Jeongin tatlı tatlı Felix ile konuşurken Hyunjin telefondan işlerini halletmeye çalışıyordu. Minho, bebeklerin her an gelme ihtimaline karşın Felix'i hastaneye yatırma kararı almıştı. Felix başta mızmızlık yaparak istemese de Hyunjin ikna edebilmişti eşini.
Odanın kapısı açıldığında üçü de kapıya baktı. Elinde ki kağıtlarla içeri Minho girdiğinde Jeongin gülümseyerek nişanlısının yanına geçmişti.
"Nasıl hissediyorsun Lix?"
"Bilmem.. Yani, biraz karnım ağrıyor ama o kadar fazla değil. Sanırım serum biraz etki etti bende."
"Muhtemelen öyledir. Minik kasılmaların başladığı zaman bize haber vermeni istiyorum tamam mı? Düzenli kasılmalar başladığı zaman seni doğuma alacağız. Bu gidişle sabaha kucağında bile olabilirler Lix."
Felix heyecanla eşine baktığında onun çoktan kendisine baktığını gördü. Hyunjin koltuktan kalkıp eşinin yanına oturdu. Felix'in alnını öptükten sonra Minho'ya baktı.
"Herhangi bir zorluğu olmayacak değil mi?"
"Doğum tabi ki zor olacak Hyunjin. İçinden bir değil iki tane çocuk çıkacak. Doğum sırasında ilaç vermek istemediğimiz için doğal olarak acı çekecek ama bu kısa sürebilir. Son zamanlarda Felix çok ağrı çekiyor, bu da bebeklerin dünyaya gelmeye yakın olduklarını belirtiyor biraz. Muhtemelen Felix'in ağrısı kısa sürecek çünkü iki bebeğinizde gelmeye çok meraklı."
Felix'in gözleri dolarken Hyunjin'in göğsüne yattı sızlanarak. Alfa eşinin saçlarını narin narin okşarken Minho hala doğumda ki süreçleri anlatıyordu. Felix doğumdan değil de bebeklerine bir şey olmasından korktuğu için dinlemeyi bir süre sonra bırakmış, içinden şarkı söylemeye başlamıştı.
✨
"Hyunjin.. Hyun uyan."
Zar zor çıkan sesiyle koltukta uyuyan eşini uyandırmaya çalışıyordu ama yetersiz oluyordu. Etraf kapkaranlık olduğu için biraz da korkuyordu ama çektiği sancı daha beterdi bu korkuya göre.
"Hyunnie! Uyan artık."
Sancıdan dolayı ağlamaya başladığında Hyunjin'in gözleri açılmıştı. Bir süre ses gelmeyince rüya gördüğünü sanıp geri uykuya dalacakken Felix'in attığı çığlıkla hızla kalktı. İlk iş olarak ışığı açıp daha sonra Felix'in yanına gitti. Yatakta ağlayarak karnını okşuyordu.
"Güzelim, ne oldu? Çok mu ağrıyor?"
"Sancı. Sancım var. Minho hyungu arar mısın?"
Burnunu çekip konuştuğunda Hyunjin zaman kaybetmeden Minho'yu ararken Felix derin derin nefesler alarak kendini rahatlatmaya çalışıyordu.
Hazırdı, bebeklerini kucağına almaya hazırdı. Ancak deli gibi de korkuyordu. Çekeceği acı umurunda bile değildi, tek derdi ikizlerdi. İkiz olarak doğan çoğu bebek tek başına kalıyordu, güçsüz olan bebek doğduktan bir kaç saat sonra ölüyordu. Felix henüz bir hafta önce öğrenmişti bebeklerinin ikiz olduğunu. Sadece kızının varlığından haberdarken daha rahattı. Bir haftadır her hareketine dikkat ediyordu oğlu için.
"Minho geliyor bebeğim. Nöbetçiymiş zaten. Seni kontrol ettikten sonra doğuma alabilirmiş, seninle girmemi ister misin?"
Felix hızla kafasını salladı. Eşinden destek almak onun için her şeydi.
"Annemleri aramamı ister misin meleğim? Ya da doğumdan sonra mı haber vermemi istersin?"
"Doğumdan sonra gelmelerini istiyorum..."
"Sen nasıl istersen.."
Hyunjin odaya kokusunu yaydıkça Felix biraz daha rahatlıyordu ancak durmayan sancıları sürekli kendini hatırlatıyordu. Kafasını geriye attıktan sonra gözleri de kapandı. Hala belirli aralıklarla derin derin nefesler alıyordu. Hyunjin'in kokusu da işe yaradığı için ağlamayı bırakmıştı.
Kısa sürede Minho gelip onu kontrol etmişti. Doğuma alması gerektiğini söylediğinde Hyunjin ve Felix birbirine bakmıştı. Sabah bebekleriyle olma fikri ikisini de içten içe sevindiriyordu.
Hemşireler Felix'i hazırladıktan sonra Minho gülümsemişti. Kardeşi gibi gördüğü küçüğüne bakıp karnını okşadı.
"Anne olmaya hazır mısın minik civciv?"
...
yeto bebelerim gelsin ya
sahnede soyunduktan sonra bu bebek hallerin hiç inandırıcı gelmiyo civciv 🤨
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
