6 bölüm

928 51 1
                                    

Oylarınızı bekliyorum:)

  Korkma, sen Türksün
  Türkler hiç bir vakit hiç  bir yerde
  Hiç bir şeyden korkmazlar

                                        Ömer Seyfettin

2 gün sonra;

İki gündür onları izliyorduk. Bu gün aldığımız istihbarata göre ele başı olan adam gelecekdi. Zaten 2 gündür bunun için bekliyoruz. O adamıda enseleyecekdik o yüzden beklememiz lazımdı.

Kulaklıktan Avcının(Giray)  sesi gelmişdi. "Araba yaklaşıyor" demişdi ciddi bir şekilde. Ama 2 saniye bile geçmeden özüne dönmüş ve "Gelin bahalım sizin ananızı avradını sikmessem" demişdi her zamanki gibi şive yapmağa çalışarak, ama yapamamıştı.

"Sus Avcı" demişdim ters bir sesle. Operasyonlarda çok ciddi oluyordum. Mevzilerimizi almıştık. Ben ve Timur deponun önünü görecek şekilde konumlanmıştık. Giray yüksek bir yerden orayı gözütlüyor, Yiğit ve Aybars deponun arka tarafında konumlanmış, Yavuzsa sanki bizden bağımsızmış gibi bir taşın arkasına mevzilenmiş dikkatle orayı izliyordu.

Cebimden çıkardığım çikolatayı açmışdım. Tam ağzıma götürecekken "Keyfin yerinde galiba Miray" demişdi Timur

"Hı hı hemde çok, çikolatamı yiyerek dahada keyiflenecekdim ama şuan buna mani oluyorsunuz komutanım" rahat rahat çikolatada yiyemeyecekdik.

"Oo sakin ol Karabatak, bu ne asilik" demişdi hala sakin çıkan sesiyle

"Ne asiliği canım, sadece izin verirseniz çikolatamı yiyeceğim"

"Nç izin vermiyorum" küfür etmeyecektim bu dediğine komutanım o benim, asla küfür etme Miray! Kaşlarımı çatmış bakışlarımı Timura döndermişdim. Bu halime gülümsemişti.

"Banada bir parça verirsen ola bilir" öyle desene be adam! Küfür edecektim az kala iyi yırttın. Çikolatayı yarıya böldüm ve birini ona uzattım. Gülümseyerek almıştı

"Karabatak fazla cömertsin bakıyorum, bir an öyle bir baktınki küfür edeceksin sandım" demişdi eğlenir bir tonda. Sanma çünki öyle! Ama bunu bilmesine gerek yoktu.

"Komutanlarım çikolata sohbetiniz bittiyse acaba depoya bakabilirmisiniz, araba yaklaşdı artık" demişdi Giray sesindeki eğlenir tonla. Şuan pişmiş kelle gibi sırıttığına eminim. Gözlerimi kapamıştım. Dilinden düşmezdik şimdi biz bunun!

"Avcı çeneni kapa ve bir daha önemli olmadıkca açma!" demişdi Timur sert sesiyle. Yavuzun ciddi sesi doldu bir anda kulağıma

"Geldi, arabadan iniyor şimdi" dediğiyle beraber ikimizde oraya odaklanmıştık.

Adamın yüzünü tam göremedim. Kafasını yana çevirdiğinde anlamışdım kim olduğunu. Bu... bu adam benim babamı esir alıp sonrada işkence ederek öldüren adamdı. Benim yıllarca baba hasreti çekmemi sağlayan adamdı. İsmi kulaksızdı. Kulaksız lakabını babamın sayesinde  almışdı. Babam esir düştüğü zaman bile savaşmışdı. Kanının son damlasına kadar. O zamanda adamın kulağını bıçakla kesmişdi. O olaydan sonrada kulaksız diye anılmıştı.

"Kulaksız" dedim sesimdeki nefretle. Silahı ona doğrultdum. Kendime hakim olamazdım. Babamın katili önümdeydi nasıl sakin olurdum. Tetiye basacağım sırada kulağıma Timurun sert sesi geldi.

"Karabatak, ne yapıyorsun çabuk indir silahını!"

"Olmaz kulaksız ölecek, ölmeli" dedim aynı sert sesle. İçimdeki nefret dahada büyümüştü. Babamın katili karşımdaydı.

KaracaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin