Bir Hayalim Var { BTS } -Ara Verildi-

İkilem

- Heyheyyy . Bu kadar da şey olma .. Şey .. Ne denir ona ..
- Sen beni seviyor musun ?
- Çıkıyo olduğumuza göre .. Evet .
- Pek öyle değil gibisin .
- Öyleyim ..
MaceraPerest , Fatih'in Rüyası , 360'a da bindik . Falan falan derken aklıma birşey geldi . Jin onu sevdiğimi (Jimin kadar değil ) anlasın ve benden soğumasın diye bir hamle , baam ampul yandı ..
- Çıkışta sinemaya gidelim mi ? Korku filmine gireriz ve ben o klasik korku anında çığlık patlatıp sana sarılırım . Klasiklerden yürüyelim ..
- Sen yok musun !
- Gidelim ..
Çıktığımızda saat 6'ya geliyodu . Pelican'a mı , Torium'a mı yoksa Marmara Park'a mı gitsek kii ? En yakın olandan yürüyelim , Pelican ..
- Jin'cim , Pelican'a gidelim .. (Pelican diye okumayın , o Pelikan .)
- Tamam sevgilim . O da olur ..
Biz motorla giderken Jin'in telefonu çaldı . Ben de telefondaki kişinin Jimin olduğunu düşündüğüm için Jin'in omzuna yaslandım . O sırada Jimin'in gerçek sesini duyacaktım . Jin telefonu açtı ve konuşmaya başladı ..
- Alo , ahh evet Jungkook . Abime mi ? Tamam . Yarın uçağa bineceğim . En yakın zamanda orada olurum . Tamam , siz hastanede mi kalıcaksınız ? ...
Jin ''hastane'' dedi . Jimin dedi abime dedi .. Ya ... Yani .. Yani Jimin'e birşey mi oldu ?
Ben fark etmeden ağlamaya başlamıştım . Sonradan sesim yükseldi ve haykıra haykıra ağlamaya başladım . Jin başını bana döndürerek ''Ece noldu , iyi misin ?'' dedi . Ben cevap veremiyodum .
- Ece , Ece noldu ? Ayağını egzoz borusuna mı değdirdin ? Ece , cevap versene ?
Evet bu mantıklı , Jimin'e birşey olmadığını ve az önce Jin'i kimsenin aramadığını anlamak ve kendime gelmek için bunu yapmalıyım .
Ayağımı egzoz borusuna yaklaştırdım ve bir anda değdirdim . Çok canım yandı ..
-Ananı sikim . Aaaaaah ..! Fuck your mother .. Amoni jenjang .. A la miyerda tua madre .. Anneeeeee !
- Noldu Ece iyi misin ?
- Ayağım aaaahh . Egzoz borusuna değdirdim .
- Sen ciddi misin ? Dur duur bakiyim !
Motoru kenara çekti ve ben motorda otururken aşağı inip ayakkabımı çıkardı ve ayağıma baktı .
- Off , çok kötü olmuş ! Nasıl dayanıyorsun bunun acısına ?
- Jin aah , ben Karadeniz aaaaah kızıyım . Annennnn ... Acı bana işlemez ! Aaahh ..!
- Buna bir merhem sürmemiz gerek . Benim eve gidelim mi ? Merak etme birşey yapmam !
- Jin şunun acısı geçsin de ne olursa olsun ..
Jin bu sefer beni öne bindirdi ve ben motora yan bi şekilde oturdum .. Jin beni kollarının arasına aldı ve hızlıca evinin yolunu tuttu .
15 dakika sonra
Jin'in evine vardığımızda beni kucağına aldı ve merdivenleri çıkmaya başladı . Dairesi 5 numaraya geldiğimizde beni tek eliyle kavrayarak elini cebine soktu ve anahtarını çıkardı . Anahtarı çevirdi ve kapı açıldı . Giriş kapısı direk salona çıkıyodu . Güzel bir ev .
Jin beni koltuğa oturttu ve hemen yanımızdaki kapı açıldı . Içeriden bornozlu bir çocuk çıktı . Ben çığlık attım ve gözlerimi kapattım . Jin de o kişiyle konuşmaya başladı .
- Eve girdiğimizi duymadın mı , bu şekilde evde dolaşma !
- Bu kim ?
- Sevgilim , Ece .
- Yeni mi ? Eskisi noldu ?
- Ne demek eskisi ? Ece'yi uzun zamandır seviyorum ve kimseyle çıkmıyodum .
- Ece , sen değil misin ? Ben Andrey .
- Oha , Andrey mi ? Çalıştığım yerdeki Rus Andrey mi ?
- Evet , bakabilirsin .
- Ne ?
Kafamı o tarafa döndürdüm ve -benden hoşlanan- Andrey'i gördüm .
- Andrey , sen burda napıyon laa ?
- Jin'le beraber kalkıyoruz . Sen , Jin'le mi çıkıyosun ?
- Evet .
- Jimin gibi birşey vardı , o ne oldu ?
- Nasıl ne oldu ? HI , şey o biraz imkansız ..
- Hani onun için ölüyordun ? Neredeyse Jimin ismini ağzıma alsam beni dövücektin !
- Andrey susmalısın , yanımdaki Jin . Sevgilim .. Ve Jimin'in kardeşi .
- Ne ? Jin sen Ece' nin hayatının anlamı olan Jimin'in kardeşi misin ?
- Evet . Ta kendisiyim . Ece Jimin'i , yani abimi unuttun değil mi ?
Nasıl bir ikilemde kaldım ben ???

2 tane üst üste bölümden sonra biraz dinleniyim dimi ? Beğeni lütfen ...