Lan herkes bu kitaba yb istiyo bende dedim size suuurrrprize yapam yb atam buraya :D iyi okumalar beybiler dbdkbsks lan bölüm baya baya baya baya geç geldi güllerim affedin.
____________________________♎
" Efendim bunu yapacağınıza eminmisiniz?"
Bir iki hışırtıdan sonra o kalın sesi duydum "şüphen mi var kemal?"
"Hayır efendim"
Sesi titremişti. Bu kemal abiydi
Gözlerimi hafif araladım. Bedenim ağrıyordu. Sanki beni dövüp yatırmıştılar. Kemiklerim kırılmıştı sanki amına koyim. Gözlerimi hafif araladığımda karşımda bir iki koruma,Pars ve kemal abi vardı. Yine sinirden delirmiş mavilerle bakıştım. Ulan herşey sakinleşecek ve bende sakin ortamda geri gelmek planları kurarken beni bu kadar çabuk bulup hayatıma sıçacağını bilseydim sonsuza kadar rusyaya yada azerbaycana falan kaçardım aq."Ulan başım"
Kafam baya bi ağrıyordu. Elimi başıma götürüp ovdum. Lanet olsun bundan sonra çok ağrıyacaktı.
"Muzaffer ağrıkesici getir!"
Bağırmasıyla yüzümü buruşturdum. Muzaffer abi yukarı kattan ilaç getirip bana verdi suyla. İlacı zıkkımlanıp geri uzandım. Başım deli gibi zonkluyordu. Parsa göz attığımda mavilerini bana dikmiş kanepede oturmuştu.
Ne bakıyon ya-
Neyse.
"Bana öyle bakma bile kaçmam gerekiyordu ve kaçtım."
Dedim yorgunlukla. Çenesini kasmış sanki küfür ettik ite aq"Kaçmak istedin ve kaçtın ha? İstedin ve yaptın?"
Gözlerimi devirip boş boş baktım suratına. Ağrılarımı siktir edip hızla yerimden kalktım ve onlardan biraz uzaklaştım."evet istedim ve kaçtım yine istesem yine kaçarım!"
Sinirle söylenip kapının yanına ilerledim ve elimi kapı kulpuna atıp açacağım sırada silah sesi ve sol ayağımda hissettiğim keskin acıyla kapıdan destek alarak yere kapaklanmamaya çalıştım. Az önce silahla ayağımdan mı vuruldum lan ben?
Kafamı arkaya çevirdiğimde Parsın elinde silahla bana öldürücü bakış attığını gördüm. O beni silahla vurmuştu... Beni ulan beni vurdu bu manyak!"Benden kimse kaçamaz Efe Arslan. beni kimse terk edemez."
Efe arslanmı? Dur aq kendi soyadını banamı taktı bu manyak lan ne dönüyor burada.
"Heleki Ruh eşim... Benden kaçamazsın Efe"Ruh eşimi? LAN lan dur yoksa benim ismimmi çıktı bileğinde aq.
(Okuyucular kesinlikle şaşkınlıktan avrupayı turladılar(!))
Şu anda far görmüş tavşan gibi baktığıma emindim. Ayağımın ağrısı beni kendine getirdi. Salonu acı dolu inlemelerim basmıştı. Kan kaybediyordum hiç iyi değildim. Bedenimin soğuduğunu hissediyordum. Parmaklarım kapıyı tutmayı bırakıp bedenimi yerle buluşturdu. Bilincim yerindeydi ama hareket edemiyordum. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu büyük ihtimalle kan kaybından ölecektim ama parsın bağırarak birşey söylemesi ve etrafıma birilerinin toplaşarak bedenimi havalandırmasını az çok seziyordum. Gözlerim tamamen kapanmış ayağımın ağrısı hala yerindeydi. Sırtımın yumuşak kumaşla birleşmesiyle yüzümü buruşturdum. Ayağım fena sızlıyordu orospu çok kötü yerinden vurmuştu. Saçlarıma dalan ve diplerini sıkıp bırakan parmaklar titrememe sebep oldu. "uyanık olduğunu biliyorum"
Kulağıma eğilerek kısık sesle söyledi Pars. "Artık elimdesin küçük aslan eski cehennemine hoş geldin"
Saç diplerimi çekiştirerek okşuyordu. Gözümden akan yaşı umursamadım. Deli gibi tırsıyordum yanında. O benim ruh eşimdi korkmamam gerekti ulan Efe sakin ol o senin eski dostun, şimdiki ruh eşin ve belkide gelecekteki kocan rahatla aq.Kapının gümbürtüyle açılmasıyla gözlerimi hızla açıp yerimden sıçradım. Karşımda telaşla kan ter içinde kalmış iki bedene ve yanımdaki sivri mavilerini bana dikmiş adama baktım.
"Efe oğlum!"
Babam hızla gelib bana sarıldı. Yüzünü boynuma gömmüş göz yaşlarını akıtıyordu. Ben hala olayın şokundaydım. Hızına yetişemiyordum. "b-baba" ağzımı açtığımda ilk olarak bu kelime çıktı. Babam hızla benden ayrılıp ellerini yanaklarıma koydu. " Oğlum iyimisin kaç ay oldu her gün seni bulmak için ne kadar zorlandık haberin varmı? Parsa ne olduğunu görsen dayanamazdın. Birde yaralanmışsın tanrım!"
Ağlayarak sıraladığı cümleler gözümden yaş damlamasına sebep oldu. Ben aylarca normal hayat yaşarken onlar gecelerini gündüzüne katmış benim için çabalamışlardı. Kendimi o kadar kötü hissettimki göz yaşlarım durmuyordu. "hayır bebeğim ağlama" Pars elini yüzüme getirip gözümden yanağıma süzülen yaşları sildi. Sanki beni o vurmamış gibi hüzünle bakıyordu yüzüme. Beni kendine çekmiş kafamı göğsüne yasladı. Fena halde çekiniyordum ama babalara birşey çaktırmamak için bütün çabamı sarf ettim. İtiraz etmeden göğsüne yaslandım ve derin nefes çektim içime. Kokusu hala aynıydı. Hala aynı Parsın baskın kokusuydu. Yıllarca değişmeyen tek şey buydu işte. Kolumu yavaşca boynuna dolayıp daha çok kendime çektim onu. Bunu yapmamla bedeni kasılmıştı. Galiba sinirlenmişti ama umrumda bile değildi şu an çünki babamlar yanımdaydı ve o bir bok yapamazdı. " Bu arada bizden habersiz bile evlenmişsiniz haber etseydiniz hiç itiraz etmeden size layık bi düğün yapardık" Barlas amcanın konuşmasıyla kaşlarımı çatıp hızla sarıldığım bedenden ayrıldım "ne" dedim anlamazca. Biz evlenmemiştik ulan böyle konu bile geçmemişti bu siktiğimin 21 bölüm içerisinde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
_Zorbam Benim Ruh Eşim_∞{B×B}
RomansEfenin hayatı zaten boktandı ha bide bu boktan dünyasına soulmate yani ruh eşi eklendi ve ruh eşinin korktuğu kişi çıktığı an hayatının en büyük korkusunu yaşadı. bide bununla uğraşamazdı "Bileklerini yıka" Dedi sert sesiyle. İsmini görürse yanardı...