5 bölüm

1K 61 6
                                    

Oylarınızı bekliyorum:)

Miray:

Sabah gözlerimi Nevanın ağlama sesiyle açmışdım. Görevden geldiğimiz için izinliydik. O yüzden erken kalkmamışdım. Kalktım ve Nevayı kucağıma aldım. Ne yapacaktım ben şimdi? Açdı herhalde ondan ağlıyordu. İlk önce kucağımda sallayarak sakinleştirmeğe başladım. Susunca hemen banyoya gittim ve rutin işlerimi halletim. Yanına gittim ve kucağıma alarak mutfağa doğru ilerledim.

Bir elimde Nevayla mama yapmağa çalışıyordum. Ama Neva sağolsun rahat durmuyordu! Neva gıcık olmağa başladım sana haberin olsun. Bir rahat dur kız. Koskoca bordo bereli ol, dağda adamların götüne bomba sok ama kucağında bebekle yemek yapama! Neva sürekli kucağımda hareket ediyor ağlıyordu.

Böyle olmayacakdı bu! Maması için gerekli olan her şeyi alarak kapıya doğru ilerledim. Timurlara geçecektim. Bir zahmet yardım etsinlerdi. Akşam tam 3 kez kalkmışdım. Beyefendiler kesin horul-horul uyumuşdu. Kapıyı çaldım 45 saniye içinde kapı açıldı. Karşımda tüm heybetiyle Timur vardı. İlk konuşan o oldu.

"Günaydın Miray" dedi ardından susmadan devam etti "Niye ağlıyor?" demişdi meraklı bir ifadeyle.

"Günaydın ko- Timur" galiba uzun süre bu böyle olacakdı. Diğer timde Sarp komutana adıyla seslenmediğim için alışık değildim haliyle. "Aç galiba yemek verecekdim ama durmuyor kucağımda sürekli ağlıyo. Yardım istemeye geldim" dedim gülümseyerek.

"Nç nç utanmıyormusun sen" demişdi önce ciddi bir ifadeyle. Neyden utanacakdım? Kaşlarım çatılmışdı. Cevap vermediğimi görünce devam etti ama bu sefer sesi alaylıydı.

"Sen nasıl bordo berelisin kızım? Daha çocuğa yemek veremiyorsun ayıp be" demişdi gülerek.

"Dağda adam öldürmekle birmi bu? Çocuk bu ne diyeyim çocuğa sus yoksa sana ateş ederim mi" demişdim ters-ters. Bunu dememle daha çok gülmüşdü Timur. Gıcık mıydı bu adam? Evet öyleydi.

"Madem kolay iş buyrun siz susturun yapabilecekseniz" diyip çocuğu kucağına vermişdim. Ama bir şey oldu. Neva Timurun kucağına geçer geçmez susmuştu. Hatta ellerini bir-birine çırpıyordu şuan, mutlu olmuşdu Timura geçtiği için. Bir kahkaha atmadığı kalmışdı.....Onuda yaptı! Şuan ellerini bir-birine çırpıyor ve kahkaha atıyordu. Hain Neva! Allahsız kitapsız utan kız biraz! Sabahtan bir kere gülmedin bana! Şuan sana çok pis gıcık oldum Neva!

Timur bu duruma kahkaha atmışdı. Bari 2 dakika sonra sussaydın Neva! Ters bir bakış attım "Hiç komik değil bence" demişdim tam cevap verecekdiki içerden koşarak Giray geldi. 

"Komutanım" demişdi önce şaşkınlıkla. Timura diyordu galiba. Çünki direkt ona bakıyordu.

"Ne var Giray" demişdi Timur.

"Siz güldünüzmü, yok yok pardon siz az önce kahkahamı attınız?" demişdi Giray şaşkın şaşkın. Ne vardı yani gülemezmiydi bu adam?

"Giray, boş boş konuşma geç içeri" demişdi Timur ters ters. Ama tabiki Giray dinlememiş ve devam etmişdi konuşmağa.

"Ay vallaha kahkaha attınız siz! Bu günü tarihe not geçelim, her yıl kutlarız. Önemli bir gün" demişdi heycanla.

"Giray, siktir git içeri" demişdi ilk önce Nevanın kulağını kapatmışdı ama. Giray hemen topuklayarak içeri kaçmışdı. Bizde onun ardından içeri geçmiştik. Yiğit ve Aybars ortalıkta gözükmüyorlardı. Yavuz koltukta oturmuş telefonuyla ilgileniyordu, Giraysa Yavuza bir şeyler söylüyordu ama Yavuzun onu dinlemediğine adım kadar emindim. Ben bunları düşünürken Giray hala Yavuza bir şeyler söylüyordu.

KaracaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin