Oylamayı unutmayalım lütfen:)

Vatan sevgisi, ruhları kirden
Kurtaran en küvvetli rüzgardır- Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Sabah:
Saat 05:30de kalkmıştım. Saat 06:00 içtima vardı. Yarım saatte hazırlandım ve dışarı çıkdım.İçtimanın başlamasına 6 dakika vardı. Tüm tim aşağıda idi. Bende yanlarına gittim.
"Gel geç bakalım Miray bakalım dedikleri kadar varmıymışsın" demişdi meydan okurcasına Timur komutan.
Beni denemek istiyordu. Denesindi. Ortaya geçtim karşıma Yavuzu çıkardı.
"Kusura bakmayacaksın artık komutanım emir büyük yerden sert olacağım" demişdi Yavuz. Hafif bir şekilde kafa sallamışdım. Ve biz dövüşmeye başlamışdık. İyi dövüşüyordu Yavuz. Zorlamıştı beni. 2 kez yere sermişti ama benide yabana atmamalıydı. Yavuzu dördüncü kez yere sererken araya Timur komutan girmişti.
"Tamam yeter bu kadar" demişti sert sesle. Dediğiyle geri çekilmişdim bende. Yavuza kalkması için elimi uzattım ve yerden kaldırdım.
"Kusura bakma Yavuz sert oldu biraz ama çok zevkliydi senle dövüşmek" cidden zevk almışdım.
"Benim içinde öyle komutanım, tekrarlarız" demişti oda.
Timur komutanın sesiyle ona döndüm "Allah muhabbetinizi artırsın çay kahve bir şeyde söyleyeyimmi?" demişdi ters bir şekilde. Hemen toparlanmışdık. Tekrar konuşmağa başladı Timur komutan.
"Giray sen geç" demişdi Giraya dönerek.
"Yok komutanım ben almayayım sağ olun" dedi Giray stresli bir şekilde.
"Tabi Giraycığım nasıl istersen hatta istiyorsan geç otur sen yorulma" demişdi ilk önce sakin bir sesle ama sonra "Lan geç şuraya!" diye bağırmasıyla Giray hemen karşımda bitmişdi. Ve bizde dövüşmeye başlamışdık.
Giray öyle bir söylemiştiki "ben almayayım" iyi dövüşemediğini sanmıştım. İyi dövüşüyordu. Ama tabi bir tık pestilini çıkarmışdım. Ah be Giro ne yapacaksın artık karşımdaki kim olursa olsun acımazdım. Böyle öğretmişdiler bana.
"Tamam yeter Miray!" Timur komutanın konuşmasıyla geri çekilmişdim. Yerdeki su matarasına uzandım ve içtim.
Timur komutan önüme geçerek, onunlada dövüşeceğimi belli etmişdi. Ve böylece Timur komutanlada dövüşmeğe başlamışdık. İkimizde hırslı bir şekilde dövüşürken Timur komutan bir anlık boşluğumdan yararlandı ve beni yere serdi. Ama bu sırada kendiside üstüme düşmüştü. Yerde hala ondan kurtulmağa çalışırken Timur komutan konuşmuştu.
"Bence burası senin için uygun değil he Miray? Ben kız çocuğu eyleyemem burda, bence en kısa zamanda tayinini iste ve başka yere git. Burası sana uygun değil" demişti kısık bir sesle
Aynı onun gibi kısık bir sesle konuştum bende "Komutanım benim için uygun yerin neresi olduğuna sizmi karar veriyorsunuz? Hiç bir yere gitmiyorum. Hakkariden geldim ben. Orası güllük-gülüstanlık değil malumunuz. Buradamı pes edeceğimi düşünüyorsunuz? Komikmiş" dedim.
Güldü Timur komutan. "Gideceksin buradan Miray, kendi isteğinle hemde"
Yakınlığımızın farkına varınca göğsünden ittim hafif bir şekilde, kıpırdamadı. Kısık bir sesle "Komutanım kalkın, herkes bize bakıyor" gerçektende tüm tim film izler gibi bizi izliyordu.
Kalkmadı. Üstelik gıcık bir ifadeyle "Kaldırsana sen"dedi. Sinirle soludum. Ve sinirle bir anlık bir bok yedim. Ne bok yediğimi yaklaşık 1 dakika sonra anladım. Adamın kasığına vurmuşdum! Sıçtım, boku yedim ben. Yüzündeki ifadeden korkmadım değildi. Ateş saçıyordu adeta. Sıçtın seğn kızım, seğn boku yedin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karaca
ActionMiray Karaca Nam-ı diğer Karabatak. Karda yürür izini belli etmezdi.İsmi geçince düşmanın içine korku salan.Dağlarda herkesin korktuğu Karabatak. Ve Karabatağın hikayesi yeni time gelmesiyle başlar. Yeni kardeşler kazanır kendisine, aşkı bulur burad...