Okulda çok büyük bir kaos hakimdi.Bütün öğrencilere okula gizlice giren bir vahşi hayvan tarafından bu saldırının yapıldığı söylenmişti ama işin aslının öyle olmadığını neredeyse hepsi biliyordu.Yapabildikleri tek şeyse inanmış gibi yapıp hayatlarına devam etmek olmuştu.
Vahşice saldırıya uğramış Dia'nın ölümünü kolaylıkla kapatabilirlerdi ama ikinci ölüm kafalarda soru işareti bırakıyordu.Aynı gün içerisinde aynı okuldan iki kişinin ölmesi hem öğrencilerin aileleri açısından hem de ülke genelinde güven problemleri ortaya çıkarmıştı.İkinci ölüme de intihar diyip konuyu kapatmışlardı.Aslında yalan değildi.Cedrick olayın şokuyla ya da başka bir sebepten kendini metrelerce yüksekten aşağıya adeta bir un çuvalı gibi atıvermişti.
Okulun içerisinde binlerce kişi olmasına rağmen adeta bir ölüm sessizliği hakimdi.Draven'ı da en çok bu korkutmuştu.O bir saldırı mıydı yoksa bir cinayet mi daha bunu bile anlayamamışlardı.En kötüsü de 2 hafta sonra yapılacak element cadılarının Şükran Töreni'nin baş cadılarından birisinin ortadan kaldırılmasıydı.4 cadıdan geriye sadece 3 tanesi kalmıştı ve o 3 cadıda bu okuldaydı.Ne yapıp ne edip cadı meclisinin bunu öğrenmesini engellemeleri gerekiyordu.
"Paranoyaklığı bir kenara bırak Kruckow.Acilen silkelen ve kendine gel.Okulun içinde gerçekleşen şeyi uzun süredir okulda olan birisi yaptı."dedi Richard.
"Nasıl bu kadar eminsin?"
"Okulun etrafındaki koruma büyüsü çok antik bir büyü biliyorsun değil mi?Okul ağzına kadar doluyken kimse elini koluna sallayarak girip çıkamaz Esther'in izni olmadan.Büyünün etkisiz olduğu tek an ise okulun boş olduğu an fakat 2 gündür boş falan değil.Dışarıdan birisi de gelmediğine göre Esther'den habersiz.Bunu yapan mutlaka okulun içindeydi bir süredir."
"Alice geldi dışarıdan.Yeni gelen tek kişi o.Onu niye atlıyorsun."dedi yeniden şüpheciliğini devreye sokarak Draven.
"17 yaşında güçlerinden bile bihaber olan birisi ne yapabilir ki.Kaldı ki onu buraya siz getirdiniz ve yanında Esther'de vardı."
"Bilmiyorum Brown bilmiyorum.Kafam durdu artık çalışmıyor.Hadi bu kız saldırıya uğradı öldü diyelim o çocuk niye kendini attı.O mu yaptı,korktu mu,tramva mı oluştu yoksa okula karşı tehdit mi var?Onlarca soru var ve biz birini bile cevaplayamıyoruz."çaresizliğini dile getirmek istercesine çırpındı Draven.
"Kızın bedenini laboratuvara incelemeye aldı Harvey.Eğer büyü veya doğaüstü bir şeyse zaten incelemeden sonra anlaşılır."diyerek arkadaşına destek vermeye çalıştı Richard.
"Ya değilse.O zaman..."cümlesini bile tamamlayamamıştı Draven.
"Onu o zaman düşünürüz.Harvey'nin yanına gidiyorum belki bir yardımım dokunur.Sen de şu salakça paranoyaklığını bir kenara bırak ve işine konstre ol!"diyerek Draven'ı odada yalnız bıraktı Richard.Soğukkanlıymış gibi davranıyordu ama en az o da Draven kadar telaşlıydı.Okulda büyük bir sıkıntı vardı.
Önünde cansız bir biçimde yatan bu genç kıza baktı Harvey.Kanında yüksek derecede varlığından daha önce hiç haberdar olmadığı bir maddeyle karşılaştı.İşin ilginç yanı bu maddenin aynısından aynı oranda intihar eden çocuğun kanında da vardı.İki seçenek vardı:Ya bu büyük bir rastlantıydı ya da planlı bir eylemdi.Bunu çözebilmek için önce maddenin ne olduğunu bulması gerekiyordu fakat elindeki malzemelerle bu mümkün değildi.Daha kapsamlı bir laboratuvara ihtiyaç vardı.
"Araştırabileceğim bir şey söyle Harvey.Kafam manyak derecede dolu.Sağlıklı düşünemiyorum."diyerek laboratuvara daldı Richard az önceki sakinliğine tezat bir biçimde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VEİVİSER
FantasyTarih tekerrürden mi ibarettir?Eğer gerçeklerden korkup doğruların üzerini kapatırsanız evet.Akedemide işlenen 4 cinayet aynı 20 yıl önceki gibiydi.Peki bu cinayetlerle neyin üstü kapatılmak istenilmişti?Doğmaması gereken ve sadece cadı olmayan bir...