Now You See Me | SKZ

6: New Orleans

𝓐𝓷 𝓮𝔂𝓮 𝓯𝓸𝓻 𝓪𝓷 𝓮𝔂𝓮, 𝓪 𝓽𝓸𝓸𝓽𝓱 𝓯𝓸𝓻 𝓪 𝓽𝓸𝓸𝓽𝓱...

Chan telefondan Changbin ile konuşuyordu. New Orleans'ta kalacak bir yer arıyorlardı ve Hyunjin ortalıkta yoktu. Etraf kalabalıktı.

"Lütfen otel bulduğunu söyle." dedi telefondaki Changbin'e Chan.

"Şaka falan mı yapıyorsun Chan? Tüm oteller dolu!"

Hyunjin'i aramak üzere Changbin'i beklemeye aldı. Bu sırada Hyunjin kalabalığın arasından Chan'ın yanına geldi.

"İşte buradasın! Fransız beyimiz hazır New Orleans'tayken etrafı gezmeye mi karar verdi?"

"Hayır. Aslında burada Fransızca konuşmak çok işe yarıyor." dedikten sonra bir evi gösterdi. "Şu kadını görüyor musun? O, Marie Claire. Bizim için çok hoş bir dairesi var. Rica ederim."

Chan bekletmeye aldığı Changbin'e geri döndü. "Bir yer bulduk." Hyunjin'e minnettar olmalılardı.

Hyunjin'in bulduğu daireye girdiklerinde Changbin ve Chan hemen plan hazırlığına başladı. Masaya bir harita koydu Changbin.

"2 kişi şurada olsun, diğer 30 kişiyi de şurada istiyorum. Herkes dikkatli olsun. Gözler atlıların üstünde olacak."

"Emredersiniz Ajan Chan." dedi bir FBI ajanı.

Hyunjin elinde ünlü sihirbazların hayatını anlatan kitaptaki ilgisini çeken sihirbazları anlatıyordu. Hyunjin'e göre sihirbazların nasıl düşündüklerini anlarlarsa her şey daha kolay olurdu.

"100 yıl önce William Robinson, Chung Ling Soo adını almış ve hayatı boyunca insan içinde asla İngilizce konuşmamış. Diğeri Maximilian-"

"Şuan sihir aleminin tarihiyle ilgilenmiyorum."

"Avuçlarında oynamaya devam etmek istiyorsan sen bilirsin, Chris. Ben nasıl düşündüklerini anlamaya çalışıyorum. Bu sayede sonraki hamlelerin tahmin etmek daha kolay olacak."

"Avuçlarında oynadığımı mı düşünüyorsun? Kalbimi kırdın şuan!"

"Yaptıkların bunun göstergesi."

"Bu ne şimdi? Sihir mi?"

Chan yanından geçecekken kitabı ona çevirdi ve durdurdu Hyunjin.

"Lionel Shrike. Central Park'ta birine bir kart seçtirip imzalatıyor. Sonra 20 yıldan beri orada olan bir ağaca gidiyor. Ağacı ortadan ikiye ayırıyorlar ve bum, imzalı kart bir camın içinde orada! Sence bunu nasıl yaptı?"

"Hiçbir fikrim yok ama eminim ki mantıklı bir açıklaması vardır."

Hyunjin'in yanından geçerek daireden çıktı Chan. Hyunjin bir süre arkasından baktıktan sonra kitaba geri döndü.

A̶n̶ ̶e̶y̶e̶ ̶f̶o̶r̶ ̶a̶n̶ ̶e̶y̶e̶, ̶t̶o̶o̶t̶h̶ ̶f̶o̶r̶ ̶a̶ ̶t̶o̶o̶t̶h̶...

"Yaptıkların için teşekkürler. Çok yardımcı oluyorsun."

"Ne demek! Seçilen herkes yeteneklidir, çaylaklara yardım etmek hoşuma gidiyor."

"En az senin kadar becerikliler."

"Farkındayım. Ama onlar da farkında mı?"

"Göreceğiz. Göze göz,"

"Dişe diş."

Telefonu kapattı ve kendini yatağa attı. "Bakalım iyi bir iş çıkarabilecek misiniz, mahşerin 5 atlısı?"

A̶n̶ ̶e̶y̶e̶ ̶f̶o̶r̶ ̶a̶n̶ ̶e̶y̶e̶, ̶t̶o̶o̶t̶h̶ ̶f̶o̶r̶ ̶a̶ ̶t̶o̶o̶t̶h̶...