o n d ö r t

240 24 32
                                    

𝙆𝘼𝙍𝘼𝙉

karşımda bana sırıtarak bakan pusat'a bakıp konuşmaya başladım.

- çık lan şuradan!

bana bakıp kahkaha atıp, kapıyı kapatıp gitti.

- rezil olduk reziill.

- saçmalama gülüm, rezil falan olmadık, yabancı değil o.

- SAÇMALAMA KARAN!

arden'e bakıp kahkaha attım, ardından hızlıca duş alıp odaya geçtik. hızlıca arden'e üstünü giydirdim, ardından bende üstümü giyip, arden'in elinden tutup aşağıya indim.

- sizin ne işiniz var burada amk?

- gelemez miyiz karan bey?

araf'ın bana bakıp piç gibi sırıtmasıyla kafasına yapıştırdım.

- siktirin gidin lan.

- ama karan abi.

deha'nın konuşmasıyla tekme savurdum, ama koşarak kaçmıştı hepsi. arkalarından gidip kapıyı kilitledim.

- eee nerede kalmıştık güzelim?

arden'e doğru ilerleyip beline kollarımı doladım. tam cevap verecekken telefonunun çalmasıyla cebinden çıkarıp açtı.

- alo?

- ulaş?

- evet, buyrun ulaş benim, siz kimsiniz?

kaşlarımı çatıp telefonu elinden aldım ve hoparlöre aldım.

- oğlum.. ben senin babanım.

- b-babam mı? yanlışınız var, benim babam yıllar önce öldü.

- demek o kadın öyle dedi. ben ölmedim oğlum, yıllar önce annene dayanamayıp evi terk ettim, ama ben evi terk ettiğimde annen hamileymiş, ben bunu çok sonradan öğrendim. annen doğum yaptığında sana çok ulaşmak istedim, hatta sürekli annene seni görmek istediğimi söyledim, ama görüştürmedi seninle asla.

- peki bugüne kadar neden aramadın beni? arasaydın ben seninle buluşmayı kabul ederdim.

- numaranı bilmiyordum, yıllarca aradım ama bulamadım numaranı, bugün de annen verdi numaranı, hemen aradım o yüzden.

- kusura bakmayın ama, yıllardır beni görmeyen/aramayan birine ben ne baba derim ne de görüşürüm. ha dersen ki annen yüzünden diye, o zaman bende derim ki görüşmek isteyen insan her türlü görüşürdü. iyi günler bayım.

arden konuşmasını bitirir bitirmez karşı tarafı dinlemeden kapattı telefonu. omuzlarının sarsılmasıyla, ağlamamak için kendini zor tuttuğunu anlayıp, onu kucağıma çekip koltuğa oturdum. arden'i de göğsüme çektim. hıçkırarak ağlamasıyla derin bir iç çektim. şu çocuğun gözlerinden yaş akmasına dayanamıyordum.

- 1 saat sonra -

arden kucağımda ağlayarak uyumuştu, o yüzden dikkatle onu kucağıma aldım ve odamıza gidip yatağa yatırdım, ardından yorganı üstüne örtüp dudağına minik bir öpücük bırakıp odadan çıktım.

koltuğun üstünde duran arden'in telefonunu aldım, ardından şifreyi girdim, '20092018' açılan ekranla hemen arama kısmına girdim ve son arayan numarayı kendime attıktan sonra telefonu kapattım.

R6'cı bey [B×B] ~ Texting ~ | düzenlendi |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin