ʀᴜʜᴜɴ sᴀʀɪşɪɴ - ɢᴏᴊᴏ sᴀᴛᴏʀᴜ

¹⁶

Eula hastaneye varmıştı, doktorlarla konuşmuş ve geldiğinden beri iki nefes alamadan yine doktorların istediği testleri yaptırıyordu.

Sevgilisini çok özlemişti, bir sürü mesaj yazmışlardı birbirlerine, henüz birkaç saat geçmişti ama özlemi bütün vücudunu yakıyordu.

Testler bittikten sonra odasına döndü, üzerini değiştirecekti, bavulunu Gojo hazırlamıştı açtığında gördüğü ilk şey tavşanlı tacı olmuştu.

Buruk bir gülümseme belirdi esmer suratında, kıyafetlerini alıp giydi ve hasta yatağında uzandı.

Tavanı izledi yeşil gözleriyle, şuan keşke yanımda olsa diye düşündü sevgilisini.

"Kafayı sıyıracağım, birkaç saatte bu kadar mahvoluyorsam kim bilir ölürsem ne olur."

"Yalnız mısınız?"

"Ah, pardon?"

"Eula hanım merhaba, ben sizin hemşirenizim, adım Camilla."

Oldukça güzel bir hemşire kapıda belirmişti, kocaman kahverengi gözleri ve açık kahve saçları vardı, yüzündeki sıcak gülümseme ile Eula'yı selamladı.

"Merhaba"

"Kendi kendinize konuşuyordunuz, bu yüzden yalnız olduğunuzu düşündüm."

"Doğru düşünmüşsünüz."

"Gelebilir miyim?"

"Lütfen"

"Ameliyat öncesi ve sonrasında size ben yardımcı olacağım, sohbet de edebilirim."

"Teşekkür ederim biraz sohbete çok ihtiyacım var."

"Kaç yaşındasınız Eula hanım?"

"28 yaşındayım ve Eula yeterli."

"Yalnız olmanız beni şaşırttı."

"Beni de.."

"Nasıl hissediyorsunuz aç mısınız?"

"Hayır teşekkürler canım."

Eula genç hemşireye gülümsedi.

"Pekii, istediğiniz her şeyden ben sorumluyum, benden çekinmeyin lütfen sonuçta buna para ödüyorsunuz!"

"Tabii çekinmeyeceğim Camilla."

"Bu iyi olur."

"Sen kaç yaşındasın?"

"20, seneye mezun olacağım şimdi stajyerlik yapıyorum."

"Ne güzel"

"Sen ne iş yapardın, yani eh... hastalığından önce."

"Avukattım"

"Havalı bir meslek olmalı, değil mi?"

"Evet biraz öyleydi."

"Sevgiliniz var mıydı?"

Eula kıza elini gösterdi.

"Nişanlıyım hehe."

"Vay canına, ne kadar güzel bir yüzük, nişanlınız sizi çok seviyor olmalı, o neden burada değil."

"Gelmesini ben istemedim."

"Ahh, sizi anlıyorum."

"Umarım iyileşirim, yoksa o çok üzülür, kafam çok karışık."