- kadın asker, erkek doktor kurgusudur-
"Karanlığın içinden beni çekip çıkaran bir ateş böceğiydin. Geldin, ışığını bulaştırdın ve gittin. Göğüs kafesimdeki sızının şifası sendin. Sevgilim, çok gözyaşı döktüm uğruna ama, ışığınla ruhumun yangınına s...
selamlar canlarım! önceki bölüm yorumlarınız beni çok çok mutlu etti. o yüzden ikinci bölümü de bir çırpıda yazdım :') oyu ve yorumu eksik etmeyin bu benim en sevdiğim bölüm oldu 💐 iyi okumalar dilerim💐
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"...Merhamet kaldı sana İki Cihân Hünkârı
Gidiyor sevgili Kur'ân'ını hıfz et bâri
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini...."
Namık Kemal/ Vatan Mersiyesi
2. ACININ HATIRASI
💐
Acı yazdı hikayeyi. İki külü bıraktı kader sayfasına. Izdırap koydu adını. Hafızalardan silindi anılar, bıraktılar geride acısını. İçi kırık çocuklar kan ağladı her geçen gün, alın yazısına. Bir hikaye yanmaya başladı, bir umut küllenip yere düştü. Hikayenin yananı kim olacaktı? Kalan mı, kül olan mı?
Karşımdaki adamın gözlerinde ne gördüğümü bilmiyordum. Bana bakıyordu, gülümsüyordu ve kalbinin senelerdir benim için attığını fısıldıyordu. Ama zihnimde ona dair bir ize rastlayamıyordum. Onu hatırlamak istiyor ama yapamıyordum.
"Zihninde bana dair iz bulamadığını gözlerinde görüyorum," dedi. "Ama izin ver hatırlatayım sana kendimi. Sana gerekirse yalvarırım, Elvan. Zihnine yeniden girmeme izin ver, gözünü seveyim." Gözlerinde öyle yoğun bir boşluk görüyordum ki, haline acımadan edememiştim.
Güvenmeden edememiştim.
"Bunları sonra konuşalım," dedim elimi çekerek. Ne evet dedim ne hayır ama gözlerinde umudu gördüm ve kocaman gülümsedi. Ayağa kalkmaya yeltendiğimde elini belime koydu ve ayağa kalktığımda kapıyı benim için açtı. Emir ile göz göze geldik, dik dik önce Evran'ın belimdeki eline sonra Evran'a baktı.
"Görüşürüz," dedi Evran ardından bir şey ekleyecek gibi oldu ama vazgeçti. Emir beni kollarının arasına çekti ve Evran odasına girip kapıyı kapattı. Biraz ilerideki asansörün düğmesine basan Emir, bana bakmadan konuştu. "Ne dedi o yavşak herif sana?"
"Boş ver," dedim ne tepki vereceğini bildiğim için. Kaşları havalandı. "Sana bir soru sordum," dedi baskın sesiyle. "O yavşak herif, sana ne dedi?" Asansör olduğumuz kata geldi. İçeri girdik ve zemin katın düğmesine basarken konuştum. "Pansuman hakkında birkaç şey söyledi." Emir bana inanmayan gözlerle baktığında asansör zemin kata gelmişti. Kapı açıldı.
