o n a l t ı

136 14 12
                                    

KARAN

kapının önüne gelip cebimdeki anahtarla kapıyı açtım.

"BEBEĞİM BEN GELDİM!"

diye içeriye doğru bağırdım, ama hiç bir ses çıkmadı. normalde arden geldiğimi duyar duymaz üstüme atlayıp şapır şupur öperdi beni, ama şimdi sesi dahi çıkmıyordu. bu işte bir terslik vardı, elimi belimdeki silahıma atıp içeriye doğru yürümeye başladım.

"ARDEN, BEBEĞİM NEREDESİN?"

mutfağa baktım, ama masa olduğu gibi duruyordu. merdivenlerden yukarı çıkıp odamıza baktım, orası da boştu. banyoya baktım ama orası da boştu. evi didik didik aradım ama arden'den en ufak bir iz bile yoktu. korku ve endişeden doğru düzgün düşünemiyordum bile.

odamıza tekrar çıkıp arden'imin yattığı yere oturup, başımı eğdim ve ağlamaya başladım.

"neredesin be güzelim? benim yüzümden sana bir şey olursa asla kendimi affedemem, lütfen gel meleğim."

derken telefonum çaldı, hızla cebimden çıkardım ve açtım.

"ooooo karan bey, nasılsınız efendim?"

giray'ın iğrenç kahkahasıyla yüzümü buruşturdum.

"ne istiyorsun yine piç herif? seninle uğraşacak vaktim yok, siktir git."

"aaaa ama olmuyor ki böyle karan beyciğim, bil bakalım yanımda kim var?"

kaşlarımı çatıp 2 saniye kadar düşündüm ve aklıma gelen şeyle nefesim kesildi.

"lan piçin doğurduğu ucube herif, arden'in kılına zarar gelirse, seni buna pişman ederim. DUYDUN MU LAN BENİ GÖT HERİF?"

"aaa olmuyor ama böyle, halbuki ben bu güzelliğe oldukça iyi bakıyordum, öyle değil mi güzellik?"

arden'in acı içinde inlemesiyle gözlerim doldu ve içimdeki öfke daha da büyüdü.

"seni sikeceğim giray, DUYDUN MU? SENİ SİKECEĞİM."

"heyecanla bekliyorum aşkım."

deyip yüzüme kapattı. sinirle duvara tekme atıp, çağatay'ı aradım.

"efendim abi?"

"derhâl elinizde hangi sikik iş varsa, bırakıp benim evime geliyorsunuz, çabuk!"

diyip cevap beklemeden telefonu kapattım.

merak etme meleğim seni bulacağım ve onlara yaptıklarının bedelini ödeteceğim.

ARDEN

karan ile olan sohbetimizden çıkıp banyoya ilerledim ve elimi yüzümü yıkayıp mutfağa indim. tam oturmuştum ki kapı çaldı, kapıya ilerleyip parmak uçlarımda yükselip delikten baktım, tanımadığım bir adam vardı.

kapıyı açmadan 'kimsiniz?' diye seslendim. kargocu olduğunu söyledi, ben ise ona inanmadığımı üstünde kargocu kıyafeti olmadığını söyledim.

kapıyı açmayacağımı anlamış olacak ki, kapıyı zorlamaya başladı. telefonumu açıp tam karan'ı arayacakken kapı sertçe açıldı ve ağzımda bir bez parçası hissettim, ben daha ne olduğunu anlayamadan bilincim kapanmaya başladı.

R6'cı bey [B×B] ~ Texting ~ | düzenlendi |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin