Han Jisung, yorucu ve korkunç bir okul gününün ardından metroya bindi. Kucağında kedi olan adamın yanına oturdu, bitkindi. Hatta fark etmedi bile ama uyuya kaldı o an. Kafası ise yandaki adamın omzuna düştü yavaşça. Adam başta onu uyandırmak istedi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jisung şaşkınca " 40 yıl öncesi deyince şaşırdım ." dedi Seungminle gözgöze gelirken " Yüzyıllar önce doğduğunu söylemişlerdi . Kaç yaşındasın ki ? " dedi saf saf . Gerçekten takılması gereken nokta bu olmamalıydı ama elinde de değildi. Dori gülerek " Yaşlı ! Hemde çok çok çok yaşlı ! " dedi ve kahkaha attı .
" Sen ! Sen bana nasıl yaşlı diyebilirsin ! Pis kedi !"
~
"Senin o aptal ahtapotundan daha temizim bir kere !" dedi Dori sinirle . " Hani şu an senden güçlü olan ahtapotum mu ? " dedi Seungmin . " Senin yüzünden ceza alabilecek kadar önemli bir karakter değil ama ! " " Ceza aldıktan sonra kendini bir evcil hayvanla kıyaslayacak kadar düşeceğini zannetmiyorum . " sonra Jisung'u göstererek " Yoksa onun evcil hayvanı olduğunu mu düşünüyorsun." "Kes sesini ölümlü ! Şu anda olduğun konuma seni getiren benim ! "
" Açıklamalı altyazı rica edebilir miyim ? " dedi Han bıkmış bir sesle tamda Seungmin karşı atağa geçecekken . " Kanka bi durur musun altta kalmamam gerek ! " dedi Seungmin heyecanla uzun süredir bu karşılaşmayı bekliyormuş gibiydi . " Altta kalanın canı çıksın oynasak hep senin canın çıkar ölümlü ! " dedi Dori pençelerini çıkarmış bir şekilde " Büyü konum cart curt dinlemem patimde kalırsın adam ol , asabımı bozma ! " dedi saldırmaya hazırlanmış bir şekilde Dori.
O sırada Han konuştukları konunun farkına vardı ve hemen etrafındaki insanların fark edip etmediğine baktı , sakin olan Arnavut kaldırımı sokakta sadece birkaç metre ilerideki durakta oturan yaşlı bir teyzenin onları dinlediğini fark etti .
"Yeter artık bu tartışmaya bir son verin duraktaki teyze bizi dinliyor." dedi Han . Seungmin gözlerini devirerek "Üfff ! Bu teyzoşlardanda her evrende var . " dedi . Dori yavaşça kafasını teyzeye çevirip hızla Han'a baktı ve " Şu metroda çantasıyla seni pataklayan teyze değil mi o ? " dedi ve sonra Seungmin'e " Büyü polisi olup olmadığını kontrol etsene ." dedi . " Kurallara uymayan birisi ile yakalanmak istemediğim için bakacağım ." dedi Seungmin . O sırada Han duyduklarına inanamamıştı ve merakla sordu " Yok artık büyü polisi de mi var ve ayrıca bir yaşlı teyzeden mi yok artık." dedi Seungmin Han 'a döndü ve " Normal teyzeler bile her yerden çıkabildikleri için genelde teyze kılığına giriyorlar ama bana güvenin bu normal bi teyze dedikodu açlığı normal bir seviyede ." diye ekledi . Aralarında garip bir bakışma geçerken teyze usulca onlara yaklaşmaya başladı . Han tedirgin bir şekilde Seungmin 'e bakmaya başladı . Gözleri yakışıklı ve zarif beyimizdeyken teyzeyi de göz ucuyla takip ediyordu . Teyze yaklaştıkça ortamda ağır bir hava oluştu , kafasını Seungmin'in yanından uzattığında Seungmin kolunu kaldırıp tamda teyzenin gözlerinin önünde parmaklarını şıklattı.
Han 'ın tedirgin gözleri teyzedeyken donup kaldığını farketti , gözlerini etrafta gezdirdiğindeyse sadece teyzenin değil havada süzülen kuşlardan tutun sokaktaki evlerin camlarının önünü süsleyen ve devamlı parlak koku partikülü yayan Nebula Gülünün partikülleri bile havada asılı kalmıştı . Han şaşkınca sokağı ikiye bölen nehre yaklaştı ,etrafındaki koruma çitleri Nebula Gülü sarmaşığıyla süslenmiş nehir içindeki şirin balıklarla birlikte durmuştu . Nehrin üzerindeki küçük köprülerden bisikletle geçenlerin yüzlerindeki donmuş gülümsemeye baktı sonra Han . Nehri çevreleyen çitlerin biraz ilerisindeki sıra sıra dizilmiş ağaçların her bir dalını süsleyen rengarenk kuş yuvaları , onların içinde dışında olan kuşlar , ağaçların altında resim yapan ressamlar , biraz ilerideki kahvecide tek başına ya da birkaç kişiyle birlikte oturan insanlar ... Her şey öylece durmuştu .
