Yapabileceğim iki şey vardı . Birincisini metro çalışırken yapmamın imkanı yoktu yani kaçamazdım , ikincisini de bu kedi ve bu adam bu kadar tuhafken yapmak yapmamaktan daha korkutucuydu yani ölü taklidi de yapamazdım . Sonuç olarak aslında yapabileceğim hiçbir şey yoktu .
Ben daha fazla ne olabilir diye düşünerek beklerken Minho gözleri kapalı bir şekilde kedinin önünde diz çöktü ellerini arkasından bağladı öylece durmaya başladı . Bana göre uzun bir süre sonra başını yana eğdiği sırada önünde beyaz bir toz bulutu oluştu kedi patisini bu toz bulutuna doğru uzatınca toz bulutu etrafa yayıldı ve içinden siyah bir sıvı havada süzülmeye başladı , kedi patisini tasmasına dokundurunca bu siyah şeyde tasmasına doğru kayıp gözden kayboldu. Minho gözlerini açtığında yere yığıldı . Korkuyla yanına diz çöküp yüzünden tam olarak ne olduğunu anlamak için ellerimle yanaklarından tutup yüzünü inceledim . Nefes nefese suratıma bakıyordu , başını omzuma yasladı kollarını kaldırdı ama dayanamadan geri indirdi . Kollarımı doladım etrafına . " İyi iş çıkardın Minho ! Çok yoruldun değil mi ? Bu yüzden yalnız gitmemeni söylüyorum sana . " dedi kedi . " Bu ... " dedi ve kaldı hala nefes nefeseydi , kedi sakince az önce kaldıramadığı koluna dokundu ve Minho yavaşça başını kaldırdı . " Alışması ve öğrenmesi zaman alacak . " dedi gözlerime bakarken ve kediye dönüp ekledi " Yine istediğin kadar iyi değildim değil mi ? Bangchan bu defa biraz fazla zorladı . " " Seninde alışman zaman aldı ve evet yeterli değildi ama kötü de değildi . Bangchan'ın gücünü inkar edemem ama senin ona karşı stratejinin değişmesi taraftarıyım . Jisung eğer bize katılmayı kabul ederse onun alışmasını beklemeni istiyorum . " dediğinde artık sabrım taşmıştı. " Ne olduğunu bana ne zaman anlatmayı planlıyorsunuz ? Nesiniz siz ? " dedim resmen çığlık atar gibi . Onlarsa bu halime gülüp durduğunu yeni farkettiğim metronun kapısından çıkmak için hareketlendiler .
Kapıdan çıktığımızda karanlığın içinde kaldık . Kapıdan çıkar çıkmaz metro tamamiyle durdu ve ışıkları söndü . Bir süre sonra kedinin mırıltılarının arasında bir kapak açılma sesi duyuldu . Metro duvarındaki yuvarlak kısım ağır bir sürtünme sesiyle sola kayarken kedi asil yürüyüşüyle içeri girdi . Minho bana döndü kararsız bir ifadeyle gözlerime bakarken ağzı aralanıyor bir şeyler söylemeye hazırlanıyor ama sonra kapatıyordu kafasını önüne eğdiğinde artık neye bulaştığım konusunda endişelerim daha fazla artarken hızla kafasını kaldırdı kolumdan tutup kendisine doğru çektiği sırada refleksle onu ittiğim için belimden beni çekti o sırada metro hızla yanımızdan uzaklaşmaya başladı korkuyla kaçmaya çalışırken onunla birlikte kapaktan içeriye düştüm .
Hiç düşündünüz mü yalnızca ruhlar olsaydı etrafınızda nasıl olurdu diye ?
Hissettiğim öylesine garip bir histi ki bunun gerçekten insan lugatında bir karşılığı yoktu . Kapaktan girdiğimizde nasıl bir yere girdiğimiz hakkında bir fikrim yoktu ama içeri düştüğümüz yerde Minho ve benim ruhlarımız birbirine karışmıştı nasıl ayrılacağımız konusunda bir fikrimiz yokken ve zaten biz daha hiçbir şeyin farkında değilken ruh formunda olan kediler bunun bizim için ağır olduğunu düşünmüş bizi ayırmış , kendimizi insan formunda görmemizi sağlamış ama birbirimize ve kendilerine dokunmamızı yasaklamışlardı .
