakat gördüğü bir görüntü suratındaki gülümseyi yavaşça sildi.

Koridorun tam sonunda üzeri kırmızı bir örtüyle kapatılmış kocaman bir şey vardı.Tereddüt etmeden örtüye uzandı ve hızla aşağıya çekti.Örtü rüzgarda oradan oraya uçan bir yaprak gibi yere düşerken,tozlu geçmişin ardından ortaya çıktı bir fotoğraf.Pasparlak dalgalı sapsarı saçları ve mavi gözlerle gülümseyerek yanındaki kendisinden daha küçük olan erkeğe sarılıp poz veriyordu küçük bir kız.Kız 17 yaşlarındaydı erkek olan ise 7 ya da 8 falan olmalıydı.Hayatında ilk defa böyle bir göz ile karşılaşıyordu Esther,ayrıca büyüleyici bir güzelliği vardı fotoğraftaki kızın.Fotoğrafa biraz daha yakından baktığında erkek çocuğun tam dudağının altında küçük bir çukur fark etti.Bu çukurun aynısı Draven'da da vardı.Sonrasında dank etti kafasına bu sima bu duruş ve bu bakış aynı Draven'dı.Nasıl tanıyamadım diye içinden geçirdi kendine söverek.Bu fotoğraftaki güzeller güzeli genç kız ise galiba herkesten saklanan Lidya'ydı.Tam da bunu öğrenmek için gelmişti buraya Esther.Konu sadece Liara ve cinayetler değildi.Hikayenin baş kısmı hala eksikti.Yıllarca çarpıtılmıştı.Bugün her şey açığa kavuşacaktı.Zorla veya isteyerek...

Değişik meraklar içerisine girmişken arkasından gelen sesle irkildi ve kafasını yavaşça sesin geldiği yöne doğru çevirdi Esther.

"Tam beklediğim gibi.Hoşgeldin Esther."dedi Agnes adımlarıyla aralarındaki mesafeyi kapatırken.

Esther kısa bir süreliğine karşısındaki kadını süzdü.Onu en son ne zaman görmüştü onu bile hatırlamıyordu ama hatırladığı tek bir şey vardı ilk gördüğü zamanki gibi genç ve güzeldi.Tamam biliyordu kendi ailesinde de cadılar yaşlanma eğilimi göstermeden hep aynı kalabiliyorlardı ama bu Kruckow ailesi bir başkaydı.

VEİVİSERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin