Keyifli okumalar diliyorum, yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.
🖤🩹
Çalışmaktan ilk defa bu kadar kopmuştum ve asla geri dönemeyecek gibi bir his vardı içimde. Bürodan çok uzun süreli bir izin almıştım ve babam bu defa bir geri dönüşümün olmadığını söylemişti. Büroda kendime ait bir odam yoktu ve sürekli Kerem'in dosyalarıyla uğraşmaktan kendime ait hiçbir işi yerine getiremiyor ve Arif hakkında araştırma yapamıyordum. Bu işi Poyraz'a bırakırsam sonunda amacımıza ulaşacağımızdan şüphe duyduğum için bürodan temelli ayrılmanın yolunu hazırlamak için süresiz sayılabilecek bir izin almıştım.
Cumartesi gününü Çağıl'la geçirerek eve eşya bakacaktık. Henüz içine dahi giremediğim evimin önce boş halini görmem için oraya doğru gidiyorduk. Radyoda kısık sesle çalan müzik ve Çağıl'ın sabah gelirken aldığı kahveler bize eşlik ediyordu.
"Kaç oda var?" diye sordum heyecanla.
"Alt katta sadece salon, mutfak ve banyo var. Üst katta da bir yatak odası, bir çalışma odası var. Bir de çatı katı var ama tavanı düz değil. Ben kullanamam öyle yeri, basıyorlar bana orada. Sen istersen oraya daha kişisel bir alan yapabilirsin." dedi.
Açıkçası çatı katı dediğimiz kısım aile evindeki odam gibiyse ben az çok alışıktım oraya ve büyük ihtimalle otursak rahatsız olmazdım. "Çalışma odası yapabilir miyim?" diye sordum.
"Ara katta var zaten. Benim işim mutfakla, ben kullanmam ama sen istiyorsan üst kata alırız çalışma odasını. Ara kattaki odaya da farklı bir tasarım yaptırırız."
Başımı, olur, anlamında salladım. "Bahçeye çıkan kapı nereden?" diye sordum bu defa da. Hafifçe kıkırdadı ve tüm ciddiyeti ile bıkmadan sorularımı cevaplamaya devam etti.
"Beyaz bahçe mobilyalarının olduğu kısma çıkan kapı, mutfaktaki kış bahçesinden. Bir de bahçenin yanına açılan kapı var, o da salondan."
Benim sorularım bitmeden eve gelmiştik. Bahçesinin her milimini ezberleyecek kadar baktığım evin iç kısmına ilk defa giriyordum.
Kapının ardından oldukça geniş bir boşluk bizi karşılıyordu. Tam karşısı ise merdivenlerdi. Katın sağ tarafı mutfağa, sol tarafı salona geçiyordu. İki taraf için de herhangi bir kapı kullanılmamıştı. Çağıl'ın salon dediği kısma geçerken ineceğimiz iki adet basamak vardı. Tam karşıdaki duvarı ahşap taş deseniyle bir şömine süslüyordu. Hemen yan tarafındaki camdan duvar ise bahçenin bir kısmını görüyordu ancak kapı dediği kısım burada değildi. Merdivenlerin önünden sağa döndüğümüzde balkon kapısını andıran, cam bir kapı bahçenin hemen yan tarafına açılıyordu. Oldukça geniş ve havadar bir salondu.
Mutfak kısmı ise salondan daha da aydınlıktı. Bir ucu kış bahçesi diğer kısmı ise tamamen camdan oluşuyordu. Siyah renkli dolap mobilyaları ve aynı renkteki fayansa rağmen mutfak fazlaca aydınlıktı. Duvar kenarlarındaki tezgah kısmı haricinde bir de orta kısımda dikdörtgen biçimde bir tezgah vardı. Ocakta bu kısımdaydı. Buzdolabı, bulaşık makinesi, mikrodalga, kahve makinesi, mikser gibi mutfak içerisinde kullanılacak her türlü alet temin edilmişti. Onları incelediğimi fark eden Çağıl konuşmaya başladı. "Mutfak eşyalarını sürekli kullandığım markadan seçmiştim ama memnun olmadığın bir şey varsa hemen değiştirelim,"
Hepsi çok güzeldi ve bana göre fazla profesyoneldi. Değişime ise gerek yoktu çünkü zaten benim mutfakta fazla işim olmayacaktı. "Sen kullanacağın için sen seçebilirsin," dedim sırıtarak. Merdivenlere yöneldiğimde üst katın odaları da benim evimdeki her bir odadan daha genişti. Evin genel anlamda tek problemi banyolarına kadar aydınlık olmasıydı. Bu aylarda bile bu şekilde aydınlık oluyorsa yazın düşünemiyordum burayı. Korkunç bir güneş dolacaktı eve ve ben aydınlıkla barışık biri olamıyordum. Kapının pervazına yaklaşan Çağıl içimi okumuşçasına konuşmaya başladı.
![](https://img.wattpad.com/cover/333450810-288-k255638.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bunu Bana Yapma
General FictionBir gece ünlü restoran zincirinde işlenen cinayet, restoranın şefi ve aynı zamanda restoran sahibinin oğlu Çağıl Kaya'nın üzerine kalır. İstediğini elde etmek için hiçbir zorluktan kaçmayan Avukat Bigem dava dosyasını alır. İlk bakışta duygularıyla...