...
Hyunjin ısrarla çalan kapıyı sertçe açtığında kapıya yaslanan Changbin sendelemişti ancak arkasında Chan onun belini kavrayarak kendine çekmişti. Sırtını sevgilisine yaslayıp sırıttı. Hyunjin'in sert bakışları yüzünden korksa da umursamadı.
"İkizler nerede?"
"Uyuyorlar Changbin. Tabi böyle bir kapı çalınmadan önce. Şu an uyuyorlar mı emin değilim."
"Ya abicim boş yapma."
Changbin Hyunjin'i itip içeri girerken Chan gülmüştü.
"Şu ara bebeklere ayrı bir ilgisi var, henüz çözemedim ama çözeceğim yakında."
"İkizlerden bu kadar kısa süre sonra yeni bir bebek gelirse dayanamam ben."
"Ya artık gelebilir mi ya? Evleneli beş yıl olacak yakında."
"Geç hadi geç."
✨️
Yeosang beşikte ki bebekleri incelerken Felix gülerek ona bakıyordu. Çok garip bir şeymiş gibi inceliyordu çocukları ve bu Felix'in istemsizce hoşuna gitmişti. Yeosang minik elini Adelaide'in eline değdirdiğinde minik kız kahkaha atmıştı. Yeosang'ın kaşları daha da çatılmışken Felix'e döndü.
"Amca beni sevdi mi?"
"Sevmiş bebeğim. Bak sana bakarak gülüyor."
"Kime bakarak gülüyor?!"
Mutfaktan gelen sesle güldü Felix. "İşine bak sevgilim." Tekrar Yeosang'a dönüp elini tuttu. Avucunun içinde minicik kalan elini kızının elinin üstüne bıraktı. Adelaide minik parmaklarıyla kendi elinden birazcık büyük olan eli kavradığında Yeosang'ın gözlerinin rengi anlık bir şekilde değişti. Alfası kendini belli ederken Felix'in gözleri büyüdü. Kendi kızına baktığında mavi gözlerinin mor rengine dönmeye başladığını fark etti.
Henüz küçük oldukları için kurtlarını kontrol edemiyorlardı. Felix bunu bildiğinden ellerini ayırıp Yeosang'ı kucağına aldı. Adelaide gülerek elleri ve ayaklarını havaya kaldırırken Felix Yeosang'ın saçlarını öptü. Dört yaşında ki bebek ne olduğunu anlamadığından etrafına bakıyordu şaşkınca.
"Bundan kimseye bahsetmek yok tamam mı yakışıklı? Bahsedersen seni ruh eşinin yanına yaklaştırabileceğimi sanmıyorum."
"Ruh eşi mi? O ne demek amca?"
"Çok güzel bir şey demek. Ama bunu Hyunjin amcanın ve diğerlerinin bilmemesi gerek tamam mı? Babalarının iyiliği için en azından."
Felix kıkırdadığında Yeosang da gülmüştü. Felix'in bakışları oğluna kaydığında kendisine baktığını gördü. Yemyeşil gözleri dolmak üzereydi. Yeosang'ı güzelce koltuğa oturtup Raden'i beşiğinden aldı.
Dikkatlice Yeosang'ın kucağına bıraktığında iki bebek de şaşkındı. Yeosang'ın yanına oturup Adelaide'i aldı kucağına.
"Çok güzel oldunuz siz böyle."
"Kim o güzel olan?"
Hyunjin'in sesi tekrar geldiğinde Felix cevap vermedi. Yeosang Raden'in elini tutunca aynı şeyin olacağını düşündü ancak hiç bir şey hissetmemişti. Bakışlarını Adelaide'e çevirdi. Adelaide gülerek kendisine bakıyordu. Arada minik ellerini bacaklarına vurarak sesler çıkarıyordu.
Aynı şeyi hissetmek istediği için yavaşça Felix'in kucağında ki bebeğe yaklaştı. Felix onun hareketlendiğini fark ettiğinde elini Raden'in üstüne koydu.
"Kim o güzel olan ya?"
Yeosang, Adelaide'in elini öptüğü an Hyunjin elinde ki kaseyle salona girmişti. Felix gülmemek için alt dudağını ısırırken Hyunjin'in elinde ki kase halıya düştü.
"Lan!"
...
adelaide'ime ve yeosang'ıma ship ismi acil hxlahclwhxpe
neyse bu da bitti
-yeis
ŞİMDİ OKUDUĞUN
alora | hyunlix
أدب الهواةHwang Hyunjin, hamile eşinin zorlu sürecinde her zaman yanındaydı. ☆ alora; hayalim