Nedir Bu Yabancılardan Çektiğim !

517 49 15
                                    

- Jin ben şey , ne demeliyim bilmiyorum .
- Peki benimle çıkarken bile mi abimden hoşlanıyordun ?
- Jin daha kaç kere söylemem gerek ? Abine duyduğum aşk değil ! Ilgi .. Senle de deniyoruz değil mi ? Kimse beni yargılayamaz ayrıca ! Andrey ! Peki sen kim oluyosun da bizim ilişkimize karışıyosun ? Sanane amuğa koyim ya . Siz yok musunuz ? Ahh , ben gidiyorum . Jin , sen de aklın başına gelince beni ararsın . Yarın yola çıkıyoruz . Merhemimi de kendim sürerim . Hoşçakal ..

Evlerinden topallaya topallaya çıktım . Ikisi de bana bakıyodu çıkarken . Saat 8 olmuştu . Otobüse binmek için köprünün karşısına geçmem gerekiyodu . Vee burda asansör de yok , vay amuğa koyim . Merdivenlerin başına geldiğimde korkuluklara tutuna tutuna çıkmaya başladım . Ayağım çok acımıştı ama merdivenleri çıkmayı bitirmiştim . Korkuluğa yaslanarak kendime küfür ettim . Çantamı Jin'in evinde unutmuştum . Merdivenleri tekrar inmeye başladım . Yürüdüm yürüdüm ve sokağın sonuna geldiğimde hangi ev olduğunu unuttum . Bi saniye mavi bir evdi . Ama burdaki tüm evler mavi . Hı bi de mavinin üstünde gri desenler vardı . Ananı sikim . Bunların hepsi aynı ..!
Evi bulmak için gezinirken karşıma elinde bira şişesi olan 2 kişi çıktı . Önce birbirlerine bakarak gülüyolardı , sonra beni fark ettiler . Saat 8 de bira mı içilir amk . Saat 1 , 2 de içsen anlarım da , salak işte !
Onlar bana yaklaşmaya ben de onlardan kaçmaya başladım . Korktuğumdan değil , ne yapacakları belli olmaz diye kaçıyodum . Aklıma kötü kötü şeyler geliyo zaten . Içkiciler beni takip ederken ben iyice sokakları karıştırdım ve o an ; kayboldum ... Bunlar neden hala beni takip ediyo laaaan ? Jimiin ! . Koşmaya çalışıyodum ama ayağım egzoz borusuna değdiği için çok acıyodu . Sarhoş gençler bana iyice yaklaştığında yerlerinde durdular . Ben o sıra arkama ; onlara bakıyodum . Uzaklaşmaya başladılar . Neden ki ? Hassiktiiiir , önümde daha tehlikeli birşey var dimi .. Yaaa , hay bugünümün amuğa koyim . Yavaşça ön tarafa döndüğümde iki tane izbandut gibi çocuk gülerek bana bakıyodu . Ben de ters tarafa yürümeye başladım . Ama bu çocuklar sarhoş da değil . Koşsalar beni yakalayacaklar . Ben ara sıra arkama bakarak yürüyodum ki bir çıkmaza geldiğimi fark ettim . Şimdi sıçtık !
Sırtımı çıkmaz sokağın duvarına dayadım . Çocuklar gelmeye devam ediyolardı . Bana yaklaştılar ve birisi yanıma gelip saçıma dokundu . Ben de onun çüküne tekme attım . O çükünü tutarak yere düştü . Bu sefer diğer çocuk geldi yanıma . Tam onunda çüküne tekme atıyodum ki ayağımı tuttu ve '' bakalım şimdi napcan '' dedi . Ben de boş durur muyum ? Hayır .. Diğer ayağımı kaldırarak çüküne tekme attım . Neden hep çük diye sorarsanız , hani en hassas nokta ya , ondan . Bu sefer ben yere düşmüştüm . Diğer yandan da yerdeki çocukları tokatlıyodum . Beynimde ampul yandı . Çüklerine birer tekme daha yapıştırarak kaçmaya başladım . O sıra arkama bakıyodum , hani gelirler diye . Sonra önüme birşey çıktı ve bana sarıldı . Bu kim laan . Tam bunun da çüküne tekme koycaktım ki kokusundan bunun Jin olduğunu anladım . Ben de ona sarıldım .
- Sanırım bana gerek kalmamış , nasıl hallettin ?
- Sen , neden geldin ?
- Çantanı ve telefonunu unutmuştun . Bi de bu saatte tek başına gidemezdin .
- Teşekkür ederim , çantamı ve telefonumu verir misin ?
- Tabi , al .
- Saol , bu arada eve tek giderim !
- Yapma Ece ! Andrey malının gazına gelip sana öyle dedim . Affet beni .
- Şimdilik sana söyleyeceğim birşey yok . Yarın kendini affettirirsin , biraz kafam bozuk . Sana patlamak istemiyorum . Görüşürüz .

