7 - Suikast

44 13 5
                                    

Hürkan son antrenmanlarını yaparlarken artık tamamen acımasız davranıyordu. Karşılarındaki rakibe tolerans gösterme ihtimalleri yoktu. Erkang onun bu nefretinin nerden geldiğini merak etse de onun hızlı hamlelerini ayak uydurmak için aklındaki her şeyi geriye attı.

Yüzüne doğru bir yumruk gelirken eğilip son anda savuşturdu. Az önce gözüne aldığı darbeye bir yenisini daha eklemek istemiyordu. Olduğu yerden Hürkan'ı ayağından kavrayıp sırtının yere gelmesini sağladı ve üstüne çıktı. Genç adam çaresizce yenilgiyi kabullenip darbeyi beklerken Erkang eğilip onun dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı. Hürkan'ın şaşkınlığına bakıp gülerken üzerinden inip kendini yana atarak mindere uzandı.

Yaptığı bu hamlenin onu zorlanacağını biliyordu. Zaten birbirlerine aşk itirafında bulunmamak için zor dururlarken, suikast öncesi onları zayıflatacak her türlü durumdan kaçınmaları gerekiyordu.

Hürkan onu özellikle uyarmıştı. "Birimizden birine bir şey olursa, diğeri onu geride bırakıp kaçmayı bilecek"

Erkang karşı çıkmak istedi ama bunun doğruluğunu içten içe biliyordu. Başka şansları yoktu.

Hürkan şaşkın bir şekilde doğrulup elini dudağına koydu. Kral hala arsızca sırıtırken onun koluna basit bir yumruk attı. "Bunu yapmamalıydınız"

"Üzgünüm halktan emir almıyorum"

"Öyle olsun, şu işten kurtulduğumuzda göreceğim ben sizi"

Hürkan ayaklanıp aldığı havluyla terini silerken antrenmanın bittiğini işaret etti. Zaten gizlice saraya sızarak kimseyle dövüşmek zorunda kalmadan işlerini halletmeyi planlıyorlardı. Yakın dövüş savunması sadece planları dışında giden durumlar içindi.

"Planı tekrar gözden geçirelim mi?" diye sordu Hürkan içtiği suyu yere bırakırken. Elini uzatıp Erkang'ın kalkmasına yardım etti.

"Dünden beri defalarca tekrarladık zaten"

"Her şeyin plan doğrultusunda gitmesini istiyorum sadece"

Erkang onun endişeli olduğunu kavrayıp yanına geldi. Omzundan tutup ayakları ucunda dururken başını hafif yana eğdi.

"Şanslısın ki sana karşı koyamıyorum. Hadi yukarı çıkalım"

Eline uzanıp onu bodrumdan çıkarırken merdivenlerde Kaan'la karşılaştılar. Bir kaç basamak aşağıda duran kötü giyinimli bir adamla konuşuyordu. Erkang başlığını takarken dikkat çekmeyecek şekilde beraber yukarı çıktılar.

"O kimdi acaba?"

"Ticaret ortağının hizmetçisidir büyük ihtimal"

Erkang kaşlarını çatsa da odalarına vardıklarında tekrar dikkatini topladı. Salonun ortasındaki masaya oturduklarında Hürkan zaten bildikleri gerçekleri tekrar etmeye başladı.

"Sarayın içinde sizi tanıyorlar. Sadece kellelerinin ağaçta sallanmaması için yeni gelen krala uymak zorundalar. Eğer sizin geri döndüğünüzü görürlerse size bağlı kalacaklarını düşündüğüm için bunun bir avantaj olduğunu söyleyebilirim"

Kuru ladin tahtasında yapılmış çekmeceyi açıp Emre'nin yaptığı haritayı çıkardı. "Yani, kralı alt edebildiğimiz sürece her zaman bir şansımız olacak"

Haritayı masanın üzerine açarken parmağını şimdi kralın yaşadığını düşündükleri, Erkang'ın eski odasının olduğu en üst kata götürdü. Odanın tam üstünde korkuluğuna çanak bağlanmış küçük bir kule vardı.

"Dediğiniz gibi, kralın uyanık olup olmadığını burdan anlayacağız"

Erkang'ın tamamen eğlencesine anlattığı detay onlara tamamen iyi bir avantaj kazandırmıştı.

Kloso, Hürkang. - porgolaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin