Şansıma ilk ders boş geçiyordu. Pars yine sıramda bitmişti yabani otlar gibi. Arada bir dönüp bana bakıyor ve sanki gözleriyle beni delik deşik ediyordu. Bense aldırış etmeden ya telefonuma bakıyor yada sıradaki dersin kitabını açarak lanet sayfaları ezberlemeye çalışıyordum.
Pars sabırsızca nefes vererek bir bana birde arkaya bakıp duruyordu. Sinirliydi yine e zaten okulun bahçesine girdiğimizden beri cinleri tepesindeydi. Qaliba aynı kıyafetleri giyindiyimiz içindi bu siniri yoksa bugün keyfi yerinde olmalıydı.
Bu defa gözü arkaya takılıp kaldı. Durmadan oraya bakıyordu bakışlarını çekmeden. Artık o kadar odaklanmıştı ki, bende dönüp baktım oraya.
Arka sıralardan üç kişilik bir grup bana bakarak bir şeyler fısıldayıp kaş göz yapıyorlardı. Lanet ömer ve iki tane köpeği Mete ve Can dı. Bu yaptıklarına kaşlarımı çatarak baktım. Rahatsız olmuştum tabi.
Benim onlara baktığımı farkettiklerinde Cab bana göz kırpıp gülümsedi. Kaşkarımı ola bildiğince dahada çattım. Olum sen kim olmak bana göz kırpmak? Tabi ben istesemde gidip ağzını burnunu kıramazdım çünki benim gibi birinin burda tarafını nah tutarlardı hele arkamda Pars gibi it varken.
Ama benimde elim armut toplamıyordu amına koyim benimde haklarım var.
"Ne göz kırpıyorsun bana?"
Dedim yüksek sesle. Evet bugün kahvaltıda yürek yiyip cesaret içmiştim. Benim ona böyle bir harekette bulunamayacağımı bilen öğrencilerde şokla dikkatlerini bana yöneltmiştiler tabi aralarında Pars da vardı. Sınıf sessizleşmişti. Aslında dövüşmeyi biliyordum ama ben dünyanın en aptal ve en üşengeç insanıyım kendimi savunmayı ihmal eden biriyim ve o yüzden bu haldeyim amk.
Ama bu kez altdan almam günah benden gitti.
Sinirli bakışlarımı üç kişilik grupa yöneltim. üçüde şaşkın ve sinirliydi.
Can ayağa kalkıp bana doğru gelecekti ki Ömer durdurdu."Küçük kedi kükremiş~"
Dedi sırıtarak bu benim sinirlerimi yerinden dahada oynattı. Beni hafife alıyorlardı."Sürtük"
Dedi Can ve bu son damla olmuştu.Kalem kabımı alıp üstüne hücum ettim ve kalem kabını Canın kafasına geçirip karnına tekme attım. Her kes gözlerini fal taşı gibi açmış bu hareketimi hayretle izliyorlardı bense iti yumruklamakla meşguldüm. Yakasından tutup kendime çektim kanamış burnuyla bana bakıyordu.
"Kime dedin lan sürtük göt lalesi!"
Dedim ve iki kere yumruğu indirdim suratına. Bugün sabahta tatlı uykumdan bir itin uyandırmasını hatırladığımda daha da sinirleniyordum ve bu gücüme güç katıryordu.
Beni zayıf sanan her kes şokyaydı çünki yıllardır susuyordum buda normal olarak beni zayıflatıyordu ama bir yere kadar.
Ömerle Mete beni kolumdan tutup Candan uzaklaştırdılar ama ben çırpınıp duruyordum.
"Bırakın lan BIRAKIN!"
Dedim bağıra bağıra artık yılların acısını şimdi çıkarıyordum canımdan beni çileden çıkartmıştılar.
Pars ise yerinde oturmuş sanki aksiyon filmi izler gibi dikkatle beni izliyordu. Onun sadece izlemesi bile beni çıldırtıyordu olum kalkıp birşey yapsana amına koyim!Sinirimden artık ağlama derecesine gelmiştim. Sinirimden ağlıyordum!
Can yerden kalkıp elinin tersiyle burnunu sildi. Meteyle Ömer hala beni tutuyordu. Şimdi sıçmıştım."Seni küçük sürtük beni vurmak ha?"
Dedi sırıtarak. Yanıma yaklaştı. Bunu yapmasıyla gülmeye başladım. Sinirden hem ağlayıp hem gülüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
_Zorbam Benim Ruh Eşim_∞{B×B}
RomanceEfenin hayatı zaten boktandı ha bide bu boktan dünyasına soulmate yani ruh eşi eklendi ve ruh eşinin korktuğu kişi çıktığı an hayatının en büyük korkusunu yaşadı. bide bununla uğraşamazdı "Bileklerini yıka" Dedi sert sesiyle. İsmini görürse yanardı...