4.6

74.2K 3.5K 878
                                    

Dün gelemedim üzgünüm fazlasıyla ama yazabilecek bir hâlde değildim mecburen gece yazdım.

150 oy, 200 yorum (satır arası) sınırı düşük tutacağım çünkü bugün başka bölümlerde gelecek inşallah ♥️

Ha birde aranızda edit veya shop yapan var mı bebişlerim? Bana nasıl yapıldığını anlatmanıza ihtiyacım var🥺 Barlas ve Liya'ya shop yapmak isterim.

Sosyal medyalarım;
Twitter; hisresitali
Instagram; themeeryy_ ve meryoista

Bana istediğiniz zaman yazın yazdığınız an sizlerle çok güzel sohbetler ediyorum💖 çok güzel oluyor sizle konuşmak 😽

Keyifli okumalarrr 💝

***
Barlas Karahan.

Liya kontrolleri yapıldıktan sonra uzun süre gıdasız kaldığından serum takılıp uyumuştu. Ayak tabanlarını gördüğüm anda ne yapacağımı şaşırmıştım. Ayaklarının altı paramparça olmuştu.

Daha fenası karnında sigara söndürmüştü Ercan.

Bakmaya kıyamadığım kadının başına gelenleri görünce daha erken gitmediğim için o kadar pişmandım ki, pişmanlığım faydasızdı yinede.

Başımı duvara yaslayıp odasının penceresine baktım. Annesi Candan teyze fenalaştığı için sakinleştirici vurup boş bir odaya almışlardı. Serhat ve Levent İlyas amcanın yanındalardı. Bizimkiler henüz gelmemişlerdi. Liya'nın odasının kapısı açıldığında doktor çıkmıştı. Hızla ayağa kalkıp, "Durumu nasıl?" diye sordum.

"Durumu iyi. Uyandı hatta. Dilerseniz çok yormamaya dikkat ederek görebilirsiniz." Doktor sözünü tamamlamamışken hızla içeri girip durdum. Liya'nın solgun yüzü bana dönüktü.

Neşeli hâlinden eser kalmamıştı. Gülmüyordu.

"Bir tanem." Yatağının önünde dizlerim üzerine çöküp elinin üzerine art arda öpücükler bıraktım. Elinin tersinde çizikler vardı. Uzanıp yanağından, çenesinden, alnından öptüm. Beni gördüğü anda ağlamaya başladı.

Göz yaşlarını silip, "Ağlama canımın içi," dedim ağlaması bana kötü hissettirdiğinden dolayı. Elini kaldırıp yüzüme koydu. Avuç içine öpücük bırakıp, "Konuş güzelim," dedim çünkü sesini duymaya ihtiyacım vardı. Konuşup saçma sapan espriler yapmalıydı. Kafasına estiği gibi davranmalıydı ama susmamalıydı.

Daha fazla ağlarken, "O nasıl?" diye sordu titreyen sesiyle.

"İyi merak etme." Ameliyata alındığını öğrenmiştim ve henüz çıkmamıştı. Öldürücü bir noktasına ateş etmemiştim. Kurtulurdu.

"Barlas ben ona çok kötü şeyler dedim." Liya'nın ne olursa olsun herkese karşı büyük bir merhameti vardı.

Yatağın ucuna oturup, "Sonra konuşalım," dedim ama başını iki yana sallayıp, "Ona iyiki ölmüş annen dedim," diyip daha fazla hıçkırdı. "Kimse hak etmez bu cümleyi ama ben söyledim. Ben çok iğrenç bir insanım Barlas. Onun annesi ölmüş ama ben onu anlayamadım."

Yaşadığı psikolojik şiddetin etkisiyle kurmuş olmalıydı o cümleyi. Söylediği yanlıştı ama orada ne yaşadığını bilmiyordum.

"Ben çok korktum karanlıktan. Sabaha kadar karanlıkta kaldım. O bana..." Bu noktada susup hıçkırıklara boğuldu. Söyleyeceği sözün devamını beklerken kötü bir şey yapmamış olması için içten içe dua ettim.

"O sana ne yaptı?" Lütfen benden canımı alacak kadar kötü bir şey olmasın. Lütfen.

"İçinde uyuşturucu olan iğne vuracaktı."

KOMİSER BEY | texting ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin