Han Jisung, yorucu ve korkunç bir okul gününün ardından metroya bindi. Kucağında kedi olan adamın yanına oturdu, bitkindi. Hatta fark etmedi bile ama uyuya kaldı o an. Kafası ise yandaki adamın omzuna düştü yavaşça. Adam başta onu uyandırmak istedi...
Gözlerini kapatmış şirin bir ifadeyle Seungminden düşüncelerini saklamaya çalışan çocuğa yaklaştı Seungmin komik haline gülerken sıkıca sarıldı . O sarılınca zaman hızlı bir şekilde normal akışına döndü . Han da sıkıca sarıldı Seungmin'e hayatında aldığı en samimi sarılmaydı bu . Seungmin " Merak etme , istediğin kendini keşfetmek mi ? Sana yardım edeceğim , senden asla umudumu kesmeyeceğim! Benim gibi yalnız öğrenmek zorunda kalmayacaksın her şeyi . Talihsizlikler çıksada karşına pes etme ! Tüm bu gerçekler zihnine ağır gelebilir bu kadar farkındalık seni yıpratabilir ama ben yanındayım tamam mı ? " dedi .
~ Yazar anlatımıyla ...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seungmin gerçekten Han'ı destekliyordu . Sevgi ve nefretin oğlu olmak yaşamının zor olacağının habercisiydi , yetmiyormuş gibi o ve Minho ruh eşleriydi . Minhoya karşı Han'a olan bakış açısı yoktu , kedilerinin isteğiyle gezegen hatta evren değiştirip bir de onlardan mühür yapmayı öğrenip bununla bilincini saklayan biri elbette güçlü bir büyücü olmalıydı ancak kedilerini tercih edeceği ve bu durumdan onu sorumlu tutacağını düşünüyordu çünkü kader çizgisinde oluşan ihtimallerden hepsi bunu gösteriyordu .
Mührü kırarken yorulan Seungmin hem ahtapotunu beslemek hemde biraz dinlenmek için Han'ın bilincinden ve yanından ayrıldı . " Görüşürüz şirin sincap ! Ocakta büyüm kaynamasa, her an " HEY ! BÜYÜ ŞUBE ! TUTUKLUSUNUZ ! " sözünü duyabilme ihtimalimiz olmasa sana daha neler anlatırdım neler . Çok dedikodu var bende ." deyip ortadan kayboldu . Hemen sonrasında Han'ın aklına Seungminden yardım isteyeceği anda ismini fısıldamasının yeteceği yazıldı .
Han bileğinde hissettiği acıyla düşüncelerinden koptu . Dori gözlerindeki öfkeli ifadesiyle Han'ın bileğine birkaç tane daha çizik bırakmak için patisini kaldırınca Han hemen ayağını ondan çekti . O gerçekten bir melek miydi? Bundan sonra melekleri iyilik güzellikle bağdaştırmamaya karar verdi .
" O Sungmo ölümlüsü seni bir anda götürünce kucağından düştüm ! Miyavlattığımın köpüşü cool olmaya çalışıyor ." dedi ve Han'ın önünde kıçını ve kuyruğunu sallaya sallaya yürümeye başladı . Trip attığını farkeden Han onun bu sevimli haline gülüp peşinden giderken " O zaten cool ayrıca yakışıklı ayrıca zarif ..." dedi , kediden birkaç çizik daha almasıyla kesildi cümlesi . Ne kadar hızlı arkasına döndü ne ara tırnaklarını çıkardı anlamamıştı Han .
" Bana bir çok şeyi anlattı ." dedi Han ne kadar bu agresif kedi canını yaksada kucağına aldı . " Güzel patilerim yorulmayacak olsa bana dokunmana izin vermezdim ." dedi Dori ama ses tonuna ve söylediklerine ters bir şekilde kafasını Han'ın koluna sürüp mırlıyordu. " Ah , bak şuradaki restoran! Oraya gidince anlatırsın sana neler anlattığını ve muhtemelen benimde ekleyeceklerim olacak ." dedi daha sakin bir sesle . Ancak restorana birkaç metre kala Han'ın kucağına aniden beyaz şirin bir kedi atladı , Han panikleyip Doriyi düşürdü sonra dönüp baktığında Dori'nin beyaz kedinin altında uzanmış olduğunu gördü .
