Felix Raden'i Hyunjin'e uzattığında minik delta ağlayarak gitmeyi reddetti. Evlerinde bir sürü farklı koku vardı ve annesini bırakmak istemiyordu. Felix onun ağlamasına dayanamadığı için gülümseyerek tekrar omzuna yatırdı. Kendisi kalkarken Raden halinden memnun bir şekilde etrafa bakıyordu. Etrafında olan hiç bir kurdu sevmemişti.
Felix çocuk odasına giderken Hyunjin de salonda ki beşiğinde yatan kızının üzerine eğildi. Minik bebek kardeşinin aksine etrafa gülümseyerek bakıyordu. Onu almak isteyen herkese ellerini uzatıyordu ancak Hyunjin izin vermiyordu. Bebekleri doğalı iki ay geçmişti ancak bebekleri görmeye gelecekleri yeni kabul etmişti. Belirli bir uzaklıkta tutuyordu çocukları. Kendi arkadaşlarına bile izin vermiyordu.
Felix sonunda geldiğinde Raden'i Adelaide'in beşiğinin yanında ki beşiği yatırdı. Raden hepsine minik kaşlarını çatarak bakıyordu. Babası her ne kadar ona yardımcı olsa da bu misafirler çok arsızdı. Hyunjin ne zaman uzaklaşsa ya annesine ya da kardeşine yaklaşıyorlardı. Bu durumda kurtarıcısı tabi ki ağlamaktı.
Felix oğlunun ne zaman huysuzlandığını anladığından beri o yanındayken eşi ve kızı dışında kimseye yaklaşmıyordu. Zaten kıskanç olan eşi doğumdan sonra daha da kıskanç bir hale bürünmüştü. İsteyen Raden'e yaklaşabilirdi, orada bir sorun yoktu Hyunjin için. Çünkü küçük delta annesi veya babası değilse ona yaklaşan, çığlığı basıp kaçıyordu. Ancak minik prensesleri öyle değildi.
Adelaide, kim yaklaşsa gülücük saçıp ellerini uzatıyordu. Bu iki baskın türü de çıldırtsa da minik prensese kızamıyorlardı. Bazen Raden'in kardeşini itmesini saymazsak.
"Güzelim çocukların uyku saati geldi, uyutsan mı onları?"
"Ama yeni uyandılar?"
Misafirlerden birinin lafa atlamasıyla Hyunjin yalandan gülüş sergiledi.
"Hani iki aylık bebek ya bunlar, sürekli uyuyup büyümeleri gerekiyor. Normalde çoktan uyumaları gerekiyordu ancak siz onların uyku düzenini umursamadan bağırarak konuştuğunuz için uyuyamadılar."
Cümle aralarında söylediği şeyleri misafirler anladığında yavaş yavaş kalkmaya başlamışlardı. Felix gülmemek için kendini tutmaya çalışıyordu.
"Biz kalkalım artık, malum bu evde bebek var."
"Bunu biraz geç anladınız ancak sorun yok, keşke biraz daha kalsaydınız ya. Yeni doğum yapan birinin size hizmet etmesini pek umursuyor gibi gözükmüyorsunuz çünkü."
Felix dayanamadan kıkırdadığında hızla arkasını döndü. Hyunjin mızmızlanan oğlunu kucağına alıp omzuna yatırdı. Delta sonunda birilerinin gideceğini anladığında minik bir şekilde dudakları gerildi.
✨️
"Yaptığın şey çok ayıptı Hyunjin. O kadınlar çocukları görmeye geliyor."
"Ayıp değildi anne. O kadınlar bizim çocuklarımızı bahane ederek bir araya gelmeyi istiyordu. Amaçları çocukları görmek değildi, bariz bir şekilde buraya dedikodu yapmaya gelmişler."
Annesinin tekrar konuşacağını gördüğünde tekrar lafa girdi.
"Bu evde iki bebek olduğunu umursamadıkları belliydi. Felix ve benim ne kadar yorgun olabileceğimizi düşünmeden saatlerce onlara hizmet etmemizi beklediler. Millet bir çocukla zorlandığından yakınıyor, biz iki bebeğe bakıyoruz farkındaysan. İkisi de çok nadir bir tür, üstelik biri baskın. Bunu düşünmeden hareket ediyorlar."
Felix Adelaide'i Hyunjin'in kucağına bıraktığında Hyunjin'in siniri biraz olsun yatışmıştı. Minik kızları evde ki tüm kötü duyguları alıyor gibiydi. Çok kısa sürede evin neşesi haline gelmişti. Raden ise genellikle sakin bir kişilikteydi. Annesinden uzak kalmadıkça ağlamazdı bile.
"Yine de yaptığın saygısızlıktı anneciğim."
"Saygı kazanılan bir şey anne. Yeni doğum yapan birine ve iki bebeğe saygıları yoksa benden de saygı beklemesinler. Eşimin ve çocuklarımın saygı görmediği yerde saygı göstermem, sana bile.
...
çok taşaklı bi karakter yaratmışım maşallah bana
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
