R6'cı bey [B×B] ~ Texting ~ | düzenlendi |

o n

Arden'in anlatımıyla

Sabah sıçmık alarm yüzünden uyandım, kalkıp alarmı kapattım. Saat daha 08.30'du, alarma arkamı dönüp tekrar yattım. Derin bir uykuya dald- NEEEE SAAT 08.30 MU? Amına koyayım işe geç kaldım, kalk Arden, kalk. Dün gece heyecandan geç uyumuştum, o yüzden de geç kalktım. Telefonumun çalmasıyla elime alıp, arayan kişiye baktım. "R6'cı bey arıyor..." hemen açıp boynum ve kulağımın arasına sıkıştırdım, bir yandan da kendime kıyafet aramaya başladım.

- günaydın yavrum, sabah 07.00'dan beri arıyorum, işe kalkman için ama anlaşılan o ki, geç kalmışsın.

- günaydın hayatım. Offf evet çok geç kaldım, dün gece geç yattım o yüzden kalkamadım. Patron kesin beni kovacak.

Diyerek banyoya girdim. Telefonu hoparlöre aldım ve elimi yüzümü yıkayıp, havluyla kuruladım. Üstümde ki ayıcıklı pijama takımımı çıkardım, ve tam o sırada kapı çaldı. Koşarak kapıyı açtım, Karan sırıtarak bana bakıp, telefonu kapattı. Hassiktir ben kapıyı çıplak açmıştım.

- bu ne güzel bir karşılama böyle, ama aklında bulunsun bebeğim, hep böyle karşılama isterim.

- yaaa Karan dalga geçme, farkında değildim. Sen geç içeri, benim hazırlanıp çıkmam ger-

Sözümü kesen, Karan'ın beni kucağına almasıydı.

- seni ben giydireceğim.

Diyerek, dolabımı açtı. İçinden siyah zincirli kotumu ve beyaz gömleğimi alıp yanıma geldi. İlk önce dizlerinin üstüne çöktü ve beyaz gömleğimi üstüme geçirdi, ardından alnıma öpücük kondurup düğmelerini ilikledi.

- küçüğüm ayağa kalk bakalım.

Hızlıca ayağa kalktım.

- bi'tanem ayağını kaldır bakalım.

Ellerimle omuzlarından tutunup, sağ ayağımı havaya kaldırdım. Kotu bacağımdan geçirdi, aynı işlemi sol bacağıma da yaptı. Ardından ayağı kalkıp, kotu yukarı çekip, gömleğimi içine sıkıştırdı. Şuan resmen, oğlunu okul için hazırlayan anneler gibiydi. Beni yatağa oturtup, çekmecelerimi karıştırmaya başladı. Sonunda aradığını bulmuş olacak ki, yanıma yaklaşmaya başladı. Eline aldığı kısa beyaz çorabı, yere çöküp giydirmeye başladı. Son olarak sol ayak bileğime öpücük kondurup, ayağa kalktı.

- Üstüne cekette alalım güzelim.

Dedi ve dolabımdan siyah deri ceketimi aldı, elimden tuttu ve odadan hızlıca çıktık. Ayakkabılıktan siyah-beyaz vanslarımı alıp, bana giydirdi. Ardından kendi ayakkabılarını da giydi, ve evden çıktık. Hızlıca Karan'ın motoruna ilerleyip bindik. Ellerimle ceplerimi yokladım, telefonumu bulamayınca Karan'a seslendim.

- Karan telefonumu evde unutmuşum.

- ben aldım güzelim, indiğimizde veririm.

deyip motoru çalıştırdı. Cafenin konumunu Karan'ın telefonunda ki navigasyona yazıp, telefon tutucuya geri koydum. Yaklaşık 10 dakika sonra cafenin önüne geldik. Motor tam durmadan indim, ve koşa koşa cafeye girdim. Patronun gözleri beni görür görmez, sinirle yumruklarını sıktı.

- Arden senin giriş saatin kaç?

- 08.00 efendim.

- Peki şuan saat kaç Arden?

yanıma gelip kolumu sıktı. Morardığına emindim, çok sert sıkıyordu. Acıyla gözlerim doldu, ama Uraz bey'e çaktırmadan, göz yaşlarımı geri yolladım.