2.BÖLÜM

331 18 6
                                    

BU KİTAPTAKİ KARAKTERLER TAMAMİYLE HAYALİ ÜRÜNÜDÜR HİÇBİR ŞEKİLDE GERÇEKLİK PAYI YOKTUR

Avukat olmadığım veya okumadığım için bende hepinizin bildiği bilgilere sahibim.Bu geri kalan karakterlerinde meslekleri için geçerli

bunları dikkate alarak okursanız sevinirim
iyi okumalar

••

Dün akşam karakolda aklıma takılan son şeyleride Senalara sorup evime geçmiştim

geçer geçmez hemen üstümü değiştirip uyumuştum. Benim için fazlasıyla yorucu bir gündü

bugün ise kalkar kalkmaz hızla kahvaltımı yapıp ilk önce bürodaki işlerimi halledip ardından Ferhat denen adamın davası için kanıt toplamak üzere birkaç yere uğramıştım tabiki yanımda Emir ve Emre ile

Emir her an patlamaya hazır bomba gibi ortalıklarda dolaşıyorken,Emre emirin aksine daha sıcak kanlı, neşeli bir insandı

şuan ise karakolun toplantı odasında oturmuş önümdeki belgeleri inceliyordum gözümden kaçan birşeyler olabilirdi

Kapının hızla açılıp önce Faruk amcanın girip ardından görev ekibinin girmesi ile önemli birşey olduğunu anladım.Anlamamda Faruk amcanın yüzündeki sinirli ifadede etkili oldu tabi.

Faruk amca "Arkadaşlar içerideki adamlarımızdan haber geldi, Ferhat piçi polisin onun arkasında olduğunu öğrenip bu sabah yurtdışına kaçıyormuş şu piç gitmeden bu işi bitirmemiz lazım" dedi sesinede yansıyan sinirle

Emir ağzının içinden birşeyler söylenip ismini hatırlayamadığım çaprazında duran adama bakıp "selim bütün ekibe haber ver 15 dk içinde hazırlansınlar göreve gidiyoruz" dedi

selim denen adam hızla ayağa kalkıp toplantı odasından çıktı

Ferhat amca "Damla onu içeriye tıkamak için elimizdeki deliller yeterli değilmi?" diye sordu

başımı sallayıp "yeterli başkomiserim. Siz tutuklayıp gerisini bana bırakın" dedim kendimden emin çıkan sesimle

Emir "Bak avukat eminsin değilmi eğer yapamayacaksan yol yakınken vazgeç daha deneyimli bir avukat bulalım" dedi sinirle

Ferhat amcada olan bakışlarımı çekip Emire baktım

Bana sinirle bakıyordu ben ne alaka aq

Ben onun aksine gülümseyip fakat bu gülümseme samimiyeten uzak bir gülümsemeydi "Davadan sonra tekrar konuşalım olurmu başkomiserim" dedim sesimin alayla çıkmasını engellemeyerek

Ferhat amca araya girip "Şuan tartışmanın sırası değil" Ardından emire dönüp "Damla mesleğinde yeteri kadar tecrübeli bir avukat, bu davayı kazanacağına eminim"dedi

işte amcamm beee

Emir bana bakarak "Ben bu kadar emin olamıyorum ama amirim" diye söylendi kısık sesle

Herkes gibi bende duymuştum fakat laf anlatacak kadar gözümde bir değeri olmadığı için ondan bakışlarımı çekip Faruk amcaya baktım

Ekiptekilere birkaç şey daha söyleyip Görevin geri kalan yetkisini emire devredip odadan ayrıldı

onun ayrılması ile emir ile ekibide hızla odadan ayrılıp karakoldan ayrılmışlardı

bana ise eve gidip uyumak düşüyordu

çantamı alıp karakoldan ayrıldım

Eve adım atmaz telefonumun çalması ile çantamdan telefonumu bulup çıkardım

İlelebet AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin