Çok uzaktan gelen telefonun alarm sesiyle irkildim.Uyanmak istiyordum ama gözlerimi açıp yataktan kalkacak gücü henüz kendimde bulamıyordum. 2 haftadır yeni doğmuş bebekler kadar savunmasızdım.Beynim bir çeşit yol geçen hanıydı.Zihnimde neler döndüğünü bir ben bilmiyordum.Sanki bir çeşit diziydi ve her hafta farklı farklı şeyler gösteriyordu bana.Bir anda dün gece uykumda Khalida diye seslenen adam aklıma geldi.Kapkaranlık bir yerdi,gözümün önünü dahi göremiyordum ama çok net bir ses duyuyordum."ÇIKAR BENİ BURADAN KHALİDA."Kafamda deli sorular vardı.O ses kime aitti?O karanlık yer neresiydi?En ama en önemlisi de Khalida kimdi?Zihnimde değişik şeyler dönerken annemin odama girmesiyle yerimden sıçradım.
"Tüm kasaba uyandı senin alarm sesine Liara. "dedi annem.
"Bugün yataktan çıkmak istemiyorum anne kapıyı kapatır mısın rica ediyorum."
"Kapatamam çünkü kalkman lazım,Alice geldi elbise bakmaya gideceksiniz.Hadi hadi hadi..."
"Of anne offf"
"Kahvaltı hazır ve son kez sesleniyorum sana, hadi aşağıya."dedi bağırarak.
"Tamam geliyorum."diye bağırdım sesimi duyurmak istercesine.
Yataktan hızla kalktım.Önce banyoya yöneldim ve elimi yüzümü yıkadım,gözüm küvetime kaydı çok güzel bir rahatlama yöntemi olurdu benim için ama eğer biraz daha geç kalırsam Alice üzerimden çim biçme makinesiyle geçerdi.Bu sebepten ötürü de bu güzel fikri akşam uygulamak üzere rafa kaldırdım.Hızlıca dişlerimi fırçalayıp giyinme odama geçtim.Acaba ne giymeliydim?Kutsal siyah pantolonda karar kıldım.Benim kurtarıcımdı siyah pantolonlar.Dar siyah kot pantolonumun üzerine hardal sarısı salaş bir kazak geçirdim.Hava 2 gündür yağmurluydu bu yüzden en sevdiğim botlarımı da giyip kombinimi tamamlamıştım.Geriye makyaj saç ve takılarım kalmıştı.Siyah belime kadar uzun olan saçlarımı at kuyruğu yaptım.Saçlarımla uğraşmayı hiç sevmiyordum o yüzden ya at kuyruğu ya topuz ya da salık olurdu saçlarım.Günlük makyajımı yapıp favori kirazlı küpelerimi takıp ve elime geçen ilk yüzüğü kapıp koşarak aşağı inmiştim.Alice alayla
"Hoşgeldiniz majesteleri.Hiç zahmet etmeseydiniz biz sizi beklerdik."diyip kahkaha patlattı ve annem de ona katılarak "Liara hanımlar çay mı isterler yoksa kahve mi?"diyerek güldü.
"Hayır anlamıyorum ki nereden geliyor sabah sabah bu enerji bu neşe?"dedim sitemle.
"İnsanlar güler eğlenir sana da tavsiye ederim Li.Şayet o güzel yüzüne ve mavi gözlerine gülmek çok yakışır.Denemek ister misin?" dedi sırıtarak.
"Ha ha ha!Ne kadar komiksin sen öyle ya!"
"Sorumu tekrarlayayım mı küçük hanım?"dedi annem sinirle.
"Kahve anne kahve."derken derin bir iç çekmiştim.
Herkes yemek yemeğe koyulunca haliyle ortamı derin bir sessizlik bürüdü.Sessizliği bozan kapı ziliydi.
"Ben bakarım."dedi annem.
Bu erken saatte hangi gereksiz eleman geldi acaba diye düşündüm.Annem hızlıca içeriye geldi.
"Kimmiş?"dedim.
"Postam geldi."dedi ama yüzünde tuhaf bir ifade vardı.
"İlginç,siz posta alır mıydınız hanımefendi?"dedim alayla.
"İnanır mısın benim zamanımda mektuplar vardı,mektup yazardık sevdiğimiz insanlara öyle sizin gibi tık tık tık 7/24 telefon elimizde dolaşmazdık."dedi yapmacık bir gülümsemeyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VEİVİSER
FantasiTarih tekerrürden mi ibarettir?Eğer gerçeklerden korkup doğruların üzerini kapatırsanız evet.Akedemide işlenen 4 cinayet aynı 20 yıl önceki gibiydi.Peki bu cinayetlerle neyin üstü kapatılmak istenilmişti?Doğmaması gereken ve sadece cadı olmayan bir...