İlginç olaylı bir bölüme merhaba de ey ahali !
Ne yapıcağımı bilemez bir şekilde etrafıma bakınırken Jin'i tutmaya çalışıyodum . Elimi cebime attığımda telefonumu almamış olduğumu fark ettim . İçimden küfürler ederken cebimde başka bir şey olduğunu hissettim . Cebimden çıkardığımda bunun Hach'in tasması olduğunu fark ettim .
Telefonu unutup tasmayı alan aklıma sıçın !
Jin'i ayağa kaldırmaya çalışırken dengemi kaybedip taş zemine göt üstü çakıldım . Acıyla yüzümü buruştururken Jin'in baygın bedeni üzerime düştü . Son anda onu tutup ayağa kalktım ve kolunun altına girerek onu ayakta tutmaya çabaladım . Bacaklarım titrerken -uyandığında- sağlam olursa ona az yemesini söyleyecektim . Sığır gibiydi mübarek .
Zar zor onu hareket ettirdiğimde elimdeki tasmayı kavrayarak Hach'in kaçmaması için dua ettim . Çünkü bu pandayla yürümek gerçekten zordu .
Parkın çıkışına geldiğimde Zeynep'in bayır yukarı eve doğru gittiğini gördüm .
- Zeynööööeeeğğğppp !
Şaşırarak bana döndüğü sırada ben onu çağırmadan yanıma geldi .
- Ne oldu ? Jin ... Bu Jin mi ? Onun nesi var ?
- Bilmiyorum , konuşuyoduk ve birden burnu kanayarak bayıldı .
- Belki kandan korkuyodur .
Zeynep'e mal mal bakarken açıklamamı dile getirdim ,
- Zeynep , kandan korksa hemşire olur muydu sence ?
Oflayarak omzumdaki pandanın ağırlığı altında ezilmemek için Zeynep'ten yardım istedim . Diğer kolunun altına da Zeynep girince yüküm pek de azalmamıştı ama en azından Hach'i tutabiliyodum .
Bayır yukarı zar zor taşırken yoldan geçen tahminen yirmili yaşlarda bir çocuk karşıdan geliyodu .
Jin'in dudağının üstündeki kurumuş kanı ve baygın haliyle birlikte bizim onu taşıdığımızı (!) görünce kaşlarını çatarak baktı önce .
Allah var yakışıklı çocuktu . Tahminen 185-190 boylardaydı ve giydiği gömlekle ince olduğu anlaşılıyodu .
Lan Ece , Jin burada baygın sen hala yavşaklık peşindesin .
Tövbe estağfurullah .
Eve az bir mesafe kalmışken çocuk yanımızdan geçiyodu ki ...
Jin'in ayağı mazgala takıldı ve bana doğru düşerken ben de çocuğun üzerine doğru düşüşe geçtim .
Çocuk beni tutarken ben ona bakıyodum .
- İyi misin ?
Bana sorduğu soruyla çok kibar bir sesi olduğunu anladım .
Kafamı sallarken özür dilemek maksatında aşağı eğdim .
- Yardım etmemi ister misiniz ?
Elimi önüme getirip 'hayır' anlamında sallayacakken Jin , ZeynepÇingu'nun üzerine doğru devrildi . Onu tutmaya çalışırken çocuk işe el attı ve tek eliyle Jin'i sabitledi .
- Eve mi götürüyorsunuz ?
- Evet , arkadaşım konuşurken birden burnu kanamaya başladı ve bayıldı .
Anlattığımı dikkatle dinlerken onun doktor veya hemşire gibi bir şey olup olamayacağını düşündüm .
- Anladım . Eviniz nerede ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Hayalim Var { BTS } -Ara Verildi-
FanfictionAlıntı insan hayatlarından fırlamış klasik aşk mı olacaktı bizimkisi ? Yoksa kendimize yeni bir aşk serüveni mi oluşturacaktık ? Sen , Belki de uyurken gördüğüm bir rüyadan ibarettin . Ne rüya ama ... Uyanmak istemeyeceğim , Yolda yürürken ve evde;...