" Sana anlanaya kadar her şeyi anlatacağım Jisung ama sonunda sana seçim şansı artık veremeyeceğim çünkü ne kadar istemesende kabul edeceksin . " dedi kedilerden biri ki artık ne sayılmaları gerektiği hakkında bir fikrim yok .
" Farklı yaşam formları , farklı varlık formları ve daha bir sürü tabir inan bunların insan sınırlarının üzerinde örneği var , sizin sonsuz olarak algıladığınız evrenin bir çok formu ve kendi evreninizinde bir çok katmanı var . Her evrenin kendi temel ölçüt birimi var . Tüm evrenlerinse temel ölçüsü sizin tabirinizle büyü ve bizim varlık sürdürdüğümüz asıl yer evrenleri kapsayan evren dışı alan .
Yıllar önce bizler evrenleri gözlemleyen ve evrenler arası ilişkilerle görevlendirilen varlıklardık . Görevimizden önce bir eğitimden geçmeliydik ama yaptığımız bir hata yüzünden bir varlık formu yok oldu . Ceza olarak büyünün olmadığı bu evrene birer kedi olarak sürgün edildik , cezanın asıl kötü kısmıysa üçümüzünde birbirimizi bulamayacak olmasıydı ama Minho bizi bir şekilde bir araya getirmeyi başardı bunu nasıl yaptığını hala anlayamıyorum . " dediğinde aklımda dönüp duran o soruyu sordum " Madem evrenlerin temel ölçüsü büyü o zaman bu evrende neden büyü yok ? " dedim .
" Tarihin kayda alınmadığı bir zamanda bir insan ruhunu bedeninden ayırıp onunla ilgili ilerleme kaydetmeye başladı bu onun gelecek hakkındaki endişelerini arttırdı çünkü her zamanın bilinçli ve bilinçsiz insanı olacaktı ama bilinçli bireyler büyüyle akışta yarattıkları değişiklikler yüzünden katliamlara neden olacaktı . Önüne geçilmesi gereken bir durumdu bu ona göre ve bunun için büyüyü evreninden sakladı. Kendisi de büyüsüz yapamayacağı için büyünün yapılabileceği sadece burayı bıraktı . Bunun sonsuza dek korumayacağını düşündüğü içinse o dönem doğan çocukların bilinçlerine birkaç büyü bıraktı ve kendisi de burdan sonraki evren olan cennet ve cehennemde ruh çalışmalarına devam etti ki hala ediyorda . Bilinçlerine büyü bıraktığı çocuklar zamanla bu büyüleri yaşamlarında hatırlayıp kullanmamaya başladı bunun üzerine bizler bilimin insan zihninde canlanması için mucizeler bırakmaya başladık . Bazıları içinse bu mucizelere gerek yok çünkü onlar o insan gibi ruhlarını kullanabiliyorlar . Biz bu kişilere Hellevator sakinleri diyoruz çünkü bu evrenden çıktıklarında bilinç atalarının yanında yer alıyorlar . Sizde Hellevator sakinlerisiniz ama kendinizi görmek için bile çok gençsiniz . " dedi . Minhoyla gözgöze geldik tüm bu anlatılanlar fazla geliyordu , muhtemelen sıradan bir rüyamın içindeyim .
" Hayır Jisung rüyada değilsin ." dedi Minho . " Hayır bu kadar saçma şey mi olur ? Oldu olacak sende onları kurtarmak için büyü getiriyorsundur bende seninle getireceğim falan ele ele tutuşup evren evren gezeceğiz kediciklerimize mama toplar gibi büyü toplayacağız cart curt ! Güzel hikayeymiş Oscar alır ! " dediğimde Minho güldü " Neyseki birazdan uyanacağım ! Bu kadar uzun rüya mı olur ya ? " diye söylenince kahkaha attı .
Birazdan uyanacağım .
Birazdan uyanacağım .
Birazdan uyanacağım .
Neden uyanmıyorum ben ?
Arkadaşlar Minho büyücü !
Nasılsınız ? Nasıl gidiyor ?
Bölüm nasıldı ?
Yazmak konusunda beni biraz motive edebilir misiniz ?
🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
METRO / #minsung
FanfictionHan Jisung, yorucu ve korkunç bir okul gününün ardından metroya bindi. Kucağında kedi olan adamın yanına oturdu, bitkindi. Hatta fark etmedi bile ama uyuya kaldı o an. Kafası ise yandaki adamın omzuna düştü yavaşça. Adam başta onu uyandırmak istedi...