ʀᴜʜᴜɴ sᴀʀɪşɪɴ - ɢᴏᴊᴏ sᴀᴛᴏʀᴜ

¹⁰

"Bu nasıl?"

"Hm? Bakayım, güzelmiş."

"Bu da var."

"Aslında aklımda bir fikir daha var."

"Nedir o?"

"Bir arsa alalım, ev yapalım ve bir de bahçe, nasıl fikir?"

"Evet aslında daha iyi olur tam istediğimiz gibi."

"Hehehe beyaz bir ev istiyorum."

"Sadece birlikte mi yaşayacağız, evlensek mi yoksa?"

"Sorduğun soruya bak Toru, sanki kahvaltılık peynir seçiyoruz."

"Evet ama senin fikrini merak ediyorum."

"Hayır henüz 2 aydır tanıdığım bir adamla evlenmeyeceğim."

"Ama beraber yaşayacaksın öyle mi?"

"Evet öyle hehe."

"Neyse evlenme konusunu sonra konuşuruz, şimdi arsa bakacağım, senin iş yerine yakın olması gerek ayrıca."

"Evet o da var, neyse o zaman evlenelim, çocuk yapalım ben evde çocuk bakayım sen çalış."

"Ben zaten evden çalışıyorum."

"Ah doğru."

"Şimdi gidip biriyle konuşacağım arsa için, istersen yemeği dışardan yiyelim?"

"Yook ben yaparım yemeği."

"İyi, gelecekteki kocanı zehirlemeyecek bir yemek yap lütfen."

"Çok komikmiş bir daha olmasın."

Eula ve Gojo gülerek işlerine bakmaya gittiler, Gojo telefondaki kişiyle arsa için konuşurken, Eula yemek için ne yapacağını düşünüyordu.

Kadın kısa bir süre dolabın içine baktıktan sonra derin dondurucuda biraz tavuk olduğu aklına gelmişti soslu tavuk ve makarna yapmaya karar vermişti.

Telefondan tarife bakıp tavukları soslayıp, makarnayı haşlıyordu.

Tavuk piştikten ve makarna da hazır olunca tabaklara koyup masayı hazırlamıştı.

Herşey hazır olunca yatak odasındaki sevgilisini çağırmaya gitti.

"Toruu, her şey hazır."

"Geliyoruumm."

"Nasıl olmuş."

"Umarım tadı da görünüşü kadar güzeldir."

"Hadi ye, korkma telefondan tarifine baktım."

"Tamam yiyorum."

Eula büyümüş yeşil gözleriyle Gojo'ya bakıyordu.

"Nasıl, nasıl?"

"Hmmm"

"Yaa birşey söylesene."

"Evet evet."

"Hadi ama Toru, söylesene nasıl olmuş?"

"Tamam, çok güzel olmuş ellerine sağlık."

"Hehe! Güzel olduğunu biliyordum."

"Hadi yiyelim."

İkisi de afiyetle yemeklerini yerken, evin diğer 2 küçük sakini de yaş mamalarını yiyorlardı.