Jin'in yanından uzaklaştım ve köprüye yürümeye başladım . Ayağım hala çok acıyodu . Sonra birden havalandım , Jin beni kucağına almış ..
- Jin beni bırakır mısın , bak gerçekten patliycam şimdi sana .
- Patlarsan patla . Merhemini sürmeden seni evine göndermiycem .
- Jin bak bırakır mısın beni .
- Ece hayır dedim . Bana karşı gelme . Bak ben Busan' lıyım ve Başak burcuyum . Çok inatçıyımdır . O yüzden sadece rahat dur .

Jin bunu söylerken sinirli gibiydi . Ama benle münakaşaya giremezsin . Sen Busan'lıysan ben de Karadeniz'liyim .

- Bırak lan beni ! Busan'lıymış . Karadeniz kızıyım lan ben . Sen kim oluyon oğlum , bıraksana lan !
- Lan bak ağzına koydurtma . Az sus ..

Jin bunu yüzüme bağırarak söylemişti . Çok korktum lan .

- Tamam abi , sen haklısın .
- Abi mi ?
- Offf beni bırak ama ya !
- Merhemini sürmeden gön-der-miy-cem ! Bitti .
- Çabuk ol o zaman . Annem ağzıma sıçıcak .
- Ben konuşurum annemle .
- Annemle ? Senin annen benim annem mi oluyo ? Biz kardeş miyiz ? Off saçmaladım .
- Az dur kapıyı açıcam .
- Ben iniyim aşağa . Sana yük olmasın .
- Yük olmazsın .. Senden daha ağırlarını taşıdım .

Jin bunu söyledikten sonra birbirimizin yüzüne baktık . Jin yanlış birşey söylediğini anladı ve yüzünü kapı tarafına döndürdü . Ben de kucağından yere atladım , ayağımın üstüne düştüm ve ayağımı tuttum .
- Ece iyi misin ? Neden indin ki kucağımdan ? Dur bi bakiyim
- Dokunma bana ! Pis sapık .
- Ece öyle değil yanlış anladın ya !
- Ben doğru anladım .
- Senden daha ağırları derken annem ve teyzelerimi taşıdım Ece ya !
- Bırak ya !
- Ece , ben yalan söylemem .
- Söyle veya söyleme , eve gidiyorum ben .

Jin ayaklarımı birbirine birleştirdi ve bohça taşıyomuş gibi beni omzuna attı .

- Lan sen pes etmez misin ya , bırak beni ..
- Hiç pes etmedim hayatımda . Seni de kazanıcam .
- Hıı , tamam .

Jin beni evine çıkarttı ve koltuğa oturttu . Ardından banyoya sandığım yere gitti . Jin ordayken Andrey yanıma geldi .

- Ben varken Jin'le mi çıkıyosun ?
- Evet .
- Jin'i seviyo musun ?
- Sana hesap vermek zorunda değilim .
- Bak , onu sevmiyosun .
- Sana ne ? Seviyorum veya sevmiyorum . Jin'i sevmiyo olsam da senin bi şansın yok !
- Öyle mi ? Tamam .

Andrey giriş kapısının önünden bir anahtar aldı ve bir de kağıt aldı . Kağıdı banyo kapısının altına koyarak anahtarı içeri soktu . Içerdeki anahtar yere düştü ve kağıtla anahtarı kendine çekti . Kapıyı da dışardan kilitledi . Jin içerde kalmıştı . Sonra Andrey yanıma geldi .

- Sevgilin kilitli kaldı , bakalım şimdi ne yapacaksın ?
- Sen naptığını sanıyosun lan ?

Andrey yanıma geldi ve üstüme çöktü . Jin de banyodan bağırıyodu .

- O kıza dokunursan senin gelmişini geçmişini sikerim . Aç şu kapıyı !

Jin kapıyı tekmeliyodu . Andrey de iyice çökmüştü , karabasan gibi.. Bi saniye , benim bi silahım var .
Jin hala banyodan bağırıyoken ben Jin'in çüküne dizimi geçirdim . Koltuktan yuvarlanıp yere düştü . Hem kolunu hem de çükünü tutuyodu . Ben de o sıra banyonun kapısını açmaya koştum . Taa ki Andrey beni bacağımdan tutup yere yapıştırana kadar . Kafamı masanın köşesine çarpmıştım ve beynim dönüyodu . Gözlerim kapanmadan önce hatırladığım şey ; Jin kapıyı kırdı ve Andrey'e öyle bi yumruk yapıştırdı ki Andrey'in ağzından kan fışkırdı . Birkaç kere daha vurduktan sonra ben kısık bir sesle ''Jin'' dedim ve Jin benim yanıma geldi . Sonrası karanlık ..

Ekşınlı bir bölüm daha sizlerle .. Umarım okurken eğlenirsiniz . Ben kendi hikayemi okuyup gülüyorum valla ! Beğeni de lütfen ..

Bir Hayalim Var { BTS } -Ara Verildi-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin