XXIV. Bölüm - Hayatı Karartan Alev

86 37 0
                                    

Keyifli okumalar diliyorum, yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.

🖤🩹

"Bizim yapabileceğimiz başka bir şey var mı Memur Bey?" diye sorduğunu işittim Çağıl'ın.

Elimdeki kâğıdı sıkmaktan başka bir şey yapmıyor ve birkaç dakikada bir gözümden damlayan yaşı siliyordum. İçeri gelip giden memurlar az önce de benden parmak izi için test almıştı. Normalde bu tarz olaylara alışık olmalıydım. Alışık olmadığım şey ise olduğum konumdu. Ben her daim memurların yanında dosyayı inceleyen avukat olmuştum. Polisin parmak izi aldığı kişi olmamıştım. Parmak izi alınmasını talep eden olmuştum. Sandalyede kollarımı dizlerimin üzerine yaslayarak yüzümü ovuşturdum. Önümde birinin eğildiğini fark ettiğimde yüzümden çektiğim ellerimi tutan Çağıl olmuştu.

"Seni annenlere bırakmamı ister misin?"

"Burada kalabilirim."

"Kalamazsın. Ya benim evime geleceksin ya annenlere gideceksin. Kaldı ki tercihim annenlere de gitmemen. Buraya zarar veren oraya da verecektir. Ailenin evinin adresini bilmediklerini sanmıyorum ama eğer öyleyse bu riski alma. Benim evimdeki misafir odasını istediğin kadar kullanabilirsin zaten. Eğer rahatsız olacaksan ben babamın yanına da geçerim."

"Rahatsız olması gereken ben değilim. Sensin Çağıl."

"Arabada bekliyorum." Odamdan hızlıca birkaç parça kıyafeti çantama koyup arabaya indim. Çağıl yağan yağmurun altında ıslanmayı tercih etmiş, arabaya binmemişti. Hızlı adımlarla yanına gittiğimde benim arabaya binmemi bekleyip, arkamdan hemen o da şoför koltuğuna yerleşti.

"İyi misin güzelim?" diye sorduğunda ağlamam kesilmiş, yaşadıklarım yavaş yavaş kafama dank etmeye başlamıştı.

"İyiyim sanırım." dedim. "Ben, yani beni Barış aramıştı eve gelmeden önce. Arif ona kutu mu ne göndermiş, saçmaladı bir şeyler. Şimdi bu olay, yarın daha büyüğü ve öbür gün daha da büyüğü. Çağıl biz ne yapacağız böyle?"

"Hiçbir şey yapmayacağız canım." derken arabayı çalıştırıp çoktan yola koyulmuştuk. "Yani sen yapmayacaksın. Ben halledeceğim."

Yine tek başına hareket etmeyi tercih ediyordu. Yağan yağmur damlalarının cama bir bir vuruşunu izlerken gözlerimi dinlendirmek amacıyla kapatıp düzenli nefeslerle kendime gelmeye çalıştım.

Kaç dakika yolculuk yaptık bilmiyorum ama arabanın durduğunu hissettiğimde araladım göz kapaklarımı. Evinin sitede olduğunu biliyordum ama daha önce hiç gelmemiştim.

"Ben götürürdüm seni. Neden uyandın?" diye sordu arabanın açık kalan ışıklarını kapatırken.

"O kadar zayıf olduğumu düşünmüyorum, teşekkürler." diyerek arabanın kapısını açıp içeri girdim.

O da indiğinde asansöre yöneldik. 29. katın düğmesine bastığında gözlerim şaşkınlıkla bir miktar açılmıştı.

"Yuh," demiş bulunduğumda bakışları yine beni bulmuş ve kaşları çatılmıştı. "29. katta mı oturuyorsun?" diye sordum.

Dalga geçer gibi "Sanırsın sen zemin katta oturuyorsun." dedi.

Asansör durduğunda indiğimiz katın içerisinde yürümeye başladık. Geç saate rağmen bazı dairelerden gelen kahkaha ve film sesleri bu sitede yaşamın gece devam ettiğini kanıtlar nitelikteydi.

Önünde durduğumuz dairenin kapısını açan Çağıl kenara çekildikten sonra ilk önce içeri benim girmemi sağladı. Girer girmez etrafa meraklı gözlerle bakmaya başladım.

Bunu Bana YapmